HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, Meclis\'te gündemdeki konulara ilişkin basın toplantısı düzenledi. Baluken, Diyarbakır\'da çocukları PKK\'ye katılan ailelerin yaptığı eylemin sorulması üzerine, \"Bu çocukları dağa götüren koşulları ciddi biçimde sorgulamamız ve bu koşulların ortadan kaldırılmasıyla ilgili siyaset kurumunun hangi somut çalışmaları yaptığını sorgulamamız gerekir. Hiçbir çocuğun silah altında olmasını, savaş koşullarında olmasını istemeyiz. Dağda kendi ailesinden kopmuş olan on binlerce gencimiz var, onların da ailelerinin beklentisi var. O gençlerin silahlı mücadelenin kendi doğal koşullarından, kendi özgür iradeleri ile farklı bir aşamaya gelmesi, demokratik siyasetin içinde hak ve özgürlük mücadelesi yürütmesiyle ilgili güçlü bir toplumsal talep var. Çözüm süreci değimiz sürecin amacı da bu, demokratik siyasetin önünü açalım, silahlar bırakılsın. PKK\'nın kaçırdığı çocuklar diye bir kavram yoktur, tam tersine devlet teröründen kaçan çocuklar gerçeği vardır\" diye konuştu.
\'YANSIYAN BİLGİLERİN YÜZDE 90\'I YALAN\'
Baluken, çocuklarla ilgili ailelerle görüşmeler yaptıklarını ifade ederek, \"Kamuoyuna yansıtılan bilgilerin yüzde 90\'ı yalandır. Orada zorla kaçırılan, zorlu tutulan herhangi bir çocuğun olmadığını, kendi iradesi dışında zorla bir yerde tutulan bir durumun olmadığını ifade etmek istiyorum. Bu konuda daha önceki Kandil ziyaretlerimizde de, Kandil\'deki yetkililerin çocuklarla ilgili geri göndermek istemelerine rağmen Türkiye\'deki mevcut demokratikleşme zemininin sağlanmamasından, sokaktaki devlet terörünün devam etmesinden kaynaklı çocukların geri dönmeyi kabul etmedikleri yönünde ifade edilen bilgiler var\" şeklinde konuştu.
BDP ve HDP\'nin alıkonulan insanları geri getiren bir kurum olarak çalışmadığını belirten Baluken, \"BDP ve HDP, mevcut askeri hareketliliğin, çözüm sürecine zarar getirmeyecek şekilde soğutulması, elinden gelen katkıyı sunma noktasında çalışma yürütüyor. Biz bugüne kadar alıkonulan askerlerin getirilmesi konusunda arabuluculuk yaptık, bölgede tansiyon yükseldiği dönemlerde gerekli olan bütün girişimleri ortaya koyduk\" dedi.
ANNELERİN EYLEMİ 1 HAZİRAN\'A KADAR SÜRECEK
Diyarbakır\'da çocuklarının zorla alıkoyduğunu iddia ederek çadır eylemi başlatan aileler, 1 Haziran\'a kadar eylemlerini sürdürme kararı aldı. Dün BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş\'la görüşen aileler, çadır kurdukları Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde açıklama yaptı. Açıklamayı aileler adına yapan Selami Eren, Demirtaş ile yaptıkları görüşmenin olumlu bir adım olduğunu ve Demirtaş\'a güvendiklerini ifade ederek, başlatmış oldukları oturma eylemini 1 Haziran Dünya Çocuk Günü\'ne kadar devam ettireceklerini ve somut bir gelişme olması halinde 1 Haziran\'da eylemlerini sonlandıracaklarını belirtti. Eren, ailelere, 1 Haziran\'a kadar herhangi bir provokasyona gelmemesi konusunda da uyarıda bulundu.
CHP\'Lİ KADIN VEKİLLER HÜKÜMETE SESLENDİ
Öte yandan, CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve beraberindeki kadın milletvekilleri \'dağa çıkarılan\' çocuklar için kameraların karşısına geçti. TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Kaleli, “Diyarbakır’da çocukları dağa götürülen annelerin çağrısı üzerine biz de hükümete bir çağrıda bulunmaya karar verdik. Ülkemizde ciddi anlamda umutsuzluk ve güvensizlik her kesimin sorunu olmaya devam etmektedir. Hukukun tahrip edildiği, adalet duygusunun zedelendiği bu ortamda samimiyetsiz zorlama ile atılan adımların halkta karşılık bulmadığı gerçeği ortadadır. Doğu ve Güneydoğu’da çatışmalardan en çok kadınlar ve çocuklar etkilenmekte, insani hakları elinden alınarak çoklu travmalara maruz kalmaktalar. AKP, içinde bulunduğumuz şeffaf olmayan, müzakere sürecinde kalıcı adımlar atmayarak dağı seçenek olarak göstermeye devam etmektedir.” ifadelerini kullandı.
Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Kaleli, “18 yaş altı çocuğun özgür iradesi ile karar verebilmesi, eline silah verilebilecek alanlara itilmesi hiçbir şekilde doğru bulunamaz. Çocuklar kendi rızası ile gitse de kandırılıyor da olsa bu çocukların tercihlerinin bu olmayacağı, gerçek tercihlerinin yaşadıkları alanda her türlü imkanın sağlanması, bu tercihe zorlanmaması gerekir.” diye konuştu