PWK Genel Başkanı Mustafa Özçelik İstanbul’da Bir Seminer Verdi
Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) Genel Başkanı Mustafa Özçelik, 31 Mart 2024 günü gerçekleştirilecek Mahalli Seçimler ve Kürdistan’ın dört parçası ile Türkiye gündemine dair, 07.01.2023 günü PWK İstanbul İl Temsilciliği’nde bir seminer verdi.
İstanbul’daki yoğun yağmura rağmen, PWK yönetici ve üyelerinin yanı sıra, Tevgera Avakirina Demokratik a Kurdistanê-Suriye temsilcisi Mihemed Elo, DILKURD Başkanı Suphi Özgen ve çok sayıda Kürt siyasetçi ve aydını da seminere katılım gösterdiler.
Seminerin başlangıcında PWK yöneticisi Kasım Ergün seminerin içeriğiyle ilgili kısa bir konuşma yaptı ve seminer katılımcıları Kürdistan şehitleri için saygı duruşunda bulundular.
PWK Genel Başkanı Mustafa Özçelik genel olarak Kuzey Kürdistan ve Türkiye’deki durum değerlendirmesiyle konuşmasına başladı ve şu görüşleri dile getirdi:
‘’Türkiye Devleti derin, çok yönlü, stratejik bir siyaset ve toplum mühendisliğiyle, baskı, haksızlık ve Kürt karşıtı siyasetiyle, milli, yurtsever, Kürdistani duygu, düşünce, anlayış ve talepleri zayıflatmak ve Kürdistan sorununu, Kürt milletinin kendi kaderini tayin hakkı ekseninden uzaklaştırmak istiyor. Sol ya da İslamiyet adına Kürt potansiyeli üzerinden siyaset yapıp, sorunu ‘eşit vatandaşlık’, ‘demokratik ulus, demokratik cumhuriyet, ortak vatan’ derekesine indirgeyen kimi parti ve kesimler de, ne yazık ki, Kürt milletinin ve Kürdistan’ın varlığını ve milli, siyasi, coğrafik bir statüyü esas alan anlayışın zayıflamasına yönelik Türkiye Devleti’nin yürüttüğü siyasete daha elverişli bir zemin hazırlamaktadırlar.
Kuzey Kürdistan’da milli, demokratik, Kürdistani güçlerin bir işbirliği ve ittifaktan yoksun oluşları da, hem milli, Kürdistani düşüncenin gelişimi ve güçlenmesini engellemek isteyen Türkiye Devleti’nin bu siyasetinin daha elverişli bir yolda yürümesine yol açmakta; hem de Kürtlerin milli, demokratik haklarının elde edilmesini daha bir zorlaştırmaktadır.
Var olan bu olumsuz atmosfer ve gerçekliğe rağmen; son dönemlerde yapılan bir çok kamuoyu yoklamalarının da gösterdiği gibi, Kürtlerin yüzde 80’ine yakını Kürt kimliğine sahip çıkmakta, Kürtçe’nin resmi dil olmasını ve Kürtçe ana dille eğitimi talep etmektedirler. Yine, kimi Türk ırkçı, şoven, Kürt düşmanı parti ve kişilerin son dönemlerde Kürtlerin milli lideri Şeyh Said Efendi’ye yönelik geliştirdikleri kirli saldırılara karşı, farklı düşünce, ideoloji, din, mezhep ve sosyal kesimlerden, Kürt, Kürdistan toplumun büyük çoğunluğu, ortak bir tepki ve tutum geliştirdiler ve Şeyh Said Efendi’ye sahip çıktılar, ‘Şeyh Said millî liderimiz ve onurumuzdur’ dediler. Diyarbakır 5 Nolu cezaevi işkencecisi Esad Oktay Yıldıran’ın adı İzmir’de bir okula verildiğinde, halkımız çok geniş boyutlu bir tepki gösterdi. Bu da Türkiye Devleti’nin geri adım atmasını ve Esad Oktay Yıldıran isminin o okuldan geri alınmasını sağladı’’.
Mustafa Özçelik, konuşmasının devamında, Kürt milleti ve Kürdistan halkının bu milli tutum ve taleplerine dikkat çekerek şu görüşleri dillendirdi: ’’Milli mücadelemizin ve halkımızın umutlarının geliştirilip güçlendirilmesi için, halkımızın bu olumlu milli, tutum ve taleplerini bir başlangıç olarak esas alıp, bu acil talepler ekseninde işbirliği, birlikte çalışma zeminlerini güçlendirmeliyiz’’.
Kuzey Kürdistan ve Türkiye’deki durum ile ilgili olarak yaptığı genel değerlendirmeden sonra, sözü 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlere getiren Mustafa Özçelik, konuşmasını şöyle sürdürdü: ’’Dile getirmiş olduğum bu gerçekliği ve hepimize yansıyan halkımızın bu sesini de göz önünde bulunduran PWK, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde yeni bir anlayışla, yeni bir siyaset tarzıyla halkımızın en geniş kesimlerini kapsayacak bir tutum örelim diyor. PWK, ‘gelin hep birlikte adaylarımızı belirleyelim, hep birlikte şehrimizi yönetelim’ diyor.
Evet, bu perspektif ışığında, şu aşamada, siyasi partiler, STK’lar ve toplumda karşılığı olan şahsiyetlerden oluşacak, toplumun en geniş kesimlerini temsil eden ortak bir platform örülmesi için çalışıyoruz. Elbette ki, önümüze çıkabilecek farklı koşullara göre, farklı alternatifleri de değerlendirmekteyiz’’.
