Çoğunlukla Bağdat ve çevresinde yaşayan Feyli Kürtleri, tüm baskı ve tehditlere rağmen Kürdistan’ın bağımsızlık referandumunu destekleyeceklerini bildiriyor. Bağdat hükümetinin, kentten sürme ve mallarına el koyma tehditlerine rağmen bağımsızlık hayallerinden vazgeçmeyeceklerini söyleyen Feyli Kürtleri, nüfuslarının yoğun oldukları bölgelerde kendi kuracakları askeri güçle savunmalarını yapmak istiyor.
Bağdat’ta Feyli Kürtlerin yoğun yaşadığı mahallelerde, kimliği belirsiz kimi kesimlerce evlere tehdit içerikli mektuplar gönderiliyor. Ayrıca yine kim oldukları anlaşılmayan kişilerce Feyli Kürtlerin mezarlarına tehdit içerikli afişler bırakılıyor. Kürdistan24’e konuşan Feyliler, Kürt oldukları ve Kürdistan’ın bağımsızlık referandumunu destekledikleri için bu tür baskılara maruz kaldıklarını anlatıyor.
Kürdistan hükümetinden söz konusu tehditlerden vazgeçilmesi için Bağdat’a baskı kurmasını isteyen Feyli Kürtler, Bağdat’ta karşılaştıkları muamelenin eski Baas Rejiminin Kürtlere karşı uygulamalarından farklı olmadığını ve sürekli ölüm tahditleri aldıklarını ifade ediyor.
Feyli Kürtlerin Kurduğu çarşıda yaşanan bombalı saldırıdan sora Bağdat’ın buna kayıtsız kalması ve çarşıyı kapatarak Kürtler ekonomik sıkıntılar yaşamaya zorlaması ardından Feyliler, kendi bölgelerini savunacak 500 kişilik bir askeri güç kurmak için harekete geçti.
Tüm bu baskılara ve tehditlere rağmen referandumu ve bağımsızlığı desteklemekten vazgeçmeyeceklerini aktaran Feyliler, bunu bir ulusal görev olarak gördüklerini, bütün Kürtlerin referanduma destek çıkması, sahiplenmesi ve bağımsızlık için mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.
Feyli Kürtler
Bundan tam 37 yıl önce Nisan ayının ilk haftasında, yaklaşık 300 bin Feyli’den Irak kimlikleri geri alındı. Çoğu evlerinden çıkarıldı, İran sınırlarına sürüldü ve onlarca yıldır gurbette yaşıyorlar. Vatandaşlık hakları ellerinden alınan Feyli Kürtler için Irak hükümetinin bazı girişimleri olsa da yaklaşık 200 bin kişi hâlâ kimliksiz.
Çoğunluğu Şii olan Feylî Kürtler, daha çok Bağdat, Diyala, Misan, Vasit ve Basra’da ikamet ediyor. Bölgedeki tarihsel geçmişleri ise yüzlerce yıl öncesine, Zagros Dağları’nın eteklerindeki İran-Irak sınırındaki yerleşimlere dayanıyor.
