DTK, Türk devleti tarafından Dersim’de yaşatılanların tam anlamıyla bir soykırım olduğunu belirterek, soykırımın kabul edilerek özür dilenmesini istedi. DTK, “Dersim’i unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Türk devletinin 4 Mayıs 1937 Dersim’de soykırım kararının 77. yıldönümü vesilesiyle açıklama yaparak, katliamda yaşamını yitirenleri saygıyla anarken, katliamcıları lanetleyerek nefretle kınadı.
Dersim’de Küt halkının en büyük yıkım ve felaketlerden birini yaşadığına dikkat çekilen açıklamada, “İnsanlığın ayaklar altına alındığı, bitirildiği ve tarihin ender tanıklık ettiği bir trajedinin adıdır, Dersim. Dersim de yaşanan vahşet, yıkım Hitlerin, Mussoloni ve Saddam’ın uygulamalarından farklı değildir. On binlerce can katledildi, işkencelerden geçirildi, parça parça edildi, diri diri yakıldı. Dersim’de yaşananlar, yaşatılanlar tam anlamıyla bir soykırımdır. Bir insanlık suçudur” dendi.
Dersim’de Kürt ve Alevi kimliğinin yok edilmek, yaşananlar ile yaşatılanların bilinmemesi, bu insanlık suçunun üstü örtülmek istendiği kaydedilen açıklamanın devamında şunlar belirtildi:
“Bu katliamın üzerinden 77 yıl geçti. Failler halen açıklanmadı. Katliamlar tüm detayları ile açığa çıkarılmadı. Türkiye gerçek anlamda yüzleşmeyi gerçekleştirmedi. Ancak katliamcılar vicdanlarda, insanlık tarihinde mahkûm edildi. Yok edilmek istenen Dersim halkı bugün Kürtlüğü ve Aleviliği ile demokratik, eşit, özgür yaşam yürüyüşü ile yoluna devam etti. Yok olan, lanetle anılan insanlık suçunu işleyen katliamcılar ve onların zihniyetleri oldu.
Barıştan, demokratik çözüm sürecinden söz edilecekse, İnkâr ve imha politikalarının ısrarcı savunucusu ve uygulayıcısı olan devletin, cumhuriyet tarihi boyunca yaptıklarıyla ilgili kendisi ile yüzleşmesinin zamanı gelmiş ve geçmektedir.
Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar yapılan insanlık dışı uygulamalar, katliamlar, antidemokratik uygulamalar tüm detayları ve belgeleri ile kamuoyu ile paylaşılmalı, yapılanlardan dolayı da halklardan özür dilenmelidir. Dersim’de yaşatılanlar ise soykırım olarak kabul edilmelidir.
Bir daha benzeri soykırım ve katliamları, felaketleri, yıkımları, trajedileri yaşamamak, katliamcı zihniyetten hesap sormak, demokratik, eşit ve özgür bir yaşam için Türkü- Kürdü, Alevisi-Sünnisi, Müslümanı-Gayrı Müslümü ile tüm toplumsal kesimler, farklı kimlikler ortak zeminde buluşmalı, ortak mücadeleyi yükseltmelidir. Herkesi ve her kesimi bu toplumsal görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye davet ederken, Dersim katliamında yaşamını yitirenleri saygıyla anıyor, katliamcıları lanetliyor ve nefretle kınıyoruz.
Dersim’i unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız.”