Suriye’de bulunan gazeteci Beritan Sarya’ya göre, Rusya ve İran destekli Şam rejiminin özellikle Kürt dağı bölgesinde kümelenen Türkiye’ye rağmen Moskova mutabakatını kabul etmeyen gruplara karşı operasyonu her an başlayabilir.
Sarya, mutabaka rağmen İdlib bölgesine Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de Şam rejimi ve İran güçlerinin de askeri sevkiyatlarını hiç durdurmadıklarını hatırlattı ve sevkiyatın son günlerde arttığına dikkat çekti.
Beritan Sarya, 18 Ağustos gecesi Türk komutanlar ile Rus komutanların, bir Rus noktasında bir toplantı yaptıklarını ardından Türk komutanların HTŞ’lilerle bir buluşma gerçekleştirdiğini aktardı ve “Toplantı, 19 Ağustos’ta İdlib şehir merkezinde yapıldı. Türk komutanlar, HTŞ ve bağlı çetelere talimat verdiğini biliyoruz. Türk komutanlar ‘Bir kaç güne kadar Ruslar ve rejim Kürt dağına saldıracak, hazırlığınız yapın, hazır olun, biz bu savaşa katılmayacağız ama sizi destekleyeceğiz’ dediler” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin bölgeye yığınak yaptığını hatırlatan Sarya, şöyle dedi:
“Türkiye Rusya ile ilişkilerini bozmak istemiyor. Mutabakattan memnun, bir yandan da bölgedeki varlığını kalıcılaştırmak istiyor. Türkiye kendisini ılımlı muhalifleri, Milli Ordu dediği çeteleri ve kendi gruplarını bölgeye yerleştirmek istiyor. Taraflar bölgeye sevkiyatlarını sürdürüyor. Bölge sıcak. Her an patlayabilir. Büyük ihtimalle Kürt dağına bugünlerde bir operasyon yapabilir.”
Deyrezor ve Rakka’da yaşanan suikastlarla ilgili de bilgiler veren Beritan Sarya, şunları söyledi:
“Bu suikastlar daha önce de vardı ama son günlerde yoğunlaştı. Aslında tüm güçler de yapıyor. MİT de Muhaberat (Şam istihbaratı/ da var. Deyrezor’daki son iki suikastın (Arap kanaat önderlerine karşı) arkasında rejim var. Deyrezor’da rejimin hücreleri var. Rejim bölgenin yakınında. Su ayırıyor. IŞİD’lilerden de bir kısmı rejimin yanında var. Biraz daha rejimi işaret ediyor. DSG yaptığı operasyonda tutuklanan yakalanan bir kişi itiraf etti. Rejimin Arapların Silahlı Direnişi diye bir örgüt kurduğunu söyledi. Bildirisini dağıtırken yakalandı. Arap aşiret liderleri tehdit ediliyor. Bu suikastleri üstlenmiyor. ‘Özerk Yönetim öldürdü. Kürtler, Araplar üzerinde baskı uyguluyor, Arap aşiret liderlerini öldürmek istiyor, petrolü sadece kendileri alacak’ diyorlar. Bu şekilde Özerk Yönetim ile Deyrazor halkını karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar."
Son günlerde Haseki’de bulunan Hol Mülteci Kampı da kaçan ya da kaçmaya çalışan IŞİD’lilerle gündeme geliyor. Kampda 60 bin insan kaldığı bilgisini aktaran Sarya şunları söyledi:
“Dünyanın en büyük dördüncü kampı ama BM’nin tanımadığı kamp aynı zamanda. 60 bin kişi kalıyor bunların 30 bini IŞİD’li ve aileleri. Bunlardan 10 bini gibi muhacir denilen Suriye ve Irak dışından gelen IŞİDlilerin aileleri.”