2015’te tribünlerde yerini alan Mor Barikat bir kadın taraftar grubu. Mor Barikatlı kadınlar, baskı ve ayrımcılığa uğrayan ve buna rağmen başarılı bir kulüp olarak lige adını yazdıran Amedspor’un taraftarları. Mor Barikat adına Bas Gazetesi’ne konuşan Arin Başalan, kadınlara şu çağrıda bulunuyor: “Atakta çok güçlü olmayabiliriz ama tüm kadınları defansa bekliyoruz!”
Mor Barikat, tribündeki cinsiyetçi tutumu yok etmek amacıyla 2015 yılında kuruldu. Başalan da kuruluşlarına dair, “Biz Amedspor’un varoluşuyla varız” diyor. Cinsiyetçiliğe karşı kardeş taraftar grubu Barikat ile ortak tutumları olan Mor Barikat’ın kuruluş amaçlarından biri de Kürt kentlerindeki kadınların sesi olabilmek.
Çok sayıda kadının Mor Barikat’a gönül verdiğini ifade eden Başalan, “Grubumuza gönül veren birçok kadın arkadaşımız var. Üyelik sistemi gibi işleyiş olmadığından dolayı bir sayı vermemiz doğru olmayabilir. Grubumuzda bulunan ve dayanışmamızı büyüten kadınlarımızın ortak noktası; din, dil, ırk gözetmeksizin yan yana olmak ve bu direnişi büyütmek. Mor Barikat kadınları; yurtsever ve devrimci duruşa saygı duyan ve bu yönde ilerleyen kadınlardır” diyor.
“Tribünlerde güvende değiliz ama vazgeçmeyeceğiz!”
Her alanda olduğu gibi tribünleri de kendilerine ait hisseden erkeklerin arasında ‘güvende’ olmadıklarını ifade eden Başalan, “Kadınlar olarak güvende olduğumuz yerler maalesef çok sınırlı. Fakat bu, bizi tribünlerden vazgeçiremedi, vazgeçiremeyecek de” ifadelerini kullanıyor.
Tribünlerde cinsiyetçilik had safhada. Gol sevinci de, taraftara tepki de, yenmek de, yenilmek de futbolcular ve taraftarlar için eril tahakkümün yansıması halini alıyor. Başalan bu durumu şu sözlerle özetliyor: “Gol sevincini seviyesiz bir cümle ile kutlayanlar, kaçırdıkları golün hüznünü de kadın bedenini kullandıkları cinsiyetçi küfürlerle tepkiselleştirmektedirler.”
Son olarak Beşiktaş-Fenerbahçe arasında oynanan maçta Fenerli taraftarların tecavüzü anımsatan kırmızı noktalı beyaz bezler kaldırmalarına tepki gösteren Başalan, “Sahada sergilenen o hareket sporun tüm centilmenliğini gölgelemiştir. Bu tarz pankartlar toplumsal bir zafiyettir. Eril düzenin hâkim olma çabasıdır” diyor.
“Takımlar arasındaki tek fark maddi imkanlardır”
Futbolun Kürdistan halkının yaşam mücadelesinden uzak olmadığını belirten Arin Başalan, bu durumun da altyapıdan sporcu yetiştirilmesini sınırladığı görüşünde. Başalan, bunun sebebini de şöyle açıklıyor: “Alt yapıda spor yapan insanlar, bir yandan sporla ilgilenirken diğer yandan da çalışmak zorunda kalıyor. Kaldı ki bölgede yetişen sporcular, kimliklerinde Kürt yazınca hemen sistem dışına atılmak isteniyor. Bu da yıllarca sistemde işleyen adaletsizlikten kaynaklanıyor.”
“Sahada bizimle başa çıkmayanlar…”
Takımlar arasındaki tek farkın maddi imkânlar olduğunu söyleyen Başalan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Amedspor olarak daha önce birçok adaletsiz uygulamayla karşı karşıya kaldık. Buna rağmen Fenerbahçe ve Galatasaray gibi ülkenin önde gelen kulüplerini yenmiş bir takımız. Ama sahada bizimle başa çıkamayan sistem takımları ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) masa başında bizlere cezalar yağdırmaktadır. Ülkede barış söyleminin ağır basması gerekirken, maalesef savaşı ve ölümü isteyen insanların ayrıştırıcı dili ve söylemi ülkede ırkçılığı ve faşizmi körüklüyor.”
Başalan, deplasman yasaklarına, uğradıkları saldırılara ve ırkçı söylemlere rağmen ‘Barış’ demeye devam edeceklerini belirterek, “Çünkü bizler bu grubu kurarken ‘Amedspor’a barikat olmaya geldik’ dedik ve hep destek olacağız” diyor.
“Tribünlere sahip çıkmak çizgimizdir!”
Başalan’ın aktardığına göre; Mor Barikatlı kadınlar daha çok İstanbul, İzmir ve Ankara’da yaşıyor. Sabit bir mekânları olmadığını dile getiren Başalan, “Yurtsever tüm dostlarımızın mekanı bizlerindir” diye konuşuyor. Arin Başalan, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Bundan sonra da ve hep var olacak çizgimiz cinsiyetçiliğe ve küfre karşı tribünlere sahip çıkmaktır. Tribünde, sokakta, evde yaşam alanlarımızın olduğu her yerde dik duracak ve mücadele edeceğiz. Kadın dayanışmamız her alanda devam edecektir. Tüm kadın arkadaşlarımızı defansa bekliyoruz.”
BAS GAZETESİ