Bizler bu tutumu geliştirirken, Türk Devleti’nin 90 yıldır sürdürdüğü şiddet, yıkım, ölüm ve çözümsüzlük siyasetine, sorununun çözümünde Kürdistanlı taraf olarak ‘’hayır’’ dedik. Türk Devleti’nin çözümsüzlükte ısrarının çatışma zeminlerini besleyen ana sebep olduğunu dile getirdik. PKK’nin izlemiş olduğu ve halkımıza , ülkemize zarar veren ‘’şehirlerde silahlı mücadele ile özgür alanlar yaratma’’ anlayışına dayalı hendek, barikat siyasetine de ‘’hayır’’ dedik.
Bizler Kuzey Kürdistanlı partiler olarak, kamuoyuna amacını aşan bir şekilde yansıtıldığı gibi ‘’Kandil yolunda’’ olan partiler değiliz. Biz Kuzey Kürdistan sorunun çözümünde arabulucu değil; bir tarafız. Halkımızın , ülkemizin geleceğine yönelik hiç bir yıkım ve çözümsüzlük siyasetine evet diyemeyiz. Bu nedenle de Türk Devleti ile de, PKK ile de , Güney Kürdistan Federe Devleti ile de, BM, AB ve ilgili her kesim ile de diyalog ve görüşmelerle, bu savaşa, bu ölüm ve yıkıma son verilmesi ve gerçek bir çözüm sürecinin başlatılması için bir taraf olarak insiyatif alacağımızı halkımıza ve dünya kamuoyuna duyurmak istiyoruz. Görüşeceğimiz her kesimle de bu yaklaşımımızı paylaşacağız; biz bir tarafız ve bu gidişe hayır diyoruz.
Uluslararası garantörlerin gözetiminde, bizler ve Kuzey Kürdistanlı diğer tüm parti ve örgütlerin de katılacağı gerçek bir siyasal çözüm süreci başlatılmalıdır. Bu olmaksızın hiç bir ‘’çözüm girişimi’’nin sonuç vermeyeceğini ve anlam taşımayacağını açık bir şekilde dile getiriyoruz. Böylesi bir sürecin başlatılması için üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğumuzu halkımızla paylaşmak istiyoruz. Bu amaçla 08.01.2016 günü saat:13.00 de Diyarbakır Şeyh Sait Meydanı’nda yapacağımız basın toplantısına, ‘’Savaşa, ölüme, yıkıma hayır; Kürdistan’a statüye evet’’ diyen tüm halkımızı güç ve destek vermeye çağrıyoruz. 07.01.2016
Azadi Hareketi, ÖSP,PAK,PAKURD, PDK-BAKUR, PSK
