ABD Başkan Yardımcısı Biden’ın İstanbul ziyareti; Suriye konusunda Washington yönetimi ile Türkiye arasındaki derin görüş ayrılıklarını ortaya koydu. Uzmanlara göre Biden PYD’nin PKK’den ayrı tutulmasına dikkat çekti.
İstanbul ziyaretinde hem hükümetle derin kriz yaşayan akademisyenlere destek çıkan, hem de tutuklu gazetecilere özgürlük isteyen Biden, Türk hükümetiyle hangi noktalarda Suriye konusunda ayrılık yaşadıklarını da açıkça dile getirdi. Biden, Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu rahatsız etmiş olsa da “PYD ile PKK’yi ayrı tutmak gerekir” mesajına vurgu yapmaktan çekinmedi.
Biden’ın neden PYD ile PKK’nin birbirinden ayrı tutulması gerektiği mesajına vurgu yaptığı konusunda Deutsche Welle Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Ortadoğu Masası Başkanı Serhat Erkmen, “Çünkü ABD Türkiye’ye açıkça –PYD konusunda bizi ikna edemiyorsunuz- mesajı vermenin zamanının geldiğine inanıyor” diye konuştu.
\"Türkiye PYD\'ye yönelik çabalarında başarısız oldu\"
Erkmen; ABD’nin IŞİD’le mücadelede PYD’yi gözardı etmesinin mümkün olmadığının Türk yetkililer tarafından da anlaşılması gerektiğini belirtirken, bunun önemini şöyle dile getirdi:
“Sahada IŞİD diye bir düşman var. Bu düşmanla mücadele etmek için sahadaki tüm kara unsurlarıyla işbirliği de şart. Ve elde var bir YPG. Amerika’nın eline geçirmiş olduğu bu aracı bırakması imkansız. Türkiye istediği kadar YPG’nin PKK bağlantısını dile getirebilir. Bu tezinde normalde haklı da olabilir ama konumuz; Suriye ve IŞİD. İşte bu noktada siz, tezlerinizi güncellemezseniz ve sahadaki gerçeklerin farkına varmazsanız tezleriniz geçerliliğini yitirir. Biden’ın ziyareti; Türkiye’nin PYD’yi Cenevre görüşmelerinin dışında tutmaya dönük çabasının da geçersizliğini göstermiştir. Türkiye bu noktada başarısız olmuştur.”
Suriye’de kartların yeniden dağıtılacağı ve çatışmaların daha yoğun olarak yaşanacağı bir döneme girildiğini söyleyen Erkmen’e göre; sahadan IŞİD temizlenirken özellikle ABD ve Rusya, Suriye’nin kuzeyindeki etki alanlarını genişletme yarışına girecek. Erkmen, bu süreçte Ankara’nın ne yapacağını ise şöyle anlattı:
“Türkiye; dış politikasında ısrar ettiği hataların sıkıntısını yaşayacak. Kartlar yeniden dağıtılırken, o kartların çoğu elinde olması gerekirken tam tersi olacak. Elleri bomboş kalacak. Üstelik; hem içerdeki güvenlik sorunları hem de sınırdaki güvenlik sorunlarıyla daha çok boğuşacak. Nisan ayıyla birlikte Kuzey Irak’tan da, Suriye’den de terör unsurlarının Türkiye’ye sızması artacak. Bu senenin sonuna gelindiğinde Suriye’nin kuzeyinde denklem büyük ölçüde değişmiş olacak ve ne yazık ki Türkiye; ısrarlı hatalarından ötürü bu denklemde söz sahibi olamayacak. “
“Biden Türkiye\'ye ayar verdi”
ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Hüseyin Bağcı da Biden’ın İstanbul ziyaretinde verdiği mesajlarla “Türkiye’ye ayar verdiğini” düşünüyor. Bağcı, neden böyle düşündüğünü DW’ye şöyle anlattı:
“Türkiye itiraz etse de ABD; IŞİD’le mücadelede PYD’ye önemli rol biçiyor. Bu demektir ki; Türkiye’nin önümüzdeki süreçte hem ABD, hem de Rusya ile görüş ayrılıkları sürecek. Türkiye haklı ama sahadaki gerçekler çok bambaşka. ABD diyor ki; -öbür tarafa geçince PKK yok. IŞİD’le mücadele eden YPG var. Türkiye ittifaktır ama bu PYD konusunda anlaşamıyorsak biz işimize devam ederiz.- Gelinen noktada; Suriye müzakerelerinde Türkiye\'nin etkin olması artık mümkün değil. IŞİD’le mücadele eden büyük Batı ittifakı PYD’nin, YPG’nin önemine dikkat çekiyor. Ankara artık anlamalı: Sahadaki gerçekler değişmez.”
