Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterinin Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Suriye'nin geleceğine destek konulu 7'nci Brüksel Konferansı'nda konuştu.Maraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen ve Suriye ile Rojava’yı da etkileyen depremlerin ardından sınır ötesi yardımların ulaştırılması için 2 yeni kapı açılması, Şam yönetimi ile bazı Arap ülkeleri arasındaki görüşmeler, Moskova'da Türkiye, Rusya ve İran arasında Astana formatlı toplantıları içeren bazı gelişmeler yaşandığını ifade eden Pedersen, Suriye'ye yönelik diplomatik ilginin artmasından memnuniyet duyduğunu söyledi.
“Siyasi süreçte henüz ilerleme görmedik”
Pedersen, "Ancak siyasi süreçte henüz ilerleme görmedik. Gelecek aylarda, bu yeni angajmanın bir miktar siyasi ilerlemeye ön ayak olup olmayacağını göreceğiz. Bu, sadece bazı taraflardan değil her yönden pragmatizm, gerçekçilik ve dürüstlük gerektirecektir. Bu çaba için tüm kilit aktörlerin desteğine ihtiyaç duyulacaktır" ifadesini kullandı.
Suriyelilerin henüz uzun yıllardır yürütülen diplomasiden fayda görmediğine işaret eden Pedersen, "Üst düzey Arap ve Türk yetkililerin, çözülmemiş çatışmanın bölge için ne anlama geldiği konusundaki endişelerini duyduk. BM Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararında öngörülen siyasi çözüme her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuluyor" diye konuştu.
“Bir dönüm noktasındayız”
Pedersen, siyasi çözüm sürecinin canlandırılması gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Başlangıç noktası, kademeli olarak adım adım Suriyeliler arasında bir miktar güven uyandıran ve bizi BM Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararına doğru ilerleten somut ve doğrulanabilir adımlar olmalıdır. Suriye'ye yönelik artan diplomatik ilgi düşünüldüğünde gerçekten bir dönüm noktasındayız. Bu fırsat değerlendirilirse ve tüm aktörler koordineli çalışırsa, ilerlemenin mümkün olduğuna inanıyorum. Tek adımda kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşamayabiliriz ama yavaş yavaş buna doğru ilerleyebileceğimize inanıyorum."
Geri dönüşler
Suriyelilerin geri dönme konusunda isteksizliklerinin altındaki nedenin, güvenlik endişelerinin yanı sıra geçim kaynakları ve çalışma fırsatlarının bulunmamasıyla ilgili endişeleri olduğunu vurgulayan Pedersen, uluslararası topluma, "bağışçılara bu imkanları destekleme" çağrısı yaptı.