Lübnan'da Hizbullah defteri kapanıyor mu?

Baskı altındaki Hizbullah, tamamen silahsızlanmadan cephaneliğini azaltmayı değerlendiriyor.

04.07.2025, Cum - 13:14

Lübnan'da Hizbullah defteri kapanıyor mu?
Reuters
Haberi Paylaş

Konuyla ilgili bilgi sahibi kaynaklar, Hizbullah'ın İsrail'le girdiği yıkıcı savaşın ardından, tamamen silahsızlanmadan silahlı bir hareket olarak rolünü azaltmayı da içeren büyük bir stratejik gözden geçirmeye başladığını aktarıyor.

Henüz sonuçlanmayan ve daha önce rapor edilmeyen iç tartışmalar, İran destekli Lübnan merkezli grubun geçtiğimiz Kasım ayı sonunda ateşkese varılmasından bu yana karşı karşıya kaldığı zorlu baskıları yansıtıyor.

İsrail güçleri, Hizbullah'ı ateşkesi ihlal etmekle suçlayarak grubun hakim olduğu bölgeleri vurmaya devam ediyor. Örgüt ayrıca ciddi mali sıkıntılar, ABD'nin silahsızlanma talepleri ve Şubat ayında ABD desteğiyle göreve gelen yeni kabinenin ardından azalan siyasi nüfuzuyla da boğuşuyor.

İsrail'in geçen yıl Hizbullah'ın komuta kademesini çökertmesi, yüzlerce savaşçısını öldürmesi ve cephaneliğinin büyük bir kısmını imha etmesinin ardından bölgesel güç dengelerinde yaşanan önemli değişimler örgütün yaşadığı zorlukları daha da arttırdı.

Hizbullah'ın Suriye'deki müttefiki Beşar Esad'ın Aralık ayında devrilmesiyle İran'la önemli bir silah tedarik hattı da kesilmiş oldu. Reuters'a konuşan bölgesel bir güvenlik kaynağı ve üst düzey bir Lübnanlı yetkili, Tahran'ın İsrail'le girdiği savaştan yeni çıkmış olmasının Hizbullah'a ne kadar yardım yapabileceği konusunda şüphelere yol açtığını söyledi.

Hizbullah'ın iç müzakerelerine aşina olan bir başka üst düzey yetkili de grubun bir sonraki adımları konusunda gizli görüşmeler yaptığını söyledi. İsminin açıklanmasını istemeyen yetkili, küçük komitelerin liderlik yapısı, siyasi rol, sosyal ve kalkınma çalışmaları ve silahlar gibi konuları görüşmek üzere yüz yüze ya da uzaktan toplantılar yaptığını söyledi.

Yetkili ve görüşmelere aşina olan diğer iki kaynak, Hizbullah'ın İsrail'i Lübnan'a saldırmaktan caydırmak için biriktirdiği cephaneliğin bir yük haline geldiği sonucuna vardığını belirtti.

Yetkili, Hizbullah'ın “aşırı bir güce sahip olduğunu” söyledi ve ekledi: “Tüm bu güç zayıf bir noktaya dönüştü.”

Geçen yıl öldürülen Hasan Nasrallah'ın liderliğinde Hizbullah, on binlerce savaşçısı, roketleri ve İsrail'i vurmaya hazır insansız hava araçlarıyla bölgesel bir askeri oyuncuya dönüşmüştü. Ayrıca Suriye, Irak ve Yemen'deki müttefiklerine de destek sağlamıştı.

İsrail Hizbullah'ı önemli bir tehdit olarak görüyordu. Grup 2023'teki Gazze savaşının başında Filistinli müttefiki Hamas'la dayanışma için küçük ölçekli saldırılar düzenlemeye başlayınca, İsrail buna Lübnan'da düzenlediği hava saldırılarıyla karşılık verdi ve bu saldırılar kara harekatına dönüştü.

Hizbullah geçen yılki ateşkeste öngörüldüğü üzere güney Lübnan'daki bazı silah depolarını Lübnan silahlı kuvvetlerine bıraktı, ancak İsrail burada hala grupla bağlantılı askeri altyapıyı vurduğunu söylüyor.

Kaynaklara göre Hizbullah şimdi İsrail'in güneyden çekilmesi ve saldırılarını durdurması koşuluyla ülkenin başka yerlerinde sahip olduğu bazı silahları -özellikle de İsrail için en büyük tehdit olarak görülen füze ve insansız hava araçlarını- teslim etmeyi düşünüyor.