Mustafa Özçelik konuşmasında özellikle seçimler ve Kürtlerin acil talepleri için oluşturulacak işbirliklerinin milli, demokratik stratejik bir ittifakın oluşturulmasına engel teşkil etmediğine , tam tersi, böylesi bir ittifak için daha elverişli zeminler ördüğüne dikkat çekti. Özçelik, seçimler, acil talepler ve stratejik hedefler için oluşturulacak işbirliği ve ittifakların birbirlerine alternatif çalışmalar olmadıklarını; her üç çalışmanın da halkımızın ihtiyaçlarını ifade ettiklerini ve bu üç çalışmayı da birlikte yürütmek gerektiğini dile getirdi.
PWK Genel Başkanı Mustafa Özçelik, Irak’ta ve Güney Kürdistan’ın 140. Madde kapsamındaki yerleşim yerlerinde yapılan yerel seçimler hakkında bazı bilgiler sundu ve şöyle dedi:
Elbette ki Kuzey Kürdistanlı bir parti olarak Güney Kürdistan’ın iç siyaseti ve tutumlarında bir taraf olmayı doğru görmüyoruz. Ama orası da ülkemizin bir parçası ve acılarıyla da, güzellikleriyle de bizleri etkilemektedir. Bu nedenle de bazı görüş, öneri, eleştiri ve serzenişlerimizi, dayanışma ve destek duygu ve düşüncelerimizi Güney Kürdistanlı kardeşlerimizle , kardeşlik esasları üzerinden paylaşma hakkını kendimizde görüyoruz. Açık söylemek gerekirse, ne yazık ki, Kerkük, Musul ve 140. Madde kapsamındaki diğer bölgelerdeki seçim sonuçlarının gönlümüze göre olmadıklarını ve milli, Kürdistani siyaset ve taleplere denk düşmediğini söyleme ihtiyacı duyuyoruz. Ne yazık ki bu sonuçlar, halkımızın umutlarını zedelemiş, gönlünü yaralamıştır. Seçim sonuçlarından anlıyoruz ki, Kürtler Araplara nazaran daha az sandık başlarına gitmişler; Kürtlerin oy sayıları, Arap ve Türkmenlerin toplam oylarından daha az olmuştur. 2005’ten bu yana yapılan hiç bir seçimde Kürtlerin oyları, Arap ve Türkmen oylarının toplamından daha az olmamıştır. Kerkük’te seçimlerde ortaya çıkan tablo, aslında Kerkük’ün gerçekliğini yansıtmamaktadır. 25 Eylül 2017’de yapılan Bağımsızlık Referandumunda Kerkük halkı Kürdü, Arabı, Türkmeni, Asuri-Keldanisiyle, büyük bir katılımla, büyük çoğunluk olarak bağımsızlığa evet dedi; Kerkük’ün gerçekliği bağımsızlık referandumunda ortaya çıkan tablodur. Kerkük Kürdistan’dır. Kerkük’te Kürtler 5 ayrı listeyle 2023 yerel seçimlerine katıldılar ve bu da Kürtlerin on binlerce oyunun boşa gitmesinde ve Kerkük İl Meclisi’nde Arap ve Türkmenlerin sayısının Kürtlerden daha fazla olmasında önemli bir sebep oluşturmuştur.
Ne yazık ki, Musul’da da bu son yerel seçimde, 2013 yerel seçimlerine nazaran Kürtlerin oyları epey azalmış; oy oranları 1’den #’e düşmüştür.
Elbette ki, bu seçimlere ilişkin çok yönlü, geniş değerlendirmeler yapılacaktır. Ama her şey bir yana, halkımızın çıkarları için, önümüzdeki dönemlerde benzer olumsuz tablolarla karşılaşmamak için, PDK ve YNK’nin , Sayın Kak Mesud ile sayın Mam Celal’in oluşturdukları stratejik ittifakı, günümüz koşullarına göre yeniden tanımlayarak yaşama geçirmelerinin daha doğru bir yol ve tutum olacağını düşünüyoruz. Oluşturulacak bu yeni ittifakın, Güney Kürdistan’daki tüm partileri de kapsayacak şekilde, varolan tüm kazanımların korunmasında, devlet kurumlarının birleştirilip ortak bir irade ile yönetilmesinde, Kürdistan halkının çıkar ve haklarının Bağdat’a karşı savunulmasında, 140. Maddenin yaşam bulmasında, yeni bir milli, Kürdistani iradeye dönüşmesini umuyor, diliyoruz.
Mustafa Özçelik, seminerde Güneybatı (Rojava) ve Doğu Kürdistan’daki duruma dair bilgilendirmelerde bulundu ve iki Kürdistan parçası için de işbirliği ve ittifakların gerekliliğine ve önemine dair PWK’nin görüş ve önerilerini dile getirdi.
Mustafa Özçelik’in konuşmasından sonra, Tevgera Avakirina Demokratik a Kurdistanê-Suriye temsilcisi Mihemed Elo, DILKURD Başkanı Suphi Özgen kısa birer konuşma yaptılar, seminer katılımcıları da sorular sordular, Mustafa Özçelik soruları yanıtladı ve katılımcılar görüş ve önerilerini dile getirdiler.
Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) Basın Bürosu