Dağlık Karabağ'daki savaşı değerlendiren Emekli Rus General Leonid Ivashov, “Türklerle ciddi şekilde yanlış hesap yaptık. Ankara'ya baskı yapmakta pek iyi değiliz. Her zaman Türklere teslim olduk.” dedi.
Rus ‘svpressa.ru' web sitesinde, “General Ivashov: Türklerle ciddi şekilde yanlış hesap yaptık” başlıklı analiz haberde Dağlık Karabağ'daki savaşta Ankara-Moskova ilişkileri masaya yatırılıyor.
Dağlık Karabağ'da geri dönüşü olmayan nokta geçildi mi, savaş şimdi durdurulabilir mi? sorusuna Rusya Savunma Bakanlığı Uluslararası Askeri İşbirliği Ana Müdürlüğü eski başkanı ve Jeopolitik Sorunlar Akademisi akademisyeni emekli General Leonid Ivashov, "Savaşı durdurma şansı her zaman vardır. Doğal olarak, bu toplu çaba gerektiriyor” dedi.
General Ivashov, “Amerika Birleşik Devletleri Türkiye'ye sıkıca baskı yapar ve Türklere bazı araçlar vaat ederse, o zaman Azerbaycan tarafı ateşkes şartlarını yerine getirecektir. Doğal olarak Rusya da, bu durumda Erivan'la - ateşkes anlamında - daha sıkı konuşmalıdır” dedi.
‘svpressa.ru'nun, “Neden kesin ateşkes için harekete geçilmiyor?” sorusuna ise General Ivashov, şöyle cevap verdi:
“Türkiye'nin savaşta büyük olasılıkla Azerbaycan'a yardımı var. Dağlık Karabağ'daki çatışma İran İslam Cumhuriyeti'nin konumunu zayıflattığı için Amerikalılar Türklere tam yetki verdi. Ayrıca Türkiye çatışma sayesinde Orta Asya'ya da giriyor. Şimdi size Çin ile Amerika Birleşik Devletleri arasında bir çatışma olduğunu hatırlatmama izin verin. Görünüşe göre Türkiye Amerika'nın yanında yer alacak. Ve burada, 24 Temmuz'da ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun resmen Çin'e savaş ilan ettiği ve bugün askeri-politik blokların çoktan oluşturulduğu gerçeğini gözden kaçırmamalıyız.”
“Türkiye'ye kendimiz (Rusya) baskı yapabilir miyiz?” sorusuna ise General Leonid Ivashov, şöyle cevap verdi:
“Ankara'ya baskı yapmakta pek iyi değiliz. Her zaman Türklere teslim olduk. Rusya'nın Türkiye Büyükelçisi Andrei Karlov'un öldürülmesi nedeniyle Suriye'de vurulan Su-24'ümüzü ve pilotun ölümünü affettik. Aslında, askeri-politik strateji - hatta jeopolitik diyebilirim - bir tür mali kâr umuduyla, pazar taktikleri ile değiş tokuş ettik.
Suriye cephesinde Türklerden daha aşağıdaydık. Başlangıçta, Rusya tutumunu sert bir şekilde formüle etti: orada yasadışı olarak bulunan ülkelerin tüm silahlı birliklerinin Suriye'den çekilmesi gerekiyor. Burada da kabul ettik - bugün Suriye topraklarında Türklerle ortak devriye geziyoruz. Son olarak Türkiye yanlısı militan kuvvetlerin İdlib yakınlarında bulunmasına izin verdik.
Ve tabii ki Erdoğan bizi Akkuyu nükleer santrali ve özellikle Türk Akımı doğalgaz boru hattıyla tuzağa düşürdü.
Kanımca, Türklerle ciddi şekilde yanlış hesap yaptık; çünkü ülkemizdeki ticari çıkarlar jeopolitik olanlardan üstündü. Sonuç olarak kendimizi şu anki konumda bulduk. Bununla birlikte, Dağlık Karabağ'da bir çözüm için girişimlerde bulunmak gerekiyor - her zaman denenmesi gerekiyor.”