Türk tarafının Biden’la görüşmelerin ardından “Başika konusunda ABD ile mutabıkız. Koordineli hareket edeceğiz” açıklaması yaptığına dikkat çeken Bağcı, bu açıklamanın da Türkiye’nin olayları kendi açısından yorumladığının göstergesi olduğunu söyledi. Bağcı’ya göre; “ABD ile koordineli hareket”in uluslararası ilişkilerde bambaşka bir anlamı var:
“Biden, Başika’da koordineli hareket etmekten sözedebilir. Bu ne demektir? Türkiye orada kalacak mıdır yoksa her şey Irak hükümetinin onayına mı bağlıdır. Evet, Irak hükümetinin onayına bağlıdır. Biden, İstanbul ziyaretiyle Türkiye’ye ayar çekmiştir. Türkiye’ye –hatalarını tekrarlama. Durup dururken uçak düşürme. Kafana göre Irak’a asker yollama- uyarılarında bulunmuştur. Çünkü Suriye’de durum çok kritik. Türkiye Suriye konusundaki yanlış dış politikasında ısrar etmiştir ve kurulan yeni düzende hiç hakkı olmayacaktır. Yeni kurulan düzende Türkiye’nin tezlerinin geçerliğinin olmadığı daha açık görülecektir.”
\"PYD konusundaki görüş ayrılığı Cenevre\'de su yüzüne çıkacak\"
Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Doç. Mehmet Akif Okur’a göre de Biden’ın ziyareti bölgede dengeleri tamamen değiştirecek Cenevre görüşmelerine giden yolda çok ama çok kritik bir dönemde gerçekleşti. Okur; ABD ile Türkiye arasındaki PYD ayrılığının Cenevre’de gün yüzüne çıkacağını belirtirken, bu durumun bölgeye ve Türkiye’ye yansımalarını DW’ye anlattı:
“Biden; Türkiye’ye PKK’yle mücadelede destek vereceklerini söylüyor ancak Suriye’de PYD’yle işbirliklerinin taktik seviyede olacağına dikkat çekiyor. Ancak PYD Suriye’de kalıcı statü kazanacak mı? Ya da; IŞİD bölgeden söküldükten sonra Türkiye’ye yansıyacak olası terör tehdidine karşı nasıl bir hareket planı işletilecek? Amerika’nın bu konularda ne dediğini de Cenevre’de göreceğiz. Türkiye; pozisyonunu esnetmiyor, bakalım karşılığında neler olacak ya da olmayacak. Biden’ın ziyaretinden sonra Cenevre daha kritik hale geldi. Türkiye için PYD’nin olduğu bir müzakere masası bölgede yeni dengeler kurulurken PYD’ye alan açılmasını kabullenmek anlamına geliyor.”
Suriye gündeminin önümüzdeki dönemde daha da ısınacağına dikkat çeken Okur, “Rusya’yla gerilen ilişkiler ve ABD’nin YPG’yle işbirliği Türkiye’nin elini kolunu bağlıyor. Herkes Suriye’de kendine yer edinmeye çalışırken YPG’nin Türkiye ile Amerika’yı karşı karşıya getirme ihtimali de çok yüksek. Büyük bir Musul operasyonu olacak yaşanacak her askeri kriz Türkiye’yi etkileyecek. Türkiye’nin ısrar ettiği politikayla bu ihtimallerin üstesinden nasıl geleceği ya da gelemeyeceğini zaman gösterecek\" dedi.