Thenationalnews'e konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Suriye Özel Temsilcisi Joel Rayburn, Washington yönetiminin Suriye politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Rayburn, Trump'ın Suriye'ye ilişkin meselelere "partizan" yaklaşmadığını vurgulayarak, "Son birkaç yıldır Suriye ile ilgili yürüttüğümüz politika, Washington'da her zaman siyasi yelpazenin her tarafından destek almıştır" dedi.
ABD'nin Suriye politikalarının 3 ana hedefi olduğuna değinen Rayburn, "Birincisi, IŞİD'in kalıntılarına ve ayrıca El Kaide'ye karşı terörle mücadele kampanyası yürütmek. İkincisi, hem İran ordusu hem de milisleri aracılığıyla Suriye'deki İran askeri etkisini püskürtmek. Üçüncüsü, Esad rejimine baskı yapmak da dahil olmak üzere BM Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararı kapsamında çatışmaya siyasi bir çözüm bulmaya çalışmaktır" ifadelerini kullandı.
Rayburn, Esad yönetiminin ülkenin kaynaklarını halkının aleyhine kullandığını belirterek, "Esad ve hırsız çetesi, Suriye halkının çektiği acıların sorumlusu. Kaynakları Suriye halkına saldırılar düzenlemek için maaş ödemek, silah ve bomba satın almak için kullanmaya devam ediyorlar" diye konuştu.
ABD'nin Suriye içinde ve dışında insani yardım faaliyetlerine 1,7 milyar dolar katkıda bulunduğunun altını çizen Rayburn, Suriye halkının çektiği acıların ABD'nin değil Esad rejiminin sorumluluğunda olduğunu öne sürdü.
Rayburn, ABD saldırısında hayatını kaybeden eski Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani'nin yokluğunun, Kudüs gücünün bölge için yeni tehditler oluşturma çalışmalarına engel olduğunu sözlerine ekledi.