ABD-İran geriliminde Kürtler kimden yana?

İranlı General Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin ardından Kürdistan Bölgesi’nin dengeli politika izleyerek Washington ve Tahran geriliminde tarafsız kalmak istediği belirtiliyor. Independent Türkçe'de Abdulhakim Günaydın imzalı yazıdayaşanan gelişmeler ve verilen mesajların durumun öyle olmadığını kanıtlar nitelikte olduğu belirtiliyor.

08.01.2020, Çar - 19:16

ABD-İran geriliminde Kürtler kimden yana?
Haberi Paylaş

İran Devrim Muhafızlarına bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, Ebu Mehdi Mühendis ve Haşdi Şabi'nin üst düzey yöneticilerinin Bağdat Uluslararası Havalimanı’nda ABD saldırısında öldürülmesiyle ABD ve İran arasında başlayan gerginlik devam ediyor.

Süleymani'nin öldürülmesinin ardından İran, ABD’ye yönelik misillemede bulundu. ABD’nin Irak’taki askeri üslerine füzelerle saldıran İran’ın tutumu gözleri Kürdistan Bölgesi’ne çevirdi.

ABD’nin Uluslararası Erbil Havalimanı ve Harir Hava Üssü olmak üzere Kürdistan Bölgesi’nde iki tane üssü bulunuyor. ABD, 2015'ten beri kontrolünde tuttuğu Harir üssünün pistini önce genişletti ardından aktif bir şekilde kullanmaya başladı.

Harir, Erbil'in kuzey doğusunda yer alıyor. Güvenli olmanın yanı sıra İran sınırına yakın hava üsslerinden biri olarak dikkati çekiyor.

Kürtlere gözdağı Mı Verilmek İsteniyor?

Süleymani’nin öldürülmesinden sonra Irak’taki İran’a yakınlığıyla bilinen Haşdi Şabi, ABD üslerine birkaç roket saldırısında bulundu.

İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun misilleme amaçlı dün gece ABD’nin Erbil ve Irak’ın Anbar vilayetindeki Ayn el-Esed üslerine balistik füze saldırısında bulunması gerilimi tırmandırdı.

Ayn el-Esed’e düzenlenen saldırının sonucu tam olarak bilinmezken, Kürdistan Bölgesi’ndeki kaynaklar, İran’ın Erbil’deki ABD üssüne fırlattığı füzelerden birinin Berdereş ilçesine düştüğünü kaydetti.

Yerel kaynaklar, füzenin düşmesi sonucu can kaybı yaşanmazken küçük çaplı hasar meydana geldiği belirtti.

Kürtler ABD Karşıtı İran Bloğunda Yer Almak İstemiyor

Gerginliğin başladığı 27 Aralık’taki Hizbullah Tugayları’na ait 5 askeri üsse yönelik saldırıda Erbil yönetimi tarafından herhangi bir açıklama yapılmadı.

Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği’ne yönelik saldırıyla ilgili gelişmeleri derin endişe ile izlediklerini belirterek, “Tamamıyla kabul edilemez olan bu durum Irak’ın çıkarlarını da tehlikeye atmaktadır” dedi.

Barzani'nin bu açıklamasının yanı sıra Erbil yönetimi, İranlı general Süleymani’nin öldürülmesinden yaklaşık bir gün sonra yazılı bir açıklama yapmayı tercih etti.

Kürdistan Bölgesi Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada saldırı kınanmazken, Irak'ın başka ülkelerin çatışma sahasına dönüşmemesi gerektiğinin önemine vurgu yapıldı.

Ayrıca, Süleymani suikastı sonrası İran yanlısı Iraklı Şii siyasetçilerin, milislerin ve din adamlarının ABD karşıtlığının zirvede olduğu bir dönemde, Kürtler Irak Meclisi’nde "ABD'nin askeri varlığının" sonlandırılmaya yönelik hükümete yetki vermek için düzenlenen olağanüstü oturuma katılmadı.

Kürtler oturuma katılmamayı, “Hem Erbil hem de Irak'ın menfaati için böylesi bir karar aldık” sözleriyle açıkladı.

ABD Erbil’in Pozisyonunu Önemsiyor

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Süleymani’nin öldürülmesinden sonra Kürtlerle telefon trafiği hızlandı.

Pompeo, son dört günde iki defa Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Pompeo’nun Barzani ile görüşmesinin ardından “Kararlı ortaklığı için ona teşekkür ettim. Sürekli ve yakın işbirliğinin gerekliliği üzerinde anlaştık" ifadelerini kullanması, ABD'nin mevcut gerilimde Kürdistan Bölgesi'nin pozisyonunu önemsediğini gösteriyor.

Başkan Mesud Barzani ise dün yaptığı açıklamada son günlerde Irak ve bölgede yaşanan tehlikeli duruma dikkat çekti.

Barzani, ABD’ye karşı yürütülecek vekalet savaşında yer almayacakları imasında bulunarak “Ülkenin vekalet savaşlarına karıştırılmasına ve meçhul bir geleceğe sürüklenmesine katılmayız” değerlendirmesinde bulundu.

Kürtlerin son ana kadar tarafsız bir tutum sergileyerek Washington ve Tahran arasında dost kalmaya çalışacağı unutmamak lazım.

Ancak yapılan açıklama ve gelişmeler yan yana dizildiğinde Kürtlerin mecbur kaldığında İran bloğunda yer almak istemeyeceği daha ağır basıyor.

ABD’nin dünyanın en büyük konsolosluk binasını Kürdistan Bölgesi’nin başkenti Erbil’de inşa ettiğini hatırlatmakta fayda var.

İran Washington İle Olan Çatışmasını Erbil’e Taşıyabilir

Kürtlerin ABD’den yana taraf olacağını tahmin eden İran, Kürdistan Bölgesi’nde de saldırı, suikast ve ABD’nin bölgedeki askeri üs, asker ve diplomatik misyonlarına yönelik saldırılarla Washington ile arasındaki gerilimi Erbil’e taşıyabilir.

İran’ın ikinci planda Mesud Barzani yönetimindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Talabaniler yönetimindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) arasındaki anlaşmazlıkları silahlı çatışmalar eşiğine getirebilir.

Tahran, 2017 bağımsızlık referandumu sonrası yaptığı gibi Kürdistan Bölgesi’nin ekonomisine yönelik girişimde ihtimaller dahilinde.

ABD İran Gerilimi Nasıl Başladı?

27 Aralık’ta Kerkük'deki Keywan Askeri Üssü’ne (K1) füze saldırı yapıldı. Washington, Amerikalı bir personelin öldüğü saldırıdan Haşdi Şabi’ye bağlı Hizbullah Tugayları’nı ve İranlı sorumlu tuttu.

ABD, K1’e karşılık 30 Aralık’ta Hizbullah Tugayları’na ait 5 askeri üsse saldırı düzenledi. 25 kişinin öldüğü saldırının ardından ABD’nin Bağdat’taki Büyükelçiliği 31 Aralık’ta Haşdi Şabi taraftarlarınca basıldı.

3 Ocak sabahı Amerikan Savunma Bakanlığı (Pentagon) Trump’ın emriyle bir saldırı düzenledi.

Saldırıda, İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Yöneticisi Ebu Mehdi El-Mühendis dahil 10 kişi öldürülmüştü.

Independent Türkçe
Bu haber toplam: 15793 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:06:31:34
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x