Kürdistan Bölgesi’nin referandum kararına Irak Şii siyaseti içerisinde en sert tavrı Şii Dava Partisi Başkanı ve eski Başbakan Nuri el Maliki cephesinden gelmişti. Diğer Şii partileri ise farklı tutum gösterdi. Şiilerin Kürdistan’ın bağımsızlık referandumu konusunda 3’e bölündüğü bildiriliyor.
Kürdistan Bölgesi’nin 25 Eylül’de referandum kararı alması Irak Şii partilerini böldüğü bildiriliyor. Irak Parlamentosu Kürdistan İttifakı Parlamenterleri Nuri Maliki dışındaki Şii partilerin referanduma daha ılımlı yaklaştığı görüşünde
Nuri Maliki’nin Kürdistan referandumuna kesin karşı çıkan tavrına karşılık, Sadr Hareketi lideri Mukteda el Sadr, Şii Referandum Hareketi lideri Ayad Alavi, Dışişleri Bakanı ve Şii Birleşik Irak Koalisyonu Parlamenteri İbrahim Ceferi’nin daha ılımlı bir tavır içerisinde oldukları veya sesiz kaldıkları görülüyor. Irak Yüksek İslam Konseyi Başkanı Amar el Hakim’in Kürdistan’ın referandumuna karşı başta İran ve Maliki gibi tepki gösterderdiği ancak, son dönemlerde ise sesizliğe büründüğü bildiriliyor.
Siyasi gözlemcilere göre, Irak’ta gerçekleşecek olan Parlamento seçimleri nedeniyle seçmenlerini kaybetmemek kaygısı ile Şii liderlerin bazı karşıt açıklamalar yaptıkları görüşünde. Haftalık Bas Soranî gazetesine konuşan Irak Parlamentosu PDK Grup Başkanvekili Dr. Erefat Kerem, Şiilerin Kürdistan Bölgesi referandumu konusunda 3’e bölündüğünü belirtiyor.
Dr. Erefat Kerem, ‘‘ Kürdistan’ın bağımsızlık referandumuna her biçimde karşı duran Nuri el Maliki’dir. İran ile aynı tavrı sergiliyor. Diğer Şii liderler ise Mukteda el Sadr, Haydar İbadi ve İbrahim Caferi gibiler ise; Kürdistan referandumunun zamanlamasını doğru görmediklerini, özellikle 2018 tarihinde gerçekleşecek Irak Parlamento seçimlerine zarar vereceğini savunuyorlar. Ertelenmesini istiyorlar. Üçüncü bir eğilim ise; özellikle aydın, bilinçli siyasetçi ve akdemisyenler, Irak’ın ‘demokratik bir devlet’ olacağına inanmıyorlar. Kürtleri referandum kararının kutlanması gerektiğini ve gerçekleştirilmesini destekliyorlar’’ dedi.
PDK’li Dr. Erefat Kerem, tüm Iraklıların bu konuda aynı düşünmediği belirterek ‘‘Şiiler, referandum konusunda birbirinden farklı tavır sergiliyorlar. IŞİD savaşı ve seçimler olmasaydı birçok Şii liderin bu konuda tarafsız kalacağına inanıyorum’’ şeklinde konuştu.
Parti olarak Necef’de İbadi, Caferi ve Sadr ile ayrı ayrı gerçekleştirdikleri görüşmelerde lidelerin tavrının ılımlı olduğunu belirten Kerem, ‘‘Mukteda el Sadr bana açıkça, ‘Sizin çok fazla zulüm gördüğünüzü, Saddam sonrası da bunun devam ettiğini ve bu yüzden referandumu istediğinizin bilincindeyiz. Ancak, biz Maliki’nin bir daha iktidara gelmesine izin veremeyiz’ dedi. Caferi ve İbadi ise, benzer tavrı gösterdi. Ammar el Hakim, eskisi gibi değil. Artık sesiz kalmayı tercih ediyor’’ ifadelerini kullandı.
Irak Parlamentosu eski Yekgirtû Parlamenteri, siyasi gözlemci Bekir Heme Sıdîq, Irak seçimlerinin gündemde olmaması hallinde, Şiilerin tavrının şimdikinden daha farklı olacağını savunarak ‘‘Ancak, prensipte hiçbir Iraklı lider, Kürdistan’ın Irak’tan ayrılmasından mutlu değil’’ dedi.
Bekir Heme Sıdîq, ‘‘Şii liderler oy toplama peşinde. Seçmenlerinin büyük bölümü ise Kürdistan’ın ayrılmasına karşı çıkıyor. Bu yüzden birçok kez Şii liderler, Kürdistan’ın bağımsızlığına karşıt açıklamalarda bulunuyorlar. Öte yandan iktidarlarını sağlamlaştırmak için Kürdistan’daki oyları da kaybetmek istemiyorlar. Ancak Bağdat hükümeti, Irak Anayasası’nın Kürtlere yönelik hiçbir maddesini uygulanmadı. Kürtler artık kendi geleceğini belirleme peşinde’’ ifadelerini kullandı.
Kürt siyasi gözlemci Aso Elî’ye göre ise, Şii ve Sunnilerin her konuda farklı düşündüğünü ancak Kürdistan sözkonusu olduğunda aynı şovenist tavrı gösterdiğini belirterek ‘‘Bazı farklı konuşmalar olabilir. Ama bunlar özde değil sözde’’ şeklinde yorumladı.