Wall Street Journal, Suriye konusunda Türkiye ve Rusya’nın birlik olmasının Amerika’nın saf dışı kalması anlamına gelebileceğini yazıyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya lideri Putin’in İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’yle biraraya geldiğini hatırlatan gazete, Başkan Trump’ın Suriye’den çekilme planlarının Türkiye, Rusya ve İran’ın işine gelebileceği yorumunda bulunuyor. Yaroslav Trofimov imzalı haberde Ortadoğu’da işlerin çok çabuk değişebileceği vurgulanıyor.
Haber, bir Rus uçağının Türkiye tarafından Suriye sınırında düşürülmesini, 2016 Aralık ayında Rusya’nın Ankara Büyükelçisi’nin öldürülmesini ve bir Rus siyasetçinin parlamentoda yaptığı konuşmada İstanbul Boğazı’nda nükleer patlamayla yapay tsunami oluşturup İstanbul’u batırmayı önermesini hatırlatarak, daha iki yıl önce Türkiye ve Rusya’nın birbirini boğazlamak üzere olduğunu kaydediyor. Haber şöyle devam ediyor: “Rusya Devlet Başkanı Putin 18 Mart’taki seçim zaferinden sonraki ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye’ye yaptı. Moskova ve Ankara’daki Amerikan karşıtı duygular, iki ülke arasında bir bağ oluşturdu. Türkiye’nin otoriter lideri Erdoğan, gerek Obama olsun gerekse Trump, Amerikan başkanlarının reddettiği isteklere olumlu yaklaştığı için Putin’e yöneldi. Erdoğan’ın istediği, Suriye’deki Kürtler’in özerklik emellerini ortadan kaldırmak. Türkiye’nin Afrin operasyonunu gerçekleştirmesine yardımcı olan Rusya, Suriye’deki rejimin ve bölgesel ortağı İran’ın şikayetlerine kulak asmadı. Çünkü Rusya için Türkiye’yi Batı’dan koparmak, Suriye’deki güç dengelerini korumaktan daha önemli. Türkiye’de Rus S-400 hava savunma sistemi ve Akkuyu nükleer santralinin yapılmasının Batılı ülkeleri rahatsız edeceğine şüphe yok.”
Gazete, haberinde, konuyla ilgili olarak iki uzmandan aldığı görüşlere de yer veriyor. Washington Yakındoğu Enstitüsü Türkiye Programı Başkanı Soner Çağaptay, “Putin, Türkiye’nin Batı’ya, Batı’nınsa Ankara’ya öfke duymasını istiyor. Putin’in amacı NATO’nun etkisini seyreltmek. Bunun için de birliğin ikinci büyük ordusuna sahip ülkeyi öfkelendirip ayak diretir hale getirmekten daha güzel bir yol yok” diyor. Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nden İran uzmanı Ellie Geranmayeh de bu denklemin İran ayağıyla ilgili olarak şu yorumda bulunuyor: “İranlılar istemeyerek de olsa Türkiye’nin Suriye’deki faaliyetlerine katlanıyor. Tahran, Erdoğan’ın eninde sonunda İran’ın Suriye’deki stratejik nüfuzunu koruyacak bir siyasi anlaşmaya evet diyeceği umudu taşıyor.” Habere göre Başkan Trump’ın Amerikan askerlerini çekme planını devreye sokması durumundan bundan en çok Erdoğan, Putin ve Ruhani fayda sağlar.
Demokrasileri Savunma Vakfı Başkanı Mark Dubowitz, Trump’ın Suriye’deki askerleri çekmesinin bir felaket habercisi olacağı ve bunun, Amerika’nın her türlü İran politikasının da sonunu getireceğini öngörüyor. Dobowitz, “Türkiye-Rusya-İran ittifakı, Amerika’nın en tehlikeli düşmanlarının Amerika’nın çıkarlarına ters düşecek şekilde hizalanması anlamına gelir. Bu aynı zamanda bu üç ülkede, Trump’ın söylemde sert, ama iş eyleme gelince iktidarsız olduğu şekilde bir algı oluşmasına da yol açar” diyor.