Gazete Duvar yazarı Fehim Taştekin 1 Nisan tarihli yazısında, Suriye bağışçılar konferansının 5’inci kez Brüksel’de toplandığını hatırlattı.
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’in konferans sırasında sarf ettiği, “Suriye halkının çektiği acıyı düşündüğümde aklıma kendi iki çocuğum geliyor. Onlara yardım etmek için nasıl harekete geçmeyiz? Yapmazsak yazıklar olsun bize” sözlerini de değinen Taştekin, “Sanırsınız ki Biden yönetimi, Suriye’de savaşın kararttığı hayatlar üzerindeki yükü katlayan Amerikan yaptırımlarına son veriyor. Değil tabii ki” eleştirisinde bulundu.
Suriye için toplanması planlanan 10 milyar doların sadece 6.4 milyar dolarının ülkeler tarafından taahhüt edildiğini kaydeden Taştekin, Birleşmiş Milletler'in taahhüt edilen parayı hayal kırıklığı olarak nitelediğini ifade etti.
Taştekin yazısını şu ifadelerle sürdürdü:
“Batılı müttefikler toparlanmayı ve yeniden yapılanmayı imkânsız kılan bir siyasette diretiyor. Sezar Yasası enerji başta olmak üzere altyapıya yaptırımları bloke ediyor. Bunun çok yıkıcı bir etkisi var. Basit bir örnek: Petrol ve doğalgaz tesislerinden hükümetin kontrolünde olanlar bile yıkımlar yüzünden önemli ölçüde çalıştırılamıyor.
Doğalgaz üretimindeki düşüşe bağlı olarak santraller elektrik üretemiyor, günlük elektrik kesintileri artıyor. Pek çok şey birbirine bağlı olarak tökezliyor. 2011’de 29 milyon metreküp olan günlük doğalgaz üretimi 2016’ya gelindiğinde 6.5 milyon metreküpe geriledi. 7 elektrik santralının günlük ihtiyacı bile bunun iki katı. Hükümete göre petrol ve doğalgaz tesislerinin rehabilitasyonu için gereken kaynak 12 milyar doları aşıyor. Suriye’nin yeniden inşasının maliyetiyle ilgili tahminler ise 450-500 milyar dolar.
Petrol ve Mineral Kaynakları Bakanı Bessam Tomeh petrol kaynaklarının yüzde 90’ının Amerikan kontrolünde kaldığını ve bu alandaki zarar-ziyanın 92 milyar doları bulduğunu belirtip ekliyor: ‘Servet kaynaklarımızı kullanmamızı ve temel malların ülkemize ulaşmasını önleme bakımından Suriye savaşında olanlar başka hiçbir ülkede olmadı."