İstihbaratın nasıl sağlandığı konusunda ise net bir açıklama yapılmadı. SDG ise istihbaratın kendileri tarafından sağlandığını belirtiyor.
IŞİD'e karşı operasyonlarda ABD ile birlikte hareket eden Suriye Demokratik Güçleri (DSG) yetkilisi Polat Can tarafından paylaşılan Twitter mesajlarında, Bağdadi'nin Suriyeli Kürt bir casus tarafından takibe alındığını aktardı.
İstihbarat çalışmalarının CIA ile irtibat halinde yürütüldüğünü aktaran Can, DSG casusunun Bağdadi'ye ait bir iç çamaşırı ele geçirmeyi başardığını ve bu iç çamaşır üzerinde yapılan DNA testlerinin takibe alınan kişinin Bağdadi olduğunu kanıtladığını söyledi.
BBC'nin haberine göre ABD'li yetkililer, DSG'nin Bağdadi'ye ait DNA örneklerini CIA'e verdiği açıklamalarını henüz teyit etmedi.
DSG yetkilisi Twitter mesajlarında, "15 Mayıs'tan bu yana CIA ile birlikte çalışarak Bağdadi'nin izini sürüyorduk. Saklandığı yeri çok sık değiştiriyordu. Bağdadi'ye İdlib'de ulaşmayı başaran kaynağımız, Bağdadi'ye ait bir iç çamaşırını geri getirdi ve yapılan DNA testleri söz konusu kişinin %100 Bağdadi olduğunu kanıtladı" dedi.
ABD'de yayın yapan NBC televizyonuna bir mülakat veren DSG komutanı Mazlum Kobane de benzer açıklamalarda bulundu.
BBC Türkçe'nin haberine göre Kobane röportajda, DSG istihbarat birimlerinin Bağdadi'nin en yakın çevresine sızmayı başarmış olan bir casusunun bulunduğunu anlattı ve Türkiye sınırına 5 kilometre uzaklıktaki Barişa köyünde Bağdadi'nin saklandığı yerleşkenin planını oda oda anlattığını söyledi.
Mazlum Kobani, güvenlik danışmanı olarak Bağdadi'nin yanında tuttuğu DSG casusunun, yaz aylarında IŞİD liderine ait bir kullanılmış iç çamaşırını yetkililere ulaştırdığını, daha sonra ise Bağdadi'nin kan örneğini almayı başardığını belirtti.
Kobani, ABD'li istihbarat birimlerine verilen iç çamaşırı ve kan örneği üzerinde yapılan DNA testlerinin olumlu sonuç vermesiyle birlikte operasyon hazırlıklarının da hızlandığını aktardı.
