M.A’ın aktardığı habere göre; HDP Şırnak milletvekilleri Nuran İmir, Hüseyin Kaçmaz ve Hasan Özgüneş, Şırnak’ın Cizre ilçesinde 4-12 Eylül 2015 tarihleri arasında Şırnak Valiliği tarafından ilan edilen sokağa çıkma yasakları döneminde 22 sivilin yaşamını yitirmesindeki yaşam hakkı ihlallerinin ve yargılamaların araştırılması için Meclis Araştırması önergesi verdi.
Önergenin gerekçesinde, söz konusu tarihler arasında 22 sivil Kürdün yaşamını yitirdiği ve üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen açılan dava ve soruşturmalardan sonuç alınamadığı vurgulandı. Önergede, Şırnak’ın Cizre ilçesinde ilan edilen dört sokağa çıkma yasağı kararından ilki olan 4-12 Eylül tarihindeki polis operasyonlarında 22 sivil Kürdün yaşamını yitirdiği olaylarla ilgili açılan davalar hakkında daimi arama kararı verilerek, faillerin bulunamadığının öne sürüldüğü belirtildi.
Sokağa çıkma yasaklarında yaşanan ölümlerde açık net deliller, tanık beyanları ve insan hakları örgütlerinin raporları olmasına rağmen 9 dosya hakkında takipsizlik kararı verildiği, 6’sının ise sürüncemede bırakıldığı kaydedilen önergede, Cizre’de Cudi Mahallesinde bulunan evlerinin önünde kolluk kuvvetlerinin ateşi sonucu yaşamını yitiren 10 yaşındaki Cemile Çağırga, 75 yaşındaki Mehmet Erdoğan ile 21 yaşında olan Mehmet Emin Levent’in dosyalarında yaşanan gelişmeler özetlendi.
22 Kişinin ismi sıralandı
Önergede, “Cemile Çağırga (10), Özgür Taşkın (18), Meryem Süne (53), Bünyamin İrci (14), Muhammed Tahir Yaramış (35 Günlük), Eşref Edin (56), Selman Ağar (10), Mehmet Emin Levent (29), Osman Çağlı (18), Sait Çağdavul (21), Şahin Açık (74), Mehmet Erdoğan (75), Mehmet Sait Nayici (16), Zeynep Taşkın (19), Maşallah Edin (35) Hacı Ata Borçin (75), Gadban Bülbül (78), Mehmet Dökmen (71), Bahattin Sevinik (50), Suphi Sarak (50), İbrahim Çiçek (79), Mülkiye Geçgel (48)” yaşamını yitiren 22 kişinin isimlerine de tek tek yer verildi.
İnsanlık suçu
Cizre’de sokağa çıkma yasakları sırasında yaşamını yitirenler ile ilgili AYM ve AİHM’ye başvurular yapıldığı da vurgulanan önergede, şu ifadelere yer verildi:
“Olayların üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen mahkemelerden halen bir sonuç çıkmamıştır. Sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı bölgelerde güvenlik güçlerinin operasyonları sırasında meydana gelen ölümler için açılan idari davaların sayısı ve güncel akıbetleri araştırılmalıdır. Onlarca soruşturmanın sonuçsuz kaldığı ve çoğunun takipsizlikle sonuçlandığı davalarda yaşananların sadece hukuksuzluk değil aynı zamanda bir insanlık suçu olduğu unutulmamalıdır. Yaşanan bu insanlık suçu, faili meçhul diye kabul edilip üstü örtülerek cezasızlıkla sonuçlandırılamaz. 7 yıl önce yaşanan sokağa çıkma yasakları sırasında ve sonrasında yaşamını yitirenlere ilişkin davalara sağlıklı bir hukuki sürecin işletilebilmesi, bu hukuksuz süreçlerin son bulması, yargının şeffaf bir şekilde işlemesi için bu insan hakları ihlallerini tespit etmek ve alınacak önlemlerin saptanması amacıyla Araştırma Komisyonu kurulması elzemdir.”