İdlib'te Türkiye’yi dışta bırakacak taşlar döşeniyor

Dünyanın gözü yeniden Suriye'nin İdlib bölgesinde. Rusya ve Suriye ordusunun ateşkes ilan ettiği bölge Heyet Tehrir El Şam (HTŞ) denetiminde bulunuyor. Dün binlerce kişinin Türkiye sınırına dayandığı İdlib’te geçici çözümler masaya yatırılsa da, Ankara için bölge macerasının sonuna gelindiği belirtiliyor.

01.09.2019, Paz - 08:46

İdlib'te Türkiye’yi dışta bırakacak taşlar döşeniyor
Haberi Paylaş

Suriye'de bulunan gazeteci Nazım Daştan, bölgeyle ilgili bir analiz kaleme aldı.

"Suriye rejim güçleri ile Türkiye destekli Heyet Tehrir El Şam (HTŞ/El Nusra) arasında İdlib’te yaşanan çatışmalar kritik bir aşamaya girdi. Suriye ordusuna bağlı güçler Rusya’nın desteğiyle Han Şeyhun’u alıp HTŞ ve diğer gruplara ağır bir darbe vurdu. HTŞ ve diğer radikal gruplarla sınırlı kalmayan operasyon, bölgede 12 askeri gözlem noktası bulunan Türk askerlerini de hedef aldı. Türkiye’nin kentin güneyinde kurulan 12 gözlem noktasından 9’uncu, 8’inci, 10’uncu, 12’nci ve 4’üncü gözlem noktaları hedef oldu. 9’uncu gözlem noktasının bulunduğu bölge tamamıyla Suriye rejiminin kontrolüne geçti. Türkiye, bu durumu düzeltmek için Rusya ile görüştü. Kimi anlaşmalar sağlansa da İdlib’te bulunan gruplar ve aileleri Türkiye’ye karşı ayaklandı. Rusya tek taraflı ateşkesin ilan edileceğini duyururken, Türkiye ise gözlem noktalarına bir saldırı olmayacağı güvencesini aldıklarını açıkladı.

Rusya ve Türkiye’nin görüşmesinden iki gün sonra Rusya tarafından tek taraflı ateşkesin uygulanacağı belirtildi. Bu sırada İdlib’te ise şiddetli çatışmalar yaşanıyordu. Ateşkes yürürlüğe girene kadar Suriye rejimi operasyonları kapsamında 8 köy/belde daha HTŞ’den alındı. Alınan yerler ise Han Şeyhun’dan sonra gelen Maret El Numan’a yakın bölgeler. Rusya ise ateşkes açıklamasından sonra bölgeyi daha fazla bombalarken, kimi zaman da kente yakın yerleri hedef aldı. Hemen akabinde ise Suriye rejimine bağlı güçler, Haleb’in batı yakasının Anadan bölgesinde bulunan Türkiye’nin 4’üncü asker gözlem noktasına top atışları gerçekleştirdi.

Kentin Haleb, Hama ve Lazkiye ile kesişen kırsal alanlarında çatışmalar yaşanırken, İdlibliler ise Bab El Hava-Cilvegözü Sınır Kapısına yürüyüş gerçekleştirdi. Neredeyse tüm kentin ayaklandığı protestoyu ise HTŞ ve diğer silahlı gruplar örgütledi. Bazı göstericiler Türkiye sınırını geçerken, bölgede görev yapan jandarmalar gösteri yapanlara müdahale etti, kimi yerlerde gaz bombaları kullandı.

İdlib’te bu denli bir etkinliğe ilk kez imza atılırken, kimileri bu etkinliğin Türkiye tarafından yönetildiğini söylüyor. Türkiye’nin Rusya’nın karşısında yaşadığı zorlamayı aşabilmek için bu tür bir yönteme başvurduğu ve bununla ABD ve Avrupalı güçlerin dikkatini çekmek istediği ileri sürülüyor. Olası bir savaşta Avrupa’nın yeni bir mülteci akınına tabi tutulacağı mesajı verilerek, Rusya’nın durdurulmasının amaçlandığı dile getiriliyor.

Eyleme dair bir diğer değerlendirme ise, gösterilerin artık Türkiye’ye herhangi bir güveni kalmayan gruplar tarafından örgütlendiği. Eylemin öncüleri arasında silahlı HTŞ’lilerin bulunması, “Hain Türkiye” sloganı ile AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın posterlerinin yakılmasına kadar büyük bir öfkenin altında ise Rusya ve Türkiye’nin anlaşması dâhilinde İdlib’te kimi yerlerin Rusya’ya bırakılmasından kaynaklandığı belirtiliyor. Türkiye’nin Rusya ile anlaştığı ve kendilerini “savunamadığını” belirten gruplar, birçok yerde harekete geçti.

Putin-Erdoğan görüşmesi sonrasında gerçekleşen eylemlerde “İdlib’in satıldığı” söyleniyor. Bu görüntüler, 2016’da Rusya-Türkiye arasında Haleb’te varılan anlaşmaya benzerken, burada Türkiye’nin Bab’a girmesi karşılığında Haleb’in doğusunda bulunan bütün silahlı gruplar çıkarılarak, İdlib’e gönderilmişti. Silahlı gruplar, Haleb anlaşması sırasında yayınladıkları görüntüler ile Türkiye’nin kendilerini sattıklarını belirtmişti.

Her iki durumda da Türkiye’nin İdlib konusunda Rusya ile bir anlaşmaya gittiği öngörülürken, eylemlerin gerçekleştiği saatlerde ise Rusya’nın Tarafları Uzlaştırma Merkezi’nden, Suriye’nin İdlib vilayetinde 31 Ağustos’tan itibaren yeni bir ateşkes uygulanacağı duyurusu yapıldı. Ateşkesin zamanlaması dikkat çekerken, hemen akabinde açıklama yapan Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Rusya’dan İdlib’te bulunan gözlem noktalarına herhangi bir saldırı olmayacağına dair güvence aldıklarını söyledi. Bu kapsamda Türkiye’nin 9’uncu askeri gözlem noktasında kuşatmada kalan askerlerini çekebilmek için güvence verildiği kaydedilirken, Rusya’nın bu ateşkes ile rejime zaman kazandırdığı da aktarılıyor. Suriye rejiminin aldığı yeni yerlerin kontrolünü iyice sağladıktan sonra Maret El Numan hattında yeni operasyonlara girişeceği kaydediliyor.

Tüm bunların yanında hem Rusya’nın hem de Türkiye’nin HTŞ ve diğer gruplar ile görüştüğü de öğrenildi. Özellikle Rusya’nın bu anlamda harekete geçerek, İdlib ve çevresinde bulunan irili ufaklı grupların temsilcileri ile oturduğu gelen bilgiler arasında. Rusya’nın gruplara Türkiye’nin artık onları koruyamayacağı bilgisini aktardığı belirtiliyor. Rusya’nın bu hamlesinin Türkiye’yi iyice zorladığı aktarılırken, bu tür görüşmelerin devam ettiği söyleniyor."

Mezopotamya
Bu haber toplam: 12095 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:03:42:27
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x