Moskova, ‘terörist oluşumların devam eden provokasyonları sebebiyle’ İdlib'deki durumun yeniden çatışmalara doğru gittiği uyarısında bulundu.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, İdlib’deki silahlı grupların ‘ateşkesi yeniden toparlanmak ve silahlanmayı artırmak için kullandığını ve hükmet güçlerine ait mevzilere yeniden karşı operasyonlar düzenlediğini’ belirtti.
Bakanlığın açıklamasında, Rusya-Türkiye arasında yapılan son anlaşmaya karşı çıkan muhalif grupların tansiyonu yükseltmeye çalıştığına dikkat çekilerek, El Kaide terör örgütünün uygulamalarını ve propagandasını kullanmaya devam eden Huras ed-Din ve Heyet Tahrir Şam gibi örgütlere bağlı çeşitli silahlı oluşumların İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde toplandığı ifade edildi.
Açıklamada, söz konusu iki örgütün Rusya ve Türkiye’nin son olarak bu bölgede ilan ettiği ateşkesi tanımayı reddettiği vurgulandı.
DEAŞ’ın eski unsurlarının İdlib’deki örgütlerin saflarına katıldığına işaret edilen açıklamada, “İdlib'de konuşlanmış cihatçıların arasında, Suriye'nin diğer bölgelerinden sözde güvenli koridorlar yoluyla daha önce tahliye edilen çok sayıda DEAŞ savaşçısı da yer alıyor” denildi.
Rusya Dışişleri, terörist oluşumlara bağlı unsurların, dış destek de dahil olmak üzere toparlanma ve yeniden silahlanma için sakin dönemden yararlandığını ve şu anda karşı taarruz operasyonları yürüttüğünü kaydetti.
Açıklamanın devamında, “Şiddet ve terör yolunu izleyen insanların uyruğu ne olursa olsun, işledikleri suçlardan yargılanmaları gerekir. Sadece iki olası seçenek var; silahlı direniş gösterdiklerinde ya teröristleri ortadan kaldırmak ya da onları yasalara uygun şekilde yargılamak. Yargılamanın yapılması, dışarıdaki meslektaşlarımızla olan temaslarımızda diplomatik çabalarımızın temel odağını oluşturuyor” ifadeleri kullanıldı.
Dışişleri Bakanlığı’nın uyarıları, Rusya Savunma Bakanlığı’nın M4 Karayolunda ilk Türk-Rus ortak devriye güzergahının “terörist unsurların provokasyonu” nedeniyle kısaltıldığı yönündeki açıklamasının ardından geldi.
Rusya Savunma Bakanlığı, önceki gün yaptığı açıklamada, “Ortak devriye güzergahının mesafesi, Türkiye’nin kontrolünde olmayan radikal çete oluşumlarının planladığı provokasyonlar nedeniyle kısaltıldı. Provokasyonları uygulamak için teröristler, kadınlar ve çocuklar dahil sivil halkı ‘canlı kalkan’ olarak kullanma girişiminde bulundu. Sivil vatandaşların zarar görebileceği olayların önüne geçilmesi amacıyla Rus-Türk müşterek koordinasyon merkezi tarafından ilk ortak devriye güzergahının mesafesini kısaltma kararı alındı” ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin 5 Mart’ta Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlediği zirvede, İdlib’de gerginliğin düşürülmesi hedefiyle ateşkesin uygulanması, ortak devriyelerin yapılması ve müşterek koordinasyon merkezinin kurulması yönünde kararlar almıştı.
Rus analistler, ortak devriye faaliyetlerinin iki lider arasında varılan mutabakatın uygulanabilirliğini test edeceğine dikkat çekerek, bu testin başarısız olması halinde İdlib’deki gerginliğin yeniden tırmanma ihtimalinin yüksek olduğuna işaret ediyorlar.
Analistler, Türkiye’nin bölgeye halen askeri sevkiyat yapmasının ateşkesin uzun süreli olmayacağı düşüncesinin bir yansıması olduğunu ve en azından ABD veya NATO’dan destek alana kadar ateşkesin çöküşünü ertelemeye çalışacağını ifade ediyor.
Sputnik’e konuşan Türk uzman Taha Odehoğlu, şunları söyledi;
“Türkiye, Rusya ile çatışmaya girmeme ve bu anlaşmanın çöküşünü önlemek için uzlaşı çözümleri bulmaya çalışıyor. Uluslararası yollar (M4 ve M5) meselesi 2018 Soçi Mutabakatı’nda yer alıyordu. Silahlı grupların çekilmesiyle ilgili bazı maddelerin uygulanması ise ertelendi. İki gün önce Ankara'da tüm silahlı grupların bir araya geldiği haberi, Türkiye’nin özellikle bölgede her zaman saldırı düzenleyen ve bazılarının çekincelerine yol açan bu grupların varlığıyla ilgili sorunu çözmek istediğine dair açık bir işarettir.”
Bu arada, Rusya Savunma Bakanlığı, dünkü açıklamasında, 2018’den bu yana Lübnan ve Ürdün’den Suriye’ye dönen mülteci sayısının 577 bini aştığını belirtti. Açıklamada, Lübnan’dan dönen kişilerin sayısı 182 bin 14, Ürdün’den dönenlerin sayısı ise 395 bin 248 olarak bildirildi.