Milli Güvenlik Kurulu\'nun 20 Kasım 1996 tarihli raporunda \"Kürtlerin oturduğu bölgelerde nüfus artışı diğer bölgelerden yüksektir. Kürt nüfusu 2025\'te toplam nüfusun yüzde 50\'sinin üzerine çıkma eğiliminde. Bu, Kürt milliyetçiliğinin canlı tutulmasıyla birlikte düşünüldüğünde, bunun da milletvekili sayısına oranlaması uzun vadede Türkiye için vahim tehdit oluşturabilir. Bölgede nüfus planlaması seferberliği elzemdir\" değerlendirmesinin ardından Kürdistan kentlerinde nüfus kontrolü ve aile planlaması adı altında doğurganlık oranını düşürmeye dönük bir dizi politika uygulanmaya konuldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'ın Türk halkına yaptığı \"En az üç çocuk yapın\" çağrısı Kürt nüfusunun ülke genelinde dengelenme çabaları olarak yorumlanırken, Kürdistan kentlerinde soykırım saldırılarının yaşandığı bir dönemde önemli bir gelişme yaşandı.
Kürdistan Ahıska Türklerinin \'memleketi\' sayıldı
Ukrayna\'nın doğusunda hükümet ve karşıtları arasında yaşanan çatışmalardan etkilenen Ahıska Türklerinden 397 kişilik 92 aile, 25 Aralık 2015 tarihinde Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan\'ın \"Asıl memleketinize hoş geldiniz\" söylemi ve \"Mehter Marşı\" eşliğinde karşılanarak Kürdistan kentlerinden Erzincan\'ın Üzümlü ilçesi ve ilçeye bağlı Geyikli köyünde yapılan TOKİ konutlarına yerleştirildi. 7 bin nüfuslu Üzümlü\'ye yerleştirilecek Ahıska Türk\'ü sayısının, en az 5 bin civarında olacağı belirtiliyor.
Nüfus dengesizliği yaratılacak
Türkiye\'ye gelecek 677 ailenin 605\'inin Erzincan\'ın Üzümlü ilçesi, 72\'sinin ise Bitlis\'in Ahlat ilçesindeki TOKİ binalarına yerleştirileceği öğrenilirken, her iki ilçenin ortak özelliği ise ilçede Kürt ve Türk nüfus oranının neredeyse eşit olması. Ahlat ilçesinde bulunan TOKİ konutlarının Ahıska Türkleri için hazırlandığı görülürken, önümüzdeki ay içerisinde buraya Ahıska Türklerinin getirileceği bekleniliyor.
\'Siyasi çıkar sağlama amaçlıdır\'
Ahlat\'ta, 2014 yılındaki yerel seçimlerde AKP\'nin hile yoluyla ve az bir oy farkıyla belediyeyi kazandığını hatırlatan İl Genel Meclis Üyesi Nesim Ergin, \"DBP\'nin kazanmasına rağmen oynanan entrikalar sonucu belediye AKP\'ye verildi. Halklar ilçede kardeş gibi yaşıyor. Ancak, Ahıska Türklerinin ilçeye getirilmesi devlet politikasıdır. Ahıska Türklerinin mağduriyetlerinin giderilmesi için ilçeye yerleştirileceklerini düşünmüyorum. İlerde siyasi çıkar sağlama amaçlı olduğunu düşünüyorum\" dedi.
Bazı siyasilerin yıllardır ilçe için \"Küçük olsun benim olsun\" anlayışıyla yönetmeyi amaçladığını belirten Ergin, \"Burada tek güç isteniliyor. Tek tipçilik isteniliyor. Kendi hakimiyetlerini artırarak, ilçeyi yönetmek istiyorlar\" ifadelerini kullandı.
\'Art niyetli bir şekilde getiriliyorsa doğru olmaz\'
Mültecilerin sınırlarda, denizlerde can verdiği bir süreçte Ahıska Türklerinin ilçeye yerleştirilmesini \"manidar\" olduğuna dikkat çeken ilçe sakinlerinden İhsan Ünsel (61), \"İlçede, halklar arasında şu ana kadar herhangi bir üstünlük ve kırgınlık söz konusu olmadı. Ahıska Türklerinin gelmesinden de bir sorun yok. Tüm dünya halklarının kardeşliğini savunuyoruz. Ancak, art niyetli bir şekilde geliyorsa bu doğru değildir\" diye konuştu.
\'Çift standart uygulanılıyor\'
Ünsel, \"Irak ve Suriye\'den insanlar perişan bir şekilde göç yolunda yaşamını yitiriyor. Neden bu insanlara yer verilmiyor da Ahıska Türklerine yer veriliyor? Keşke mağdur olan insanların tümüne kucak açılsaydı. Burada çifte standart olduğunu düşünüyorum\" dedi.