Reuters’ta yer alan analizde Diyarbakır Sur’da yaşayan seçmenlerin tercihlerini, düzenlenen operasyonları nasıl algıladığına göre belirleyeceği kaydedilirken, “Bir kısmı devleti suçlarken ve bu nedenle ‘Hayır’ oyunu tercih derken, bir kısmı ise devletin barış için Sur’da operasyon yaptığını düşünüyor ve ‘Evet’ vermeyi düşünüyor” ifadeleri kullanıldı.
‘HDP’ye de devlete de kırgınız ama halkımız ‘Evet’i kabul etmez’
Hem devlete hem de HDP’ye kırgın olduğunu dile getiren, Sur’da yaşayan 76 yaşındaki bir seçmen, Kürt seçmenlerin referandumda ‘Evet’ oyu vermeyi kabul etmeyeceğini söyledi: “1963’ten beri Sur’da yaşıyordum. Operasyonlar başlayınca 50 yıllık evimden çıkmak zorunda kaldım. Bence bu işte daha çok devlet suçludur. Devlet örgütün ne yaptığını biliyordu ama ses etmedi. Sonra da bombalarla, silahlarla saldırdı. HDP de bu halka sahip çıkmadı, onlara da kırgınız. Ama onlara ne kadar kızsak da halkımızın vicdanı sandığa gittiğinde ‘Evet’ vermeyi kabul etmez.”
‘Devletimizin yanındayız’
48 yaşındaki bir korucu da sonuna kadar devletin yanında olduğunu belirterek, “Hem Türkiye hem de bölgede yüzde 60 evet bekliyoruz, yüzde 55’in altına ineceğini sanmıyorum. Devlet bunlara bir şans verdi ve barış yapmayı önerdi. Ama bunlar mahalleleri silah deposuna çevirdiler. Bunun üzerine devlet bunları bitirmeyi hedefledi, doğru olan budur, başka yolu yoktur” dedi.
‘Bölgede ‘Evet’ler ve ‘Hayır’lar neredeyse eşit’
Andy-Ar Araştırma Şirketi Başkanı Faruk Acar da devletin koyduğu irade ve kayyumların halkla olan irtibatının halkta ‘devletin kararlı bir operasyon yürüttüğü’ algısı yarattığına dikkat çekerek, son durumu şöyle anlattı: “Bölgede şu anda ‘Evet’lerin ya da ‘Hayır’ların çok önde olduğu bir durum görmüyoruz. Neredeyse eşit. En son sandığa gidenlerin ‘Evet’ ya da ‘Hayır’ vermesiyle, yani kararsız Kürtleri ikna edebilen taraf daha öne geçmiş olacak.”
‘Vekillerin tutuklanması HDP’nin oyunu artırdı’
Eş başkanlar Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu HDP’li 13 vekilin tutuklanmasının ardından HDP oylarının toparlandığını söyleyen Acar, “HDP, 1 Kasım sonrasında yüzde 3.5-4 oranında bir kayba uğramıştı. Yani oy oranı yüzde 7’lere kadar gerilemişti. Ancak şu an itibariyle bunun yüzde 8-8.5 dolaylarında olduğunu görüyoruz. Bir ölçüde HDP’li siyasetçilerin tutuklanması seçmenleri nezdinde bir mağduriyet sağlamış durumda.”
‘Özel propagandaya gerek yok, her şey ortada’
HDP Sözcüsü Osman Baydemir ise, tutuklamaların seçmenler üzerindeki etkisini “Biz politize bir topluma sahibiz. TV kanallarının bize kapalı oluşunun, il-ilçe yöneticilerinin ve eşbaşkanlarımızın tutuklanmasının, OHAL’in sürmesinin o halkta bir karşılığı var. Halkın vicdanında bir karşılığı var. Yani bizim özel bir propaganda yapmamıza gerek kalmıyor, her şey ortada zaten” diye değerlendirdi.
CHP Grup başkanvekili Özgür Özel de, “2010 referandumunda bir grup Kürt seçmen sandıklara gitmemişti. Ancak bu kez sandığa gitmeme gibi bir eğilimin giderek azaldığını ve hemen hemen hiç kalmadığını gördük” dedi.