Diyarbakır'da deprem nedeniyle oluşturulan ve 80'i aşkın sivil toplum örgütünü bünyesinde barındıran Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu ile Amedspor taraftar grupları, dün Bursaspor deplasmanına giden ve Bursa’ya ayak bastıkları andan başlayarak maç bitimine kadar organizeli ırkçı saldırıların hedefi olan Amedspor’a destek vermek için Şehmuz Özer Tesisleri’nde basın toplantısı düzenledi.
Amedspor'a yapılanlar karşılıksız kalmamalı" denilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
Amedspor Kulübü; TFF 2. Lig Beyaz Grupta Bursaspor ile yapacağı müsabaka öncesi teknik heyet ve futbolcuları ile konakladıkları otelin önüne gelen bir grubun; hakaret, tehdit ve ırkçı saikli nefret söylemelerine maruz kalmıştır. Kamu görevlileri, müsabaka öncesi havai fişekler eşliğinde başlayan bu fiilleri engellemeye yönelik yeterli önleyici tedbirleri almamıştır. Fiilleri gerçekleştirenler hakkında yargı makamlarınca da herhangi bir adli süreç başlatılmadığı gibi yaşananlara yönelik kamu otoritelerince önleyici ve tepki gösterir bir beyan ve açıklama yapılmamıştır. Bu tepkisizlikten alınan cesaretle bir sonraki gün müsabaka esnasında kabul edilemeyecek vahim nitelikte ve suç teşkil eden saldırılar ve fiiller icra edilmiştir.
Amedspor futbolcu ve teknik heyetinin sahaya ayak bastıkları ilk andan stattan ayrıldıkları ana kadar Bursasporlu futbolcuların, teknik görevlilerinin ve seyircilerinin fiziki ve sözlü saldırıları ile yine seyircilerinin nefret ve hakaret içerir tezahüratlarına maruz kalmıştır. Özellikle 1990'lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetler ve zorla kaybettirmelerle anılan paramiliter güçlerin sembol isimlerinin ve yine o süreçle özdeşleşen Beyaz Toros resimlerinin tribünde açılarak sergilenmesi, organize bir kötülüğü ve iradeyi açığa çıkarmıştır. Kürt toplumunun hafızasında, bütün karanlığıyla yer edinen bu sembollerin bir futbol müsabakası esnasında sergilemesiyle verilmek istenen mesaj ve tehditle yaratılmak istenen korku atmosferinin farkındayız.
Kürtlere yönelik bu tehdit ve pervasızlık, 1990’lı yıllarda bölgede görev yapmış ve isimleri pek çok ağır insan hakkı ihlalleriyle anılan fail konumundaki kamu görevlilerine yönelik cezasızlık politikasından beslendiğini ve cesaret aldığını da çok iyi bilmekteyiz.
Ülke olarak büyük bir deprem felaketinin sebep olduğu acıların yasını tuttuğumuz ve hep birlikte yaraları sarmak için büyük bir dayanışma ortaya koyduğumuz günlerde, yaşanan bu çirkin olaylarla amaçlanan kötülüğün hep birlikte karşısında durmalıyız.