Ancak kaynaklar örgütün tüm cephaneliğini teslim etmeyeceğini belirtti. Örneğin daha hafif silahları ve tanksavar füzelerini muhafaza etmeyi planladıklarını belirten kaynaklar, bunları gelecekteki saldırılara karşı koymanın bir aracı olarak tanımladılar.

Hizbullah'ın medya ofisi bu analiz için sorulan sorulara yanıt vermedi.

İsrail ordusu, her türlü tehdidi bertaraf etmek ve İsrail vatandaşlarını korumak amacıyla İsrail ve Lübnan arasındaki mutabakata uygun olarak kuzey sınırı boyunca faaliyet göstermeye devam edeceğini açıkladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı özel diplomatik görüşmeler hakkında yorum yapmayı reddederek soruları Lübnan hükümetine yönlendirdi. Lübnan Cumhurbaşkanlığı ise sorulara yanıt vermedi.

Hizbullah'ın herhangi bir askeri kabiliyetini muhafaza etmesi İsrail ve ABD'nin taleplerini karşılamaması anlamına geliyor. ABD ve Fransa'nın aracılık ettiği ateşkes şartlarına göre Lübnan ordusu, İsrail'e en yakın bölge olan Litani Nehri'nin güneyinden başlayarak “tüm izinsiz silahlara” el koyacaktı.

Lübnan hükümeti ayrıca silahlar üzerinde bir devlet tekeli kurmaya çalışan Hizbullah'ın elindeki silahların geri kalanını da teslim etmesini istiyor. Bunun yapılmaması, Hizbullah'ı devlet işlerinde kendi iradesini dayatmak için askeri gücünü kullanmakla ve Lübnan'ı defalarca çatışmalara sürüklemekle suçlayan Lübnanlı rakipleriyle gerilimi tırmandırabilir.

Tüm taraflar, ihlal suçlamalarına rağmen ateşkese bağlı kaldıklarını ifade ediyorlar.

Hizbullah'ın ‘DNA'sının’ bir parçası

İran Devrim Muhafızları tarafından 1975-1990 Lübnan iç savaşının zirve yaptığı 1982 yılında Lübnan'a giren İsrail güçlerine karşı savaşmak üzere kurulduğundan bu yana silahlar Hizbullah'ın doktrininin merkezinde yer alıyor.

Şii grubun cephaneliğiyle ilgili gerginlikler 2008'de kısa süreli bir iç çatışmaya daha yol açmıştı.

Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail Hizbullah'ı bir "terörist organizasyonu" olarak kabul ediyor.

Hizbullah'ın tarihini yazan Nicholas Blanford, grubun kendini yeniden yapılandırmak için, giderek daha düşmanca bir hal alan siyasi ortamda silah bulundurmasını meşrulaştırması, zarar verici istihbarat ihlallerini ele alması ve uzun vadeli finansmanını sağlaması gerektiğini söyledi.

ABD'li bir düşünce kuruluşu olan Atlantik Konseyi'nde çalışan Blanford, “Daha önce de zorluklarla karşılaştılar ama bu kadarını aynı anda yaşamamışlardı” dedi.

İstihbarat değerlendirmeleri konusunda bilgi sahibi olan Avrupalı bir yetkili Hizbullah'ın geleceği konusunda kendi içinde çok fazla beyin fırtınası yapıldığını ancak net bir sonuç alınamadığını belirtti. Yetkili, Hizbullah'ın silahlı bir grup olmasını DNA'sının bir parçası olarak tanımladı ve tamamen siyasi bir parti olmasının zor olacağını söyledi.

Hizbullah'ın düşüncelerini bilen çok sayıda kaynak, grubun sadece İsrail'den gelecek tehditlere karşı değil, aynı zamanda komşu Suriye'deki bazı grupların, güvenlik açıklarından yararlanarak Şii nüfusun çoğunlukta olduğu doğu Lübnan'a saldırmasından endişe ettiği için de bir miktar silah bulundurmak istediğini belirtti.

İsrail'le yapılan son savaşın feci sonuçlarına rağmen -on binlerce insan evsiz kaldı ve ülkenin güneyi ile Beyrut'un güney banliyöleri yerle bir oldu- Hizbullah'ın çekirdek destekçilerinin çoğu silah bırakmamasını istiyor.

Oğlu Hizbullah için savaşırken ölen Ümmü Hüseyin, buna gerekçe olarak İsrail'in halen bir tehdit olduğunu ve Lübnanlı rakipleriyle geçmişte yaşadığı çatışmaları gösteriyor.

“Hizbullah şu anda zayıf olsa da Şiilerin belkemiğidir” diyen Ümmü Hüseyin, ailesinin üyeleri hala Hizbullah'a mensup olduğu için geleneksel bir takma adla anılmak istediğini belirtti ve ekledi: "Biz zayıf, fakir bir gruptuk. Kimse bizim için konuşmadı."

