Sancar: Zulüm yönetimi sadece Kürtlerin meselesi değildir

Diyarbakır’a giden HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, HDP’nin demokratik mücadele birikimini en etkili şekilde değerlendirmesini bilecek olgunluğa sahip olduğunu belirterek, “HDP meşru ve demokratik haklarını kullanmaktan vazgeçmez” dedi.

09.06.2020, Sal - 13:11

Sancar: Zulüm yönetimi sadece Kürtlerin meselesi değildir
Haberi Paylaş

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, beraberindeki parti yöneticileriyle birlikte Demokratik Toplum Kongresi’ni (DTK) ziyaret ederek Eş Genel Başkan Berdan Öztürk’le görüştü. Ziyaretin ardından DTK binasının bahçesinde açıklama yapan Sancar, Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’nın tutuklanmalarının halkın iradesini yok sayma anlamına geldiğini ifade etti. Kayyum uygulamaları gibi milletvekilliklerinin düşürülmesinin de siyasi darbe operasyonu olduğunu söyleyen Sancar, konuşmasında, “Darbeler sadece tank ve toplarla yapılmaz. Darbeler, yargı eliyle, iktidarın baskı yöntemleriyle de gerçekleşir. Bunlara siyasi darbe diyoruz. Bütün darbeciler ister tankla topla yönetime el koysunlar ister diğer yöntemleri kullansınlar, önce halkın iradesine yönelirler, halkın iradesini yok sayacak eylemler, işlemler yaparlar” ifadesine yer verdi.

‘Dik Durmaya Devam Edeceğiz’

Ne Kürtler ne de HDP’lilerin bu baskılara boyun eğmediklerini ve eğmeyeceklerini söyleyen Sancar “Bizler hukuksuzluğa, adaletsizliğe ve zulme karşı dik durmaya devam edeceğiz. Demokratik siyaset mücadelesini büyüterek yürüteceğiz. Bu keyfi iktidarı, bu zalim uygulamaları, bu ayrımcı zihniyeti durduracak gücümüz vardır. Bunu yakın zamanda seçimlerde de gösterdik. Korkuları bundan. Bu iktidarı faşizan yöntemlerle otoriterliği pekiştirmek için her yolu kullanan bu iktidarı durdurabilecek en etkili güç HDP ve birlikte hareket ettiği tüm bileşenler ve kongrelerdir” dedi.

‘Dayanışmayı Büyütelim’

Sancar konuşmasına şöyle devam etti: “Bu zulüm yönetimi sadece Kürtlerin meselesi değildir. Sadece HDP’nin meselesi değildir. Bu bütün Türkiye’nin meselesi olarak görülmeli ve bütün halklara yönelik bir saldırı olarak değerlendirilmelidir. Çağrılarımız bundandır. Bütün demokrasi güçlerine diyoruz ki gelin bu gidişatı birlikte durduralım. Gelin tabanda buluşalım. Dayanışmayı büyütelim. İlla her alanda yan yana iç içe geçmemiz gerekmiyor. Tercihimiz odur, olsa daha iyi olur. Ama olmak zorunda değildir. Kendisini demokrasiden yana gören, adalet diye bir derdi olan herkes, her kurum, her siyasi parti, bulunduğu yerden bu tutumunu açıklıkla ortaya koyabilir. Demokrasiyi, adaleti ve özgürlüğü savunanlar, kendileri dışında birilerine yapılan haksızlığı, kendilerine yapılmış gibi görürlerse ancak inandırıcı olur.”

Yürüyüş Programı

HDP’nin Hakkari ve Edirne’den Ankara’ya yürüyüş programını da açıklayan Sancar, şunları söyledi: “Planladığımız yürüyüş uzun mesafe güzergahları yürümek şeklinde değildir. Seçilmişlerimizle iki noktadan; Edirne’den ve Hakkari’den başlayarak Ankara’da buluşacağız. Şehirler arası yollarda, yaya yürümek gibi bir metodumuz yoktur. Esas itibariyle seçilmişlerimiz bu yürüyüşe katılacaktır. İki koldan yapılacaktır. Bu ekiplerimiz bulundukları şehirlerde halkla buluşacaktır. En son nokta olarak Ankara’da buluşacağız. Edirne’de önceki dönemler Eş Genel Başkanlığımızı yapan Selahattin Demirtaş cezaevinde. Hakkari ise Leyla Güven’in seçildiği il. Ben Hakkari’de başlangıçta bulunacağım, Pervin Buldan Eş Genel Başkanımız da Edirne’den başlangıcı yapacak. Daha sonra araçlarla bir sonraki güzergaha gidecek belirlenmiş heyetlerimiz. O heyetler içerisinde eşbaşkanlar olmayacak. Bir sonraki şehire gittiklerinde halk buluşmaları yapacaklar, araçlarla gidecekler. Kurumlarla buluşacaklar; hem Tutum Belgemizi ve belgemizdeki çağrıları iletecekler hem de ortak demokratik mücadele zeminini güçlendirmek için çalışmalar yapacaklar. Şehirden şehire bu şekilde gelindikten sonra birkaç gün içinde Ankara’da bir buluşma gerçekleşecek. Ankara’daki buluşma salon ya da açık hava toplantısı şeklinde olacak. Orada da seçilmişler ve yedi bölgenin temsilcileri yer alacak. Ankara’daki toplantıda da bütün bu süreç ile ilgili değerlendirmemizi toplumla, basınla, kamuoyuyla biz eş genel başkanlar paylaşacağız. Yürüyüş diye günlerdir televizyonlarda tartışılan programımız esas itibariyle budur. HDP üzerinden provokasyon hazırlıkları yapanları uyarıyorum. HDP hiçbir provokasyona malzeme vermez, hiçbir provokasyona da gelmez. Güçlü demokratik mücadele birikimini en etkili şekilde değerlendirmesini bilecek bir demokratik olgunluğa sahiptir.”

‘Hdp Üzerinden Kutuplaşmaya İzin Vermeyiz’

Mithat Sancar konuşmasının devamında şunları söyledi: “Kim HDP üzerinden, Kürtler üzerinden toplumda yeni gergin ve kutuplaşma, yeni çatışma hatları örmeye çalışırsa buna en büyük engelin, buna karşı en güçlü duruşun HDP’den geleceğini bilmesi lazım. HDP bunlara izin ve prim vermez ama demokratik mücadele konusunda, anayasal haklarını, meşru demokratik haklarını kullanmaktan da vazgeçmez. Bu kadar baskı, keyfilik ve bunca faşizan uygulama varken HDP’nin sessiz kalmasını, HDP’nin hareketsiz kalmasını beklemek de haksızlık olur, yanlışlık olur. Biz tekrar ediyorum demokratik mücadele programımızı demokratik siyaset zemininde anayasal haklarımızı demokratik meşru yöntemleri kullanarak gerçekleştireceğiz Bu bizim hem hakkımızdır hem de halklarımıza karşı görevimizdir. Demokratik tepkiyi bütün demokrasi çevrelerinin birlikte örmesini istiyoruz. HDP’yi gayri meşru zeminde göstermeye çalışan iktidar çevrelerinin asıl hukuk dışı ve gayri meşru zeminde olduklarını da biliyoruz. Bizim duruşumuz onların yüzünü daha da açığa çıkaracak.”

En Geniş İttifak

Darbe sözünü en çok muhalifleri itham etmek için, suçlamak için, karalamak için kullananın iktidar olduğunu ifade eden Sancar, “Fakat her türlü darbeci yöntemi hiç tereddüt göstermeden uygulayan da bu iktidardır. O nedenle darbeci zihniyete darbeci uygulamalara karşı demokratik mücadele ruhunu geliştirdik ve bu program çerçevesinde çalışmalarımızı yürüteceğiz. Bütün demokratlara, adaletten yana bütün birey ve kuruluşlara, bütün vicdanlı çevrelere birlikte demokratik mücadele çağrımızı yineliyoruz. Burada da Diyarbakır’da yapacağımız görüşmeler arasında Kürdistani partilerle buluşma ve çeşitli kurumları ziyaret de var. Burada da en geniş ulusal ittifakı sağlama sorumluluğundayız çünkü bu faşizan uygulamaların asıl hedefi Kürt halkıdır, Kürt coğrafyasıdır. Buradaki baskılar bir halkın varoluşunu hedeflemektedir. O nedenle Kürt halkının temsilcilerinin bu varoluşa yönelik saldırılara karşı demokratik ulusal ittifaklarını daha sıkı örme sorumluluğundadır. HDP’nin bu konudaki tutumu bellidir. Mümkün olan en geniş ittifakı gerçekleştirmek istiyoruz. Gelin konuşarak, diyalogla buradaki demokratik ulusal birliği, ittifakı genişletelim. Konuşarak çözemeyeceğimiz bir meselemiz yoktur. Asıl meselemiz bu halkın varlığına yönelen ağır tehditlerdir. Asıl sorumluluğumuz bu tehditleri birlikte göğüslemektir” değerlendirmesinde bulundu.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve beraberindeki heyet, bu sabah polis baskınına uğrayan Mebya-Der’i ziyaret etti. Sancar’ın Diyarbakır programında PSK ve Kürdistani Ittifak partileriyle toplantı da bulunuyor.


 

Nerina Azad
Bu haber toplam: 4091 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:10:57:55
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x