Esad'dan ilk açıklama: Suriye'den nasıl kaçtığını anlattı

Şam'ın muhalif silahlı grupların ele geçmesinin ardından ilk kez açıklamalarda bulunan Beşar Esad, "8 Aralık'a kadar ülkeden ayrılmayı, istifa etmeyi düşünmedim" dedi.

16.12.2024, Pts - 16:07 [ Güncellenme: 16.12.2024, Pts - 16:46 ]

Esad'dan ilk açıklama: Suriye'den nasıl kaçtığını anlattı
Haberi Paylaş

Reuters'ın aktardığına göre Suriye Devlet Başkanlığı Ofisi'nin Telegram kanalında yayınlanan açıklamada Beşar Esad, 'olaylar geliştiği sırada hiçbir zaman ülkesinden kaçmayı ya da istifa etmeyi düşünmediğini' söyledi. 8 Aralık sabah erken saatlere kadar Şam’da kaldığını söyleyen Esad, ülkeyi 8 Aralık akşamı terk ettiğini belirtti.

Muhalif silahlı grupların, Şam'a yaklaştığı 8 Aralık Pazar sabahı Şam'dan ayrıldığını dile getiren Esad, akşam saatlerinde insansız hava aracı saldırıları nedeniyle Hmeymim üssünden Rusya'ya tahliye edildiğini belirtti. 

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: 

‘’Öncelikle, Suriye’den ayrılışım planlı değildi ve bazı kişilerin iddia ettiği gibi savaşın son anlarında gerçekleşmedi. Aksine, 8 Aralık 2024 Pazar gününün erken saatlerine kadar Şam’da görevimi yerine getiriyordum. Terör güçleri Şam’a sızdığında, Rus müttefiklerimizle operasyonları koordine etmek üzere Lazkiye’ye hareket ettim. O sabah Hmeymim hava üssüne varışımızda, tüm cephe hatlarından tamamen çekildiğimiz ve son askeri mevzilerin düştüğü netleşti. Bölgedeki durum kötüleşmeye devam ederken, Rus askeri üssü kendisi de yoğun insansız hava saldırıları altında kaldı. Çıkış yolu kalmadığında, Moskova, üssün komutasının 8 Aralık Pazar akşamı Rusya’ya acil tahliye düzenlemesini istedi. Bu, Şam’ın düşmesinden bir gün sonra ve kalan tüm devlet kurumlarının askeri pozisyonların çöküşüyle birlikte felce uğramasının ardından gerçekleşti.

'Tek seçenek mücadeleye devam etmekti'

Bu olaylar sırasında ne görevden ayrılmayı düşündüm ne de sığınma arayışına girdim; böyle bir teklif herhangi bir birey ya da tarafça da sunulmadı. Tek seçenek, terör saldırısı karşısında mücadeleye devam etmekti.

Savaşın ilk gününden itibaren ulusun kurtuluşunu kişisel kazanç ya da uzlaşma karşılığında satmayı reddeden kişi, ordunun en ön saflarında askerlere ve subaylara eşlik eden kişiyle aynıdır. O kişi, savaşın en tehlikeli alanlarında teröristlere karşı durmuş; ancak en zor anlarda dahi ülkesini ve halkını terk etmemiştir. Bu aynı kişi, 14 yıldan fazla bir süredir başkente yönelik bombalamalar ve sürekli terör saldırıları altında ailesiyle kalmış ve terörizme karşı mücadele etmiştir. Filistin ve Lübnan direnişine olan desteğini hiçbir zaman bırakmamış ya da ona bağlı olanları hayal kırıklığına uğratmamış bir kişi, aynı zamanda zor zamanlarda kendi halkını terk eden kişi olamaz.

'Kişisel kazanç için makam arayışında olmadım'

Hiçbir zaman kişisel kazanç için bir makam arayışında olmadım; ulusal bir projenin koruyucusu olarak kendimi gördüm. Suriye halkının, vizyonuna inanan halkının inancı tarafından desteklenen bu projeyi, devleti koruma irade ve yeteneklerine olan sarsılmaz inançla taşıdım. Kurumlarını savunma ve son ana kadar kendi seçimlerini koruma sorumluluğunu üstlendim.

'Bu durum, suriye halkına olan derin aidiyet duygumu azaltamaz'

Devlet terörün eline geçtiğinde ve anlamlı bir katkıda bulunma yeteneği kaybolduğunda, herhangi bir konum amacını yitirir ve bu konumu işgal etmek anlamsız hale gelir. Ancak bu durum, Suriye’ye ve halkına olan derin aidiyet duygumu hiçbir şekilde azaltmaz. Bu, hiçbir makam ya da koşuldan etkilenmeyen bir bağdır. Bu aidiyet, Suriye’nin bir gün yeniden özgür ve bağımsız olacağına dair umutla doludur.’’

 

 

 

 

Bu haber toplam: 14241 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:00:42:54
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x