Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklı alevlendirilen çatışma ortamında sürekli baskılara maruz kalan Diyarbakır'ın takımlarından Amedspor’a, deplasman karşılaşmalarında uygulanan “taraftar yasağı” da dördüncü yılında sürüyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nu hedef gösterdiği, müfettişlerin mali yönde incelemeye aldığı, belediyelere atanan kayyımların mali destekleri kestiği Amedspor, yaşadığı mali krizden çıkmak için arayışlarını ve çalışmalarını sürdürüyor.
Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Amedspor Kulüp Başkanı Metin Kılavuz, finansal sorunların takımın olumlu ya da olumsuz gidişatında önemli bir yer edindiğini vurgulayarak, yerel yönetimin yanı sıra 2 milyon nüfuslu kentte yeterli desteği alamadıklarını dile getirdi.
Amedspor’un zor şartlar altında mücadelesini sürdürdüğünü aktaran Kılavuz, halk tarafından gereken desteğin verilmesi halinde birçok sorunu atlatacaklarını kaydetti. Amedspor’un yalnızlaştırılarak bitirilmek istendiğini söyleyen Kılavuz, Amespor sevenlerine kulübe destek vermeleri çağrısında bulundu.
“Sportif faaliyetlerin sürdürülebilmesinde yerel yönetimlerin katkısı çok önemlidir” diyen Kılavuz, kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nden hiçbir destek alamadıklarını aktardı ve şöyle dedi:
“Bilindiği üzere kulüplerin gelirleri yerel yönetimlerin katkıları ve kentin maddi değerleri üzerinde şekillenir. Bu gelirlerin kesilmesinden dolayı transfer politikamızı sınırlı bir bütçeyle yaptık. Bundan dolayı önümüze koyduğumuz hedeflere ulaşamadık. Bu konuda taraftarlarımıza öz eleştirimizi de veriyoruz. En mütevazi haliyle Amedspor’un yıllık 10 milyon TL gideri bulunmaktadır. Gelir kalemlerine baktığımızda önemli bir parçayı oluşturan yerel yönetimlerin katkısından mahrum. Sezon başında yerel yönetimlere yapılan anti demokratik uygulamalarla kayyum atama sürecidir. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bütçesinin, binde yedisini Amedspor'a katkı olarak bekliyoruz. Ki bu yasal ve bir mevzuatta da var. Ancak en ufak bir katkı yapılmadı. Göz önünde tutulması gereken diğer bir husus ise; benzer durumda olan tüm kulüpler yerel yönetimler ve mülki amirliklerden her türlü katkıyı alabilirken, Amedspor’un bu desteklerden yoksun olmasıdır. Bilindiği üzere ülkemizde SMS kampanyası düzenleyen kulüplere izin verilirken, izin alamayan tek kulüp Amedspor’dur.”
Amdespor’a uygulanan deplasman yasağının dünyada benzerinin olmadığını, bu anlamda sürekli rekorunu kırdığını söyleyen Kılavuz, “Amedspor sportif faaliyetlerini yürütürken tüm baskıcı ve ötekileştiren yaklaşımlara rağmen inatla bütünlükçü bir anlayışla hareket etmektedir. Ne yazık ki bu anlayışımız ülkemizde ve dünyada eşi benzeri olmayan taraftar yasaklarıyla karşılık bulmaktadır. Maalesef deplasman yasağında Guinness Rekorlar Kitabı'na gireceğiz. Ve sürekli kendi rekorunu kırıyor” dedi.
“Amedspor taraftarı hangi deplasmanda güvenliği sarstı?” diye soran Kılavuz, daha önce yargıya taşınarak kulübün lehine sonuçlanan mahkeme kararlarının da olduğunu hatırlatarak, "İçişleri Bakanlığı’na bağlı güvenlik kurullarınca bu yasaklama devam ettirilmektedir. Burada sayısını belirtmekte zorlanacak kadar çok sayıda baskılar ile karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Örgütün direk talimat verdiği bir spor kulübü" diye suçlaması ardından müfettişlerin kulüpte inceleme başlatmasına ilişkin de konuşan Kılavuz, her spor kulübü gibi düzenli olarak mali denetimden geçtiklerini ve bu anlamda Türkiye'nin en şeffaf kulüplerinin başında yer aldıklarını belirtti. Kılavuz, “Kulübümüz bir önceki dönem benzer ithamlarla başta mali müfettişler olmak üzere her türlü denetimden geçmiştir. Tek bir olumsuz husus ile isnat edilemeyeceği tespit edilmiştir. Bu konuda kulübümüzün her zaman denetime açık olduğunu da belirtmek isteriz. İçişleri Bakanı’nın kulübümüzü kriminalize eden ve yalnızlaştırmaya yönelik bulduğumuz beyanlarını, Amedspor üzerinde gelişecek olumsuzlarda sorumlu ve sorunlu buluyoruz” dedi.