Lüksemburg’da yapılan Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları toplantısında, Suriye’deki savaşın sona erdirilebilmesi için Beşar Esad’ın iktidarı bırakmasının şart olduğu belirtildi.
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Suriye savaşında IŞİD ile mücadeleye mutlak öncelik tanınmaması hususunda ABD’yi uyardı ve “diktatör Esad”ın işlediği suçların hesabının sorulması gerektiğini savundu.
“Devlet başkanının kim olacağına Suriye halkının karar vermesi gerektiğini” görüşünü AB’nin defaten dile getirdiğini söyleyen Gabriel, “bölgesinde ağır suçlar işlemiş olan bir diktatörden” hesap sorulmamasını kabul edemeyeceklerini ve önceliğin yalnızca IŞİD ile mücadeleye verilemeyeceğini öne sürdü.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault “siyasi geçiş sürecinin adını hak etmesi gerektiğini” ve “Suriye’nin 300 bin kişinin ölmesinden, tutuklamalardan, işkenceden ve ülkenin tahrip olmasından sorumlu tuttukları Esad tarafından yönetilebileceğine bir an dahi inanmadıklarını” belirtti.
AB Dışişleri Bakanlarının ortak bildirisi, Esad’ın iktidarı bırakmasını öncelik olarak görmeyen ABD stratejisiyle aynı düşüncede olunmadığını gösteriyor. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson geçen hafta Beşar Esad’ın geleceği hakkında Suriyelilerin karar vermeleri gerektiğini söylemişti. ABD’nin BM Büyükelçisi Nikki Haley de “ABD’nin artık Esad’dan kurtulma hedefine odaklanmadığını” açıklamıştı.
AB de Esad’ın iktidardan derhal çekilmesini talep etmeyip Şam yönetiminin demokratik seçimleri de içeren siyasi geçiş sürecinin sonunda değişmesini uygun buluyor. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, “Bütün Suriyelilerin kabul edebileceği her çözümün destekleyicisi olacaklarını” söyledi. AB Dışişleri Bakanları, Suriye hükümetinden BM tarafından başlatılan barış görüşmelerine “bütün tarafları içine alan gerçek siyasi geçişle ilgili kendi planlarını getirmesini” istediler.
AB Dışişleri Bakanları Konseyi salı ve çarşamba günleri Brüksel’de yapılacak olan uluslararası Suriye konferansı ile ilgili olarak, amaçlarının “BM gözetimindeki barış görüşmelerini desteklemek olduğunu” açıkladı.