BM yetkilisi, “Mahmur kampındaki sivilleri korumak için gerekli görülen yasal önlemleri almak hükümetin yetkisindedir. Irak hükümeti, Mahmur Kampının mülteciler için sivil bir kampa dönüşmesini sağlamak için uluslararası hukuka uygun birçok önlem aldı” dedi.
Rûdaw TV’de yayınlanan özel röportajda Dilbixwin Dara’nın sorularını yanıtlayan Beuze, Kürdistan Bölgesi’nde yaklaşık 300 bin göçmenin bulunduğunu, bunlardan 240 binin Rojava’dan geri kalanların ise Türkiye ve İran’dan gelen Kürtler olduğunu söyledi.
IŞİD savaşı döneminde Irak’ta 6 milyon kişinin yerinden edildiğini belirten BM temsilcisi, bunlardan 1 milyon 200 binin Kürdistan Bölgesi’ne sığındığını dile getirdi.
İran’ın Kürdistan Bölgesi torakları içerisinde Doğu Kürdistanlı (Rojhılatlı) Kürtlerin barındığı kampları hedef alan saldırıları ve BM’nin tavrı hakkında bir soruyu yanıtlayan Jean-Nicolas Beuze, “Bu kamplar siviller içindir. İster Kürt olsun ister Suriyeli, veya Türkiyeli, İranlı olsun, siyasi görüşleri ve inançları nedeniyle gelenlerin korunması Kürt hükümeti tarafından garanti altına alınıyor. Dolayısıyla uluslararası hukuk tarafından korunuyorlar ve fiilen Kürdistan Bölgesi Hükümeti ile Irak tarafından korunuyorlar. Kürdistan ve Irak topraklarında kalmalarına izin veriliyor. Onlara saldırmak için hiçbir sebep yoktur. Tartışılan şey bu kampların silahlı güçler için olmadığıdır. Kamplar silahlı şiddet uygulayanlar için değildir. Irak veya Kürdistan Bölgesi topraklarındakilerin sivil ve silahlı olmamasını sağlamak hükümetin sorumluluğundadır. Bu BM ve UNHCR'nin sorumluluğunda değildir” yanıtını verdi.
Beuze, Mahmur Kampı’na ilişkin soru üzerine ise, “Mahmur Kampındaki sakinlerin sorunu hakkında daha önce konuştum. Kampın siviller için kullanılmasını sağlamak hükümete kalmış. Silahsız olanlar, herhangi bir silahlı saldırıda bulunmamış ve silahlı şiddete katılmamış olanlar içindir. Yıllardır Mahmur kampındaki sivillerle ilgili endişelerimizi Bağdat hükümetine bildirdik. Mahmur kampında yaşayanlar sivildirler, yani mülteci olma hakları var” yorumunu yaptı.
Irak hükümeti geçtiğimiz günlerde Mahmur Kampı’nı ablukaya almış ve kampın etrafını tel örgülerle kapatmak istemişti.
BM temsilcisi, “Mahmur Kampındaki sivilleri korumak için gerekli görülen yasal önlemleri almak hükümetin yetkisindedir. UNHCR her zaman dünyanın dört bir yanında hükümetlere ana sorumluluklarının mülteciler arasında silahlı kişilerin bulunmamasını, silahlı ve askeri üniforma giyen, kamp faaliyetleri yürüten kişilerin bulunmamasını sağlamak olduğunu söylemiştir. Bu hükümetin yetkisi ve hakkıdır. Şimdi Irak hükümeti, Mahmur Kampının mülteciler için sivil bir kampa dönüşmesini sağlamak için uluslararası hukuka uygun birçok önlem aldı. Bu önemli. Mahmur'daki insanların da sadece sivil olduklarını bilmeleri çok önemli. Bu kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve tüm siviller için önemli” diye konuştu.
Beuze, Duhok'taki kamplarda bulunan Ezidilerin Şingal'e dönme konusunda "tereddütlü ve isteksiz" olduklarını belirtti.
BM temsilcisi ayrıca “Duhok'taki kamplardaki yaşam koşullarının çocuklu aileler için yeterli değil ve ciddi şekilde iyileştirilmesi gerekiyor” dedi.
Mahmur Kampı yaklaşık 12 bin Kürt mülteciye ev sahipliği yapıyor. Sakinlerin çoğu, 1990’lı yıllarda yaşanan çatışmalar ve boşaltılan köylerden geldi.
Türkiye geçmişte “PKK’nin varlığını” gerekçe göstererek kampı defalarca hedