Neyzen Ahmet Ateş, çocuk yaşlarda gittiği tekkelerde ney sesine ilgili duyup enstrümana üflemeyi öğrendi. Birçok neyzenden eğitim alan Ateş, 10 yıl önce Urfa'da açtığı atölyede ney üretmeye başladı.
Ateş, Asi Nehri'nden toplanan tohumsuz kamışı atölyesinde işleyip neye dönüştürüyor. Ateş, ürettiği neyleri birçok ülkeye de 100- 300 lira arasında satıyor.
10 yıldır ney ürettiğini anlatan Ateş, metrelerce uzunluktaki kamışı uzun süreli çabayla enstrümana dönüştürdüğünü söyledi. Toplanan kamışların 2 yıl kurutmaya bırakıldığını anlatan Ateş, şöyle dedi:
"Su kamışı olarak bilinen, tohumu olmayan, tamamen neme dayalı yetişen bir bitki türünden ney yapıyorum. Topladığımız bu kamışlar, 2 yıl kurutulmaya bırakılıyor. İyi bir ney için dere yataklarının güneş gören tarafında ilk sıradaki kamışlar, kış mevsiminde kesilmeli. 9 boğumdan oluşan ney kamışının boğumları arasındaki uzunluk 4 santimetreden az, 9 santimetreden fazla olmamalı. İyi kurumalı, içi iyi temizlenmelidir. Daha sonra boğum ölçüleri yerine getirilerek, üfleye üfleye 13 çeşit akort oluşan bir enstrümana dönüştürüyoruz."
"Ney yapmak, aşırı sabır ve özen gerektiren bir meslektir. Kurutulmaya bırakılan kamışlar, ısı ve buhar uygulayarak doğrultup, nota deliklerini açıyorum. Dudak kısmına başpare denilen parçayı yerleştiriyorum. Kamışın çatlamaması için üst ve alt kısma parazvane denilen yüzük takıyorum. Çok detaylı olan neyin yapım aşamasında hayatı boyunca ilk defa yapılırken, akortlanan bir enstrümandır. Sonrasında akordunun düzeltilme şansı yoktur. O yüzden çok hassasiyet gerektiren bir enstrümandır. Bölgede benim dışımda ney yapan usta yoktur. Benim yaptığım neyleri, yurt içi ve yurt dışına gönderiyorum."