İlçede 3 günlük incelemenin ardından hazırlanan 55 sayfalık \"Cizre Raporu\" Diyarbakır Şubelerinde basın toplantıyla kamuoyuna açıklandı.
MAZLUMDER Genel Yönetim Kurulu üyesi Selahattin Çoban, yaptıkları incelemeler sonucunda ciddi sorunların yaşandığına tanık olduklarını söyledi. Çoban, yaşananlara dair yürütülen soruşturma konusunda bir ilerlemenin olmaması halinde yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.
Raporu okuyan MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Abdurrahim Ay, ateşli silahlara öldürülen 66 ismin kesinleştirdiklerini 15 kişinin ise farklı tarihlerde ateşli silah yaralanmasıyla yaşamanı yitirdiğini ifade etti. Ay, 5 kişinin ise kronik hastalıkları olduğu ve hastaneye yetiştirilemediği için yaşamını yitirdiğini aktardı.
Cudi Mahallesi\'nde bulunan 3 bodrumda farklı kaynakların beyanlarına göre 139 ile 187 arasında insanın öldürüldüğünü dile getiren Ay, Cizre\'de en az 203 kişinin yaşamını yitirdiğini bu sayının kimi kaynaklara göre de 266 olduğunu kaydetti.
MAZLUMDER incelemeler sonucunda varılan kanaatlerini ise şöyle sıraladı:
*Milli Eğitim Müdürlüğü\'nün öğretmenlerin ilçeyi terk etmelerini isteminin ardından halkta tedirginlik yaratmıştır. 130 binlik nüfuslu ilçenin yasak başında 90 bine indiğini, çatışmalarla birlikte nüfusun 30 bine kadar indiğini tespit ettik.
*Cizre\'de operasyonların bitti denildikten sonra 19 gün boyunca yasak sürdü. Bu da delilerin karartılması yönünde şüpheleri arttırdı.
*Çatışmalar sürerken keskin nişancılar tarafından su depolarını hedef alarak ateş açılmış. Bu da ilçe halkını evlerini terk etmeye zorladığı yönünde iddialar oldu.
*Beyaz bayrak taşımasına rağmen sivillerin hedef alındı. Ramazan İnce\'nin ölmesi ve Miray İnce\'nin annesinin yaralanması da ailenin iddiasına göre polisin bilgisine dahilinde beyaz bayrak taşıdıkları halde gerçekleşmiştir.
*Bodrumda kalan kişilerin sağ olarak teslim alınması ve yaralıların hastaneye ulaştırılması için arabulucu olabilecek hiçbir aktörün devreye sokulmadığı iddia edildi.
*Özellikle 3 bodrumun bulundu alanda olay yeri incelemesinin yürütülmediği yaygın bir şekilde iddia edildi. Savcılığın konuya dair ise gizlilik kararı devam ediyor.
*Çatışmaların sonrasında bodrumdaki cesetlerin nasıl toplandığı, bina yıkımın öncesi ve sonrası nasıl yapıldığı yönünde yetkililerden bir açıklama alamadık.
*Çatışma süreci boyunca yaralılar hastaneye gitmeye çekinmiştir. Yetkililerce cevaplamalarını bekledikleri soruların olduğunu bu soruları da şöyle sıralandı.
*Bodrumda kalan kişilerin neden sağ ya da vücut bütünlüğü korunarak teslim alınmadığı ve bodrumlarda hangi tür silahların kullanıldı?
*Avukatların neden otopsiye alınmadı?
*İlçede kalıp gıda yardım talebinde bulananlar hakkında neden GBT kontrolü sonrasında yardım yapıldı?
Cizre\'de soruşturulması gereken filleri ise şu şekilde sıralandı: *Operasyon sürecinde \"Mahter marşı\" ve \"Ölürüm Türkiye\" milliyetçi marşların megafonda okunması.
*Cenazelerin alındığı sırada ailelerin maruz kaldığı hakarete uğraması.
