Roboskili aileler, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan\'ın “Şırnak, Uludere’de Roboski’de hayatını kaybeden 34 vatandaşımız için adalet bekliyor. Kimse bunun hesabını vermedi. Kimse çıkıp bir özür dahi dilemedi\" ifadeleri üzerine açıklama yaptı.
Twitter üzerinden yapılan açıklamada, \"Roboski Aileleri olarak sizden şunu talep ediyoruz: Sn. @alibabacan o dönem başbakan yardımcılığını yapıyordunuz. Dolayısıyla tüm detaylara vakıfsınız. Bir savcılığa gidip yaşananları anlatmanız gerçekleri ortaya çıkartacaktır\" denildi.
Şırnak 1\'inci Olağan Kongresi’nde konuşan Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan \"Şırnak adalet bekliyor. Uludere\'de, Roboski\'de hayatını kaybeden vatandaşlarımız adalet bekliyor. Kimse çıkıp bir özür bile dilemedi. Biz anaları gözü yaşlı görmek istemiyoruz\" ifadelerini kullandı.
Roboski Katliamı
Şırnak\'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu Köyü\'nde (Robozik: Kamuoyunda Roboski olarak biliniyor) köyünde 28 Aralık 2011 tarihinde, saat 21.39 ile 22.24 arasında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından sınırdan geçen köylülere 4 bomba atıldı.
Atılan 4 bomba sonucu çoğu çocuk 34 kişi yaşamını yitirdi.
Katliamın üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen sorumlular ve failler hakkında açılan bütün soruşturmalar kapatıldı.
Katliamın ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Uludere Alt Komisyonu, Mart 2013\'te 84 sayfalık bir rapor sundu. Operasyon esnasında “kimlik tespiti yapmanın imkansız olduğu” belirtilen raporda “olayın kasten yapıldığına dair bir delilin bulunamadığı” sonucuna varıldı.
Diğer yandan kamuoyunda “Roboski Katliamı Davası” olarak bilinen hukuki süreçte, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı 11 Haziran 2013’te “taksirle ölüme sebebiyet vermekten dolayı” dosya hakkında “görevsizlik” kararı verdi.
Davanın Geçmişi
11 Haziran 2013’te Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, “taksirle ölme sebebiyet vermekten dolayı” Roboski katliamıyla ilgili soruşturma dosyası hakkında “görevsizlik” kararı verip dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı’na gönderdi. Genelkurmay Askeri Savcılığı, 7 Ocak 2014’te “takipsizlik” kararı verdi.
Mağdurların ailelerinin avukatlarının karara itirazı reddedildi. Dosya bunun üzerine 18 Temmuz 2014’te Anayasa Mahkemesi\'ne taşındı.
Dilekçe ve eklerinin idari yönden Anayasa Mahkemesi’nde yapılan ön incelemede, başvuruda eksiklikler tespit edildi, tamamlanması istendi. Ancak başvuru, “eksikliğin süresinde giderilmemesi” nedeniyle, 24 Şubat 2015 tarihli kararla reddedildi.
AİHM’in Ret Kararı
İç hukuk yollarının tükenmesi üzerine yaşamını yitiren 34 kişinin yakını olan 281 kişi adına Ağustos 2016\'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) bireysel başvuru yapılmıştı.
AİHM, avukatların Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan başvuru sonrası talep edilen bir belgenin 2 gün geç ulaştırılmasını ret kararına gerekçe göstererek, başvuruyu reddetmişti.
