Zerzevan Kalesi’ndeki kemikler kime ait?
<i><b>Zerzevan Kalesi’nde bulunan 25 kişiye ait kemiklerin hangi döneme ait olduğuna ilişkin tartışmalar sürerken, binlerce kişinin katledilerek toplu mezarlara gömüldüğü bölgede aileler kemiklerin kendilerine ait olabileceği düşüncesiyl.
Zerzevan Kalesi’nde bulunan 25 kişiye ait kemiklerin hangi döneme ait olduğuna ilişkin tartışmalar sürerken, binlerce kişinin katledilerek toplu mezarlara gömüldüğü bölgede aileler kemiklerin kendilerine ait olabileceği düşüncesiyle İHD’ye başvuruyor.
Kalede çıkan kemiklere ilişkin 4 aile İHD’ye başvurarak hukuki yardım istedi. İHD’ye başvuran Mehmet Selim Gökçen, kemiklerin 1937 yılında dönemin Mardin Valisi Fahri Onursal tarafından idam edilen ve aralarında dedesi Mahmut Ahmet’in de bulunduğu 16 kişiye ait olabileceğini belirtti. Kızıltepe’den 3 aile daha ‘yakınlarımıza ait olabilir’ diye başvuru yaparken, Çınar Savcılığı kemiklerle ilgili ise ‘gizlilik’ kararı verdi!
1937’DE İDAM EDİLENLER NEREDE?
Diyarbakır-Mardin kara yolunun 45. kilometresinde bulunan Roma dönemine ait Zerzevan Kalesi kalıntılarında bulunan 7 metre derinliğindeki bir su sarnıcında 7 Şubat’ta 20 kafatası bulundu. Askerler tarafından kuyuya inilerek çıkarılan kemiklere Çınar Cumhuriyet Savcılığı el koyarken, kemiklerin kendi yakınlarına ait olabileceğini belirtenler de harekete geçti. Mehmet Selim Gökçen isimli kişi İHD Diyarbakır Şubesine kemiklerle ilgili başvuru yaptı. Şeyh Sait isyanının ardından 1935 yılında o dönemin önde gelenleri ile birlikte Isparta’ya sürgün edilen Mahmut Ahmet’in annesinin dedesi ve babasının da amcası olduğunu belirten Mahmut Ahmet’in Isparta sürgününün 2 yıl ardından Kızıltepe’ye geri döndüğünü ve dönemin Mardin Valisi Fahri Onursal’ın talimatı ile gözaltına alındığını belirten Gökçen, “Mahkeme yapılmadan, yargılama olmadan 16 kişiyle beraber 1937 yılının nisan ayında Zerzevan Kalesi’nin aşağısında yer alan Mardin yolunda kurşuna dizilerek öldürülüyor. Beraberindekiler Mardin’in Yalım beldesinden Çeçan Osman Baday, Kızıltepe’ye bağlı Şefelur köyünden Davı Dulul, Mardin Musuka köyünden Başo ve ismini bilmediğim kişilerdir. Zerzevan Kalesi’nde bulunan kemiklerin dedeme ait olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle DNA testiyle belirlenip, eğer onunsa kemiklerin tarafıma verilmesini istiyorum” dedi.
BÖLGE TOPLU MEZAR DOLU
Kemiklere ilişkin konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Kürt coğrafyasının her defasında toplu mezarlarla gündeme geldiğini belirterek, “Öteden beri bölge genelinde geçmişten günümüze çeşitli tarihlere ait toplu mezarlar olduğunu dillendiriyoruz. Bunlar özellikle Ermeni soykırımı, Dersim Katliamı ve Şeyh Said isyanı dönemi yanı sıra son 30 yıldır devam eden çatışmalı dönem” şeklinde konuştu. Yetkililerin toplu mezarlara yaklaşımının rahatsız edici olduğunu söyleyen Bilici, “Yetkililer ‘eski kemik-yeni kemik’ diye ayrım yapıyor. Kimse bize bu ayrımı yapmasın. Çünkü bizim için yeni ya da eski fark etmiyor. Her toplu mezarın kendine ait bir tarihi, bir geçmişi var. En önemlisi bir değeri var. Eski mezar deyip üzerinin kapatılması asla kabul edilemez” dedi.
KEMİKLERE DE GİZLİLİK!
Kemiklere ilişkin tartışma sürerken, Çınar Cumhuriyet Savcılığının konuya ilişkin apar topar gizlilik kararı aldığını belirten Bilici, kemiklerin kendilerine gösterilmediğini, savcılığın kendilerine ‘Kemikler Adli Tıp Kurumuna gönderilecek’ dediğini söyledi. Konu ile ilgili önümüzdeki hafta Çınar Savcılığına başvuracaklarını söyleyen Bilici, “Aslında umudumuz yok. Saraykapı’da bulunan kemiklerin de geçmişe ait olduğu söylendi. Ama ne oldu, nereye götürüldü, bilmiyoruz. Müdahil olmamıza izin verilmedi. Kendi yöntemleri ile üzerini kapattılar. Bununla ilgili de böyle bir şey yapabilirler. Ama biz yasal olarak gittiği yere kadar takipçisi olacağız. Takip edeceğiz ki geçmişte devletin yapmış olduğu katliamların üzeri kapatılmasın” dedi.
Nerina Azad
Bu haber toplam: 1204 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:04:09:38