Kürdistan Bölgesi idaresi dışındaki Kürdistani bölgelerin durumuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Mesrur Barzani, söz konusu bölgelerdeki gelişmelerden endişe duyduğunu belirtti.
Barzani, “Kerkük başta olmak üzere Kürdistani bölgelerdeki Araplaştırma girişimlerini şiddetle kınamakla beraber, Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin bu siyaseti kabul etmeyeceğini ifade ediyoruz” dedi.
Özellikle Kerkük olmak üzere Kürdistani bölgelerde Araplaştırma ve demografiyi değiştirme çabalarının programlı bir şekilde devam ettiğini belirten Barzani, bunun önceki Irak rejimlerinin Araplaştırma siyasetlerinin tekrarı olduğunu kaydetti.
Başbakan Barzani, Araplaştırma politikalarını Kürt halkına karşı bir tutum olarak tanımlayarak, bunun kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Demokratik bir Irak’ta yaşananların şaşırtıcı olduğunu dile getiren Barzani, Irak Anayasası’nda tartışmalı bölgelerle ilgili sorunun nasıl çözüleceği ve geleceğinin nasıl belirleneceğinin yer aldığını ifade etti.
Başbakan, Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin özellikle bölge halkı olmayanların getirilmesi şeklinde uygulanan Araplaştırma siyasetini asla kabul etmeyeceğinin altını çizerek, köy ve bölgelerin işgal edilmesinin yanı sıra Kürt ve Türkmen vatandaşların topraklarından çıkartılıp arazilerine el konulmak istendiğini vurguladı.
Barzani, söz konusu arazilerin Araplaştırma politikaları kapsamında Saddam rejimi sayesinde bu toprakları 35 yıl boyunca işgal eden kişilere tekrar verildiğini belirtti.
Başbakan, şöyle devam etti:
“Kürdistan Bölgesi Hükümeti sorunun çözüme kavuşması için bir heyeti Bağdat’a göndermek üzere görevlendirdi. Federal hükümetten kendisine verilen Anayasal yetkiler çerçevesinde yerel yönetimin bu şekildeki uygulamalarını durdurmak için gerekli önlemleri almasını istiyoruz. Ayrıca bu süreçte rol alan askeri güçleri bölgeden uzaklaştırması gerekir.”
Başbakan, bu bölgelerdeki durumun normalleşmesi için 140’ıncı maddenin uygulanması gerektiğini vurguladı.
Birleşmiş Milletler’in (BM) Irak Temsilciliği’nin de yerel yönetim tarafından söz konusu bölgelerin yerel halkına yönelik yapılan korkunç haksızlıkların önlenmesi için bir an önce çaba göstermesi gerektiğini kaydeden Mesrur Barzani, bu tür uygulamaların söz konusu bölgelerde toplumsal barışa yönelik saldırı olduğunu ve bunun da tüm bileşenler arasında istedikleri barışçıl ortak yaşama engel olduğunu ifade ett
