Kürdistan Bölge Başbakanı Neçirvan Barzani, Duhok Amerikan Üniversitesi’nin düzenlediği Bağımsızlık Sonrası Kürdistan Konferansı’ndaki panelde konuştu.
Bölgede Kürtlerin dilleri ve kültürlerinin farklı olduğunu bu nedenle Kürdistan bağımsızlığının doğal bir hak olduğunu vurgulayan Başbakan, Bağdat\'la bağımsızlık konusunun konuşulduğunu ve diyalogla çözülmesi gerektiğini belirttti.
Başbakan konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kürdistan’ın bağımsızlığı, doğal bir haktır. Bölgede farklı bir milletiz, dilimiz, kültürümüz, her şeyimiz farklıdır. Bu konuda iki şey çok önemli: Bağımsızlıktan söz edince, Irak Kürdistan’ını kastediyoruz. Bu konuyu tartıştığımızda, Irak’a sorun yaratmak gibi bir niyetimiz yok. Tartışıyoruz çünkü bir çözüm olsun istiyoruz.
Bir çözüm olsun ki geleceğimiz garanti altında olsun. Peki bu nasıl olacak? Diyalogla. Bu diyaloğun kurulacağı ilk muhatap ise Bağdat’tır. Bunu konuşmak için en iyi zaman şimdidir. Ben ve Sayın Başkan’ın daha önceki Bağdat ziyaretinde bu konular konuşuldu. Emin olun, Bağdat bu konuları konuşmaktan kaçınmıyor. Bu çok önemli bir adımdır. Evet, Kürdistan Bölgesi olarak önceliğimiz şu an IŞİD’dir ancak Bağdat’la görüşeceğimiz temel konuların başında bu gelecektir.”
PKK Şengal’den çıkmalı
Şengal’in kurtarılmasının, Başkan Mesud Barzani’nin başlıca hedefleri arasında yer aldığını, bunun üzerine çok çalıştığını ve başarılı olduğunu ifade eden Başbakan, PKK’nin Şengal bölgesinden çıkması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle srdürdü; “Bugün PKK’nin Şengal’deki varlığı bölgede istikrarsızlığa sebep oluyor. Şengal’in yeniden inşa edilememesinin sebeplerinden biri de PKK’nin oradaki varlığıdır, bu da bir gerçektir. Çünkü halk geleceğinden emin değil, bu yüzden dönmüyor. PKK’nin şunu anlaması lazım; halkın yararı için bölgeden çıkması gerekiyor. Nasıl yönetileceklerine Şengal halkının kendisi karar vermeli. Şengal’e müdahale eden güçler orada kalmamalı. Bize göre PKK’nin Şengal’de kalmasına gerek yok. Bölgeden çıkmalıdırlar.”
Batı Kürdistan\'ın durumu
Rojava Kürtlerinin PKK’nin esaretinden kurtulmadıkları sürece Suriye’de kesinlikle bir gelecekleri olmayacaktır diyen Başbakan; “Onların içişlerine karışmıyoruz. Milletimizin, Batı Kürdistan’da ve sınırıları içinde yaşadığı ülkelerde haklarını elde etmesini istiyoruz. Şu an o bölgeyi yöneten iktidar, tam anlamıyla diktatördür. Orada milletimize yaptıklarını, emin olun Beşar Esad bile yapmadı. Ne bir siyasi partiye izin veriyorlar, ne halka... İnsanları hapse atıyorlar. Onlardan isteğimiz, birlikte kardeşçe yaşamaya müsade etmeleridir. O bölgenin geleceğini birlikte tayin etmeleridir. Maalesef PKK’nin Suriye’deki yanlış siyasetinin esiri olmuşlardır. PKK’nin esiri olmuşlardır. PKK Rojava Kürtlerinin şahsında meşruiyet kazanmak istiyor. Bırakın meşruiyet kazanmayı, orada milletimizin gelecekte elde edilebileceği kazanımları da PKK, yanlış siyasetiyle ortadan kaldırıyor” dedi.
Türkiye’yle ilişkiler
“Türkiye ve diğer komşu ülkelerle doğal ve güçlü ilişkilerimiz var. Türkiye’yle anlaşmamız iktisadi, ekonomik bir anlaşmadır. Bu anlaşmada gizli bir şey yoktur. Türkiye komşumuzdur, dışarıya açılan yolumuzdur. Türkiye geçmiş yıllarda bize hep yardımcı olmuştur. Türkiye’yle yaptığımız anlaşma iktisadidir.
İki hafta önce Türkiye Cumhurbaşkanı ve Başbakanı’yla bir görüşmem oldu. Bu görüşmelerde, siyasetlerinin değiştiğine dair bir işaret görmedim. Bağdat - Ankara ilişkilerinin gelişmesi için girişimlerimiz oldu. Belli bir ölçüde başarılı olduğumuzu da düşünüyorum.”