İHD: Lice'de askerler öldürme kastıyla ateş açtı

İHD Diyarbakır Şubesi, Lice\'de iki yurttaşın askerlerce katledilmesine ilişkin bölgede yapılan incelemenin ardından hazırladığı raporu açıkladı.

12.06.2014, Per - 12:49

İHD: Lice'de askerler öldürme kastıyla ateş açtı
Haberi Paylaş
İHD Diyarbakır Şubesi, Lice\'de iki yurttaşın askerlerce katledilmesine ilişkin bölgede yapılan incelemenin ardından hazırladığı raporu açıkladı. Raporda, \"askeri birliğe saldırısı sonucu çatışma çıktığı\"na ilişkin herhangi bir emareye rastlanılmadığı vurgulanırken, yaşamını yitiren Ramazan Baran\'ın vücuduna isabet eden iki kurşunun giriş ve çıkış bölgelerinin dikkate alınması durumunda askerlerin öldürme kastıyla ateş ettiğinin tespit edildiği kaydedildi.

Diyarbakır\'ın Lice ilçesinde, 7 Haziran\'da iki yurttaşın askerlerce katledilmesine ilişkin İnsan Hakları Derneği\'nin (İHD) bölgede yaptığı inceleme ve tespitlerin ardından hazırlanan rapor, dernek binasında yapılan basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaşıldı. Toplantıya İHD Genel Başkan Yardımcısı Serdar Çelebi, İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici ve şube yöneticileri katıldı.

Toplantıda rapor ve tespitleri açıklayan Serdar Çelebi, PKK Lideri Abdullah Öcalan\'ın 2013 yılındaki Newroz açıklamasının hemen ardından geri çekilme süreciyle birlikte bir yıllık süre içerisinde yaşanılanlara ilişkin hazırladıkları rapora atıfta bulunarak, geri çekilmenin yıldönümünde açıklanan raporda Milli Savunma Bakanlığı\'nın da açıkladığı bilgilere göre, son bir yıl içerisinde bölge genelinde 341 yeni karakol yapımının ihale edildiği, bunlardan 102\'sinin inşaatları tamamlanarak teslim edildiği, geri kalan 143 karakolun inşaat çalışmalarının ise devam ettiği bilgisini hatırlattı.

\"Güvenlik barajları\"nın yapımına hız verildiği tespitinin yapıldığını hatırlatan Çelebi, raporun devamında şunlara yer verdi: \"Şırnak\'ın sınır bölgeleri, Dersim ve Siirt başta olmak üzere, bölgenin birçok alanında güvenlik barajları yapıldığı tespit edilmiştir. Yaptığımız araştırmalar ve devletin resmi verilerine göre, bölge genelinde kırsal alanda askeri güvenlik nedeniyle 820 kilometre \'güvenlik yolu\' yapılmaktadır. Yine yaptığımız tespitlere göre, Şırnak, Van, Bitlis, Siirt, Bingöl ve Muş illeri ve bağlı ilçelerde toplamda 2000 civarında korucu kadrosu açılırken, bu kadronun bir bölümünün alımı tamamlanmıştır.\"

İHD\'nin tespitleri

Lice\'de 24 Mayıs\'ta karakol inşaatlarına ve AKP\'nin çözümsüzlük politikalarına karşı başlatılan direnişte de yurttaşların taleplerini dinlediklerini ve ilgili kurumlarla paylaştıklarını aktaran Çelebi, bu uyarıların dikkate alınmadığını ve her zaman yapıldığı gibi sorunun askeri birimlere havale edilerek, yurttaşların tepkilerinin şiddet yoluyla sonlandırılması yönteminin seçildiğinin altını çizdi.

Raporun devamında, Lice\'de yaşanan katliamın ardından oluşturulan heyetin katliamın yaşandığı bölgede yaptığı tespit incelemeleri aktaran Çelebi, olaya ilişkin tespitleri şu şekilde sıraladı:

\" * Diyarbakır-Bingöl Karayolu\'nda 15 gündür devam eden yol kesme eylemi, takriben karayolunun 60\'ıncı kilometresinde Lice\'ye bağlı Duru (Angul) Karakolu\'na varmadan 2-3 kilometre mesafede gerçekleştirilmişken, 2 yurttaşın yaşamını yitirdiği bölge ise, yol kapatma eylemi alanının Bingöl istikametine doğru takriben 8-10 kilometre mesafedeki Biryas (Yukarı Çalıbükü) köyü yakınlarında ormanlık alan olduğu görülmüştür.

* Biryas köyüne yakın Kevrêbel Tepesi\'nin bölgeye hakim bir tepe olduğu, askerlerin orada mevzilendiği, mevzi içindeki çalılıkların kurumuş olması ve tüketilen konserve kutularından askerlerin olaydan çok önce o alana konuşlandığı tespit edilmiştir.

* Askerlerin konuşlanmış olduğu alanın yol kesme eyleminin yapıldığı alana uzak olması, bu alanda da herhangi bir eylemselliğin olmadığı tespitlerinden yola çıkarak, askerlerin \"operasyon amaçlı mı\" orada olduğu yönünde kuşkular, hem bölge halkında hem de heyetimizde oluşmuştur.

* Heyetimiz olay yerinde yaptığı incelemeler sırasında askerin bulunduğu tepelik yerde askeri mevzilerin olduğu, mevzilerde olayda kullanıldığı düşünülen silahlara ait boş kovanlar olduğu, ayrıca askerlerin kumanya olarak kullandığı çok miktarda boş ve dolu konserve kutuları olduğu görülmüştür. Yine asker mevzilerine yakın bir noktada patlayıcı madde olduğu düşünülen bir cismin \"bubi tuzağı\" diye tabir edilen bir yöntemle tel bağlanmak suretiyle tuzaklandığı görülmüştür.

* Yöre halkının askeri birliğin konuşlandığını duyum alması üzerine, muhtemel bir askeri operasyon olabileceği yolunda kaygı ve kalekol yapımlarını protesto amacıyla birliğin bulunduğu alanda gösteri yaptığı tanık anlatımlarıyla da tespit edilmiştir.

* Yine tanık anlatımlarına göre, gösteri yapan grubun 25-30 kişiden oluştuğu, askerin konuşlu olduğu tepe ile göstericilerin arasında 100-150 metre mesafe olduğu, eylem sırasında göstericilerin askerlerin bulunduğu alanı terk etmesi yönünde taleplerinin olduğu ve askerlere doğru yürümeye başladıkları, askerlere yaklaştıktan sonra askerlerin birkaç gaz bombasıyla onları dağıtmaya çalıştığı, başarılı olamayınca da kitlenin üzerine direk ateş açamaya başladığı anlaşılmıştır.

* Olay yeri incelemesi ve görgü tanıklarının anlatımı sonucunda, olayın silahlı bir grubun askeri birliğe saldırısı sonucu çatışma çıktığına ilişkin herhangi bir emareye rastlanılmamış olması ve yine Genelkurmay Başkanlığı\'nın yaralanan askerin kurşun yarası almadığı yönündeki açıklamasından yola çıkarak, 2 yurttaşın ölümünden önce herhangi bir çatışmanın çıkmadığı tespiti yapılmıştır.

* Olayda yaşamını yitiren Ramazan Baran\'ın vücuduna isabet eden iki kurşununda sırt bölgesinden giriş yapıp göğüs bölgesinden çıktığı dikkate alındığında askerlerin göstericilere arkadan silah sıktığı ve öldürme kastıyla ateş edildiği tespiti yapılmıştır.\"

Yanıtı aranan sorular?

Çelebi, tespitlerin ardından katliama ilişkin yetkililerin yanıtlamasını istediği bazı sorular sıraladı:

\" * Yaklaşık 15 gündür devam eden ve karakolların yapımı ile askeri operasyonlara karşı olduğu belirtilen eyleme dönük bugüne kadar çözüme yönelik siyasi iktidar tarafından neden adım atılmamıştır, atılmış ise neler yapılmıştır?

* Karakolların yapımına son verilmesi ve barış sürecinin ilerlemesi amacıyla yapıldığı belirtilen gösterilere dönük meselenin diyalog yoluyla çözümü fırsatı varken, neden sadece askeri yöntemlere başvurulmuştur?

* Yukarıda tarif ettiğimiz üzere, olayın olduğu yerdeki askeri birlik o alanda herhangi bir gösteri veya yol kesme eylemi olmamasına rağmen, o alanda askerlerin bulunma amacı nedir?

* Silah kullanma emrini kim vermiştir, halka ateş edilmeden uyarı yapılmış mıdır? 25-30 kişilik bir grubu dağıtmak için neden bu kadar ağır sonuçlara yol açıcı bir yöntem izlenmiştir?

* Ölümle sonuçlanan olay sonrası adli ve idari makamlar etkin bir soruşturma yürütmüş müdür? Soruşturma kapsamında olay yerinde inceleme yapılarak, deliller toplanmış mıdır? Söz konusu askeri birlikten görevden alınan olmuş mudur? Ayrıca şu ana kadar neden herhangi bir fail tutuklanmamıştır?

* Bölgede karakol yapımlarına bunca tepki varken ve \"çözüm süreci\" adı altında bir süreç devam ederken, karakol yapımları neden hala devam etmektedir ?\"

Çelebi, yurttaşların başlattığı eylemin diyalog sürecine katkı ve barışçıl bir etkinlik olduğunu, ancak devletin ve hükümetin bunu görmezden gelerek göstericilerin taleplerini dinleyip, çözüm bulma yerine olayı askeri birliklere havale ederek protestoyu şiddetle sonlandırma yolunu seçtiğine dikkat çekti. Çelebi\'nin ardından İHD Şube Başkanı Raci Bilici de kısa bir değerlendirme yaptı.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 22651 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:12:17:30
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x