Türkiye'nin Rojava'ya yönelik harekatı devam ederken, Kürt güçlerinin öncülüğündeki DSG pazar akşamı Şam hükümeti ile anlaşmaya vardığını duyurdu. Anlaşmanın detayları hakkında bilgi verilmedi, ancak Suriye ordusuna bağlı askerlerin sınır güvenliğini alarak TSK ve ÖSO'nun ilerleyişine engel olacağı vurgulandı.
Medyaya anlaşmanın içeriğine ait olduğu iddia edilen birçok bilgi sızdırıldı. Söz konusu haberlerde Suriye Kürtlerine özerklik verileceği, DSG'nin yapısına dokunulmayacağı, Kürtler ile Arapların yönetimde eşit söz hakkı olacağı ve DSG'nin Suriye ordusunun 5'inci kolordusu olarak görev yapacağı iddia edildi.
DW Türkçe'de yer alan habere göre, anlaşmada bu maddeler yer almıyor.
Şam'a yakın kaynakların verdiği bilgilere göre anlaşmada, özerklik verilmesi ya da DSG'nin 5'inci kolordu olarak faaliyetlerine devam etmesi yönünde bir madde yok, anlaşma yalnızca Rojava'daki sınır hattının kontrolü ve TSK'nin gerçekleştirdiği harekatı kısıtlamak için yapıldı.
Suriye ordusunun TSK ve ÖSO'nun halihazırda ilerleme katettiği Gire Spi(Tel Abyad) ve Serekaniye'ye(Resul Ayn) konuşlanmayacağını aktaran kaynağa göre, Suriye ordusu Kamışlo, Kobane ve Menbiç gibi TSK ve ÖSO'nun henüz ele geçirmediği bölgelere girecek ve oralarda DSG savaşçılarıyla Türkiye sınırı arasında bir set oluşturacak.
Aynı kaynak, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in rızası olmadan bir anlaşmaya yeltenmeyeceğinin de altını çizdi. Putin ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yakın ilişkisine dikkati çeken kaynak, anlaşmadan Ankara'nın da haberdar olduğunu iddia etti.
Rusya'nın Birleşmiş Milletler toplantısında Türkiye'nin harekatına yeşil ışık yakması, Kürtleri sıkıştırıp Esad ile masaya oturmaya zorlamak için bir hamle olduğunu savunan Şam'a yakın kaynağa göre, Erdoğan'ın dört gün önce yaptığı bir konuşmada hârekatın Adana Mutabakatı'na dayandığına dair sözleri de bugün gelinen noktanın bir önsözü. Suriye ile Türkiye arasında imzalanan 1998 tarihli Adana Mutabakatı, iki ülkenin kendilerini tehdit eden örgütlere karşı önlem almayı ve kendi topraklarında tüm faaliyetlerine engel olmayı öngörüyordu.
