Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) Ankara’da PKK'nin 1 Ekim 2023 günü Ankara’da Türkiye Cumhuriyeti Devleti İçişleri Bakanlığı'na yönelik olarak gerçekleştirdiği intihar saldırısı ve ardından Türkiye’nin Rojava ve Suriye’ye yönelik düzenlediği operasyonlara ilişkin yaptığı açıklamada diyalog ve barışçıl çözüm çağrısında bulundu.
Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Askeri operasyonlara, savaşa, şiddete, silahlı eylemlere ''hayır’’; siyasal, barışçıl çözümlere, diyaloga ‘’evet’’
PKK'nin 1 Ekim 2023 günü Ankara’da Türkiye Cumhuriyeti Devleti İçişleri Bakanlığı'na yönelik olarak gerçekleştirdiği intihar saldırısı sonucu 2 PKK'linin yaşamını yitirdiği, 2 polisin de yaralandığı açıklandı.
PKK'nin silahlı kanadı HPG "Eylem Ölumsüzler Timi tarafından gerçekleştirildi" diyerek bu saldırıyı üstlendi.
PKK'nin Ankara’daki bu eyleminden sonra, Türkiye Devleti, bu saldırıyı gerekçe göstererek, Güney ve Rojava Kürdistanı’na yönelik geniş bir askeri saldırı başlattı. Özelikle de, Rojava Kürdistanı’nda sivil yerleşim alanlarına, elektrik, su gibi temel ihtiyaç merkezlerine İHA ve SİHA'larla büyük bir saldırı başlatıldı. Çok sayıda sivil insan yaşamını yitirdi. Türk Devleti'nin Rojava Kürdistanı’na yönelik saldırıları halen de devam ediyor.
Ankara'daki PKK eylemi, sonuçta Türkiye Devleti'nin yeni bir strateji ve planına hizmet eden bir rol oynamıştır.
PKK, Ankara'daki eylemiyle, her şeyden önce Kürt milletine, Kürdistan halkına zarar veren kör şiddette, silahlı eylemlerinde ısrar edeceğini gösteriyor.
Kuzey Kürdistan’da 2015-2016 yıllarında gerçekleştirdiği hendek, barikat faciasıyla halkımızın mücadele ve kazanımlarını onlarca yıl gerileten; bu siyasetiyle de, Türkiye Devleti'nin imha, umut kırma ve kazanımlarını ortadan kaldırma hedefine uygun zemin hazırlayan PKK, bırakalım bu tahrip edici siyaset ve uygulamalarına ilişkin özeleştiride bulunmayı, halkımıza zarar veren bu kör şiddette ısrar etmeye devam etmiştir.
PKK, Güney Kürdistan'daki yanlış duruş ve siyasetiyle, Türkiye Devleti'nin Güney Kürdistan’a yönelik saldırı ve işgal siyasetine daha uygun bir zemin hazırlamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 100 yıldır sürdürdüğü siyaset ve uygulamalar sonucunda yüzbinlerce Kürt yaşamını yitirmiş; binlerce yerleşim yeri yakılmış, yıkılmış; milyonlarca Kürt yerini yurdunu terk etmek zorunda bırakılmıştır. Ama, bu siyaset ve uygulamalar, ne Kürt milletini ortadan kaldırabilmiş, ne de onun meşru özgürlük talebinin ve mücadelesinin önünü kesebilmiştir.
Bu gerçekliğe rağmen, Türkiye Devleti hala da savaş, askeri operasyon, asimilasyon, ölüm ve yıkım siyasetinde ısrar etmektedir.
Afrin, Serekani, Gire Sıpi’yi işgalle yetinmeyip, sınırda 30 Km derinlikte bir ‘’tampon bölge’’ oluşturmak, Rojava Kürdistanı’nda demografik yapıyı Kürtler aleyhine değiştirmek isteyen Türkiye Devleti'ni bu beyhude Kürt karşıtı siyasete, Rojava Kürdistanı’nda sivil halka ve yerleşim yerlerine yönelik saldırılarına, Güney Kürdistan’a yönelik saldırılara son vermeye çağırıyoruz.
Türkiye Devleti'ni başta Kuzey Kürdistan'daki tüm Kürt siyasi partileri olmak üzere, Güney Kürdistan Federe Bölgesi Yönetimi ve Rojava Kürdistanı’ndaki tüm Kürt taraftarıyla, sorunların diyalog yoluyla çözümü için masaya oturmaya, bu konuda gerekli adımları atmaya çağırıyoruz.
Kuzey Kürdistanı’ndaki tüm siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını, etkili şahsiyetleri ve Kürdistan halkını, PKK'nin halkımıza zarar veren tüm yanlış eylem ve uygulamalarına son vermesi için; Türkiye Devleti'nin Kuzey, Güney ve Rojava Kürdistanı’nda sürdürdüğü savaş, askeri operasyonlara, göz altılara, ölümlere, Kürt karşıtı siyasetine son vermesi için, sesini yükseltmeye, gücünü birleştirmeye çağırıyoruz.
Savaşa, zulme, haksızlığa, ölüme, asimilasyona, Kürt karşıtı siyasete hayır diyen Türkiye'deki tüm kesimleri, sürdürülen bu savaş siyasetine ve kör şiddete karşı Kürdistan halkı ile birlikte sesini yükseltmeye bu gidişe dur demeye çağırıyoruz.
BM, AB, ABD, Rusya ve diğer büyük devletlerin, Türkiye Devleti’nin Rojava Kürdistanı’nda sivil halka yönelik saldırılarına karşı seyirci kalmaları da kaygı verici bir tutumu ifade etmektedir.
Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, ABD, Fransa, Rusya ve tüm dünya devletlerini Türkiye Devleti’nin Rojava Kürdistanı’nda sivil halka ve yaşam merkezlerine yönelik saldırılarına ‘’dur’’ demeye, etkili bir tutum almaya çağırıyoruz.
Savaşa, askeri operasyonlara, şiddete ‘’hayır’’; siyasal çözüme ‘’evet’’ diyoruz. Sorunlara siyasal yollarla, diyalogla, meşru yol, yöntem ve araçlarla çözüm aranmalıdır.
Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) Basın Bürosu