Hizbullah'ın müzakereleri hakkında bilgi sahibi olan kaynaklar, grubun önceliğinin savaştan en çok zarar gören bileşenlerinin ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu söyledi.

Aralık ayında Hizbullah lideri Naim Kasım, Hizbullah'ın savaştan etkilenen ailelere 50 milyon dolardan fazla ödeme yaptığını ve 25 milyon dolardan fazlasının daha dağıtılması gerektiğini söyledi. Ancak fonlarının azalmakta olduğuna dair işaretler var.

Bir Beyrut sakini, Hizbullah'ın kontrolündeki güney banliyölerinde bulunan dairesinin savaşta hasar görmesinin ardından onarım masraflarının karşılandığını, ancak Haziran ayındaki bir başka İsrail hava saldırısında tüm binanın yerle bir olduğunu söyledi.

"Herkes dağılmış durumda ve evsiz. Kimse evimizin parasını ödemi taahhüt etmedi" diyen adam, şikayetlerinin tazminat alma şansını tehlikeye atmasından korktuğu için ismini vermek istemedi.

Hizbullah'tan çekler aldığını ancak grubun finans kurumu Al-Qard Al-Hassan'ın bunları nakde çevirecek fonları olmadığını söylediğini belirtti.

Operasyonlar hakkında bilgi sahibi üç kişi, mali sıkıntının diğer göstergeleri arasında Hizbullah tarafından işletilen eczaneler tarafından sunulan ücretsiz ilaçlarda yapılan kesintilerin de yer aldığını söyledi.

Hizbullah'ın mali kaynakları eriyor

Hizbullah, yeniden yapılanma için gerekli finansmanı sağlama görevini Lübnan hükümetine yükledi. Ancak Hizbullah'ı eleştiren Dışişleri Bakanı Yusuf Raci, devlet silah tekelini kurana kadar yabancı bağışçılardan yardım gelmeyeceğini belirtti.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mayıs ayında yaptığı açıklamada Washington'un Lübnan'da sürdürülebilir yeniden yapılanmayı desteklemekle ilgilendiğini ancak bunun “Hizbullah silah bırakmadan gerçekleşemeyeceğini” söyledi.

İsrail de Hizbullah'ın mali kaynaklarını sıkıştırıyor.

İsrail ordusu 25 Haziran'da yaptığı açıklamada bölgedeki silahlı gruplara her yıl yüz milyonlarca dolar aktarılmasını denetleyen İranlı bir yetkiliyi ve Lübnan'ın güneyinde bu fonların bir kısmının Hizbullah'a aktarılmasına yardımcı olan bir döviz bürosunu işleten bir kişiyi öldürdüğünü duyurdu.

İran konuyla ilgili bir açıklamada bulunmadı.

İsrail ordusunun Hizbullah'ı İran'dan para getirmek için sivil uçakları kullanmakla suçlaması ve bunu durdurmak için harekete geçme tehdidinde bulunmasının ardından Lübnan, Şubat ayından bu yana Beyrut ile Tahran arasındaki ticari uçuşları yasakladı.

Lübnanlı yetkililer ayrıca Hizbullah'ın yıllardır serbestçe dolaşabildiği Beyrut havaalanında güvenliği sıkılaştırarak, havaalanı operasyonları hakkında bilgi sahibi bir yetkili ve güvenlik kaynağına göre, örgütün bu yolla para transferi yapmasını zorlaştırdı.

Bu tür hamleler Hizbullah destekçileri arasında Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Hizbullah'ın isteği dışında başbakanlığa getirilen Nevaf Selam liderliğindeki yönetime karşı öfkeyi körükledi.

Hizbullah, Şii müttefiki Emel Hareketi ile birlikte Mayıs ayında yapılan yerel seçimleri birçok sandalyeyi tartışmasız bir şekilde kazandı. Grup gelecek yıl yapılacak parlamento seçimlerinde de hakimiyetini korumaya çalışacak.

Lübnan'da yayınlanan Annahar gazetesinin genel yayın yönetmen yardımcısı Nabil Boumonsef, gelecek yılki seçimlerin Hizbullah için “varoluşsal bir savaşın” parçası olduğunu söyledi.

Boumonsef, “Hizbullah öncelikle silahsızlanmak zorunda kalmamak için zamana oynayacak, ikinci olarak da siyasi ve popüler kazanımlar elde etmek için elinden gelen tüm araçları kullanacaktır” dedi.

 

Bu haber toplam: 1719 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:18:10:11
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x