Korucular suç işliyor, devlet koruyor

Kürtlerin mücadelesine karşı hayata geçirildiği günden beri silahlı saldırı, cinayet, gasp, insan kaçırma, taciz, tecavüz ve arazi mafyalığı gibi vakalarla gündemden düşmeyen korucular, son olarak Mardin\'in Ömerli ilçesinde gerçekleştirdikleri sila.

05.07.2014, Cts - 10:37

 Korucular suç işliyor, devlet koruyor
Haberi Paylaş
Kürtlerin mücadelesine karşı hayata geçirildiği günden beri silahlı saldırı, cinayet, gasp, insan kaçırma, taciz, tecavüz ve arazi mafyalığı gibi vakalarla gündemden düşmeyen korucular, son olarak Mardin\'in Ömerli ilçesinde gerçekleştirdikleri silahlı saldırıda 1\'i kadın 4 kişiyi katlederken 27 kişiyi de yaraladı. İnsan Hakları Örgütlerinin raporlarına göre bölgede 20 yıl içinde 294 silahlı saldırıda 187 insan korucular tarafından gerçekleşen katledildi.

27 Haziran 1985 tarihinde uygulamaya konulan Koruculuk sistemi, Kürdistan’da binlerce insanın mağduriyet görmesine neden oldu. Pek çoğu Türkiye gündeminde yer edinen silahlı saldırı, cinayet, gasp, kadın kaçırma, taciz, tecavüz ve arazi mafyalığı gibi koruculuk sistemi vakalarına rağmen, adeta toplumsal yaşamın içerisinde bir tehdit gibi duruyor. Mardin\'de bir düğüne yapılan saldırıda aralarında kadın ve çocuklarında bulunduğu 44 kişinin katledildiği korucu saldırısı Türkiye\'nin gündemini meşgul etmiş ve akabinde de koruculuk sistemi ile ilgili tartışmalar yapılmış olsada, koruculuk sistemi varlık göstermeye ve toplumsal barış için tehdit olmaya devam ediyor.

Suç işleme örgütü!

Son olarak Mardin\'in Ömerli ilçesine bağlı Bafa (Kayadere) köyünde aralarında husumet bulunduğu iddia edilen aileler arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine korucular, teravih namazına gidenleri taradı. Saldırıda 1\'i kadın 4 kişi ölürken, 27 kişi de yaralandı. İnsan Hakları Derneği\'nin (İHD) verilerine göre sadece son 4 yılda korucular, devletin silahlarıyla toplam 91 kişiyi öldürürken, onlarca kişiyi ise yaraladı. Raporda resmi verilere göre korucuların, 38 köy yakma, 14 köy boşaltma, 12 taciz ve tecavüz, 22 insan kaçırma, 294 silahlı saldırı, 50 infaz, 70 gasp, 454 işkence, 9 intihara sebebiyet verme, 17 ormanlık alanı yakma suçu işlediği belirtilirken, 20 yıl içinde ise 187 insanın katledildiğine yer veriliyor. Raporlarda ayrıca, resmi olmayan verilere göre ise gerçek durumun bundan daha ağır olabileceğine işaret ediliyor. Bunca insanın mağduriyetine yol açan olaylarda Korucuların, yargıda cezasızlık politikasından kaynaklı, haklarında açılan yargılanmalardan ise aklanarak çıktıkları belirtiliyor.

2003 yılından bu güne suç işleyen 2 bin 376 korucu hakkında herhangi bir yasal işlem dahi yapılmadığı İHD’nin raporlarında yer alan bilgilere yansırken, köylerine dönmek isteyen yurttaşlar önünde de en büyük engel olarak gösteriliyor. Köyde yakma-boşaltma uygulamalarının ardından insansız kalan köylerdeki arazileri işgal eden korucular, köylerine dönemk isteyen yurttaşları ise baskısı ve tehdit ile geri çeviriyor. Koruculuk sisteminin olası oluşabilecek bir barış ve çözüm süreci ile müzakare döneminde lav edilmesi ile ilgili tartışmaların ve beklentilerin olduğu bir dönemde, AKP hükümeti döneminde 50 bin yeni korucu kadrosu açıldı.

Bu ağır bilançoya rağmen halen 22 ilde 47 bin 819 geçici köy korucusu, 32 ilde 24 bin 088 gönüllü köy korucusu olmak üzere toplam 71 bin 907 korucu görev yapıyor. AKP iktidarının 2008\'de aldığı karar doğrultusunda 10 bine yakın kişi korucu ordusuna eklendi. Mardin Bilge Köyü katliamının yaşandığı gün Siirt\'te 250 korucunun daha silahlandırılması ise hükümetin koruculuk sistemi ile bağını ortaya koydu.

90\'lı yıllardan bu yana kırsal bölgelerde çatışmalı dönemde devlet odaklı kontra gruplar tarafından adeta suç makinesi gibi çalıştırılan korucular, sivil yurttaşlara karşı kullandıkları devlet yetkisi ve imkanları ile kimi zaman baskı, şiddet ve katliamlarla terör estirdi. Özellikle Şırnak’ta “Hançer Timi” gibi çete faaliyetlerinde de etkin rol oynuyan korucuların gerçekleşitrdiği bazı katliamlar ve olaylar ise şöyle:

*4 Mayıs 2009 yılında Mardin Mazıdağ ilçesine bağlı Bilge köyünde korucular, uzun namlulu silahlarla gerçekleştirdiği katliamda 7’si çocuk, 3’ü hamile 16 kadın olmak üzere toplam 44 kişiyi katletti. Katliamı gerçekleştirenler ve katliamda ölenler aynı (Çelebi) ailedendi. Katliamla ilgili 11 kişi tutuklanırken, tutuklananların 8’i korucuydu.

*19 Eylül 2009 tarihinde Ağrı merkeze bağlı Otlubayır Köyü\'nde yaşayan Nihat Aslan isimli bir korucu ile akrabası olan Muhtar Vehbi Aksoy arasında yaşanan tartışma 5 kişinin ölümüyle sonuçlandı. Korucu Aslan, kavga sırasında Muhtar ve yakınlarına kalaşnikof marka otomatik tüfekle kurşun yağdırırken, Muhtar Vehbi Aksoy, oğlu Ozan Aksoy ile yeğenleri Bahit, Sinan, Serkan Aksoy olay yerinde yaşamlarını yitirdi.

*4 Kasım 2009 tarihinde Diyarbakır’ın Ergani ilçesi Yolbulan köyünde geçici köy korucusu olan İsmail Akyol ile oğlu Abbas Akyol, Diyarbakır karayolu çıkışında pusu kurarak 21 EU 070 plakalı özel otomobile üzerlerine zimmetli kalaşnikof tüfeklerle çapraz ateş açtı. Araçta bulunan Azıkla köyü geçici köy korucusu Süleyman Aras ile eşi Belkisa Aras, Necmettin Aras ve Şevki Aras can verdi.

Bu olaylar dizisi korucuların gerçekleştirdiği sayısız katliamdan yalnızca bir kaçı olarak kayıtlara geçerken, sistemde bu güne kadar hiç bir değişiklik yapılmadı.
DİHA
Nerina Azad
Bu haber toplam: 12637 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:11:23:09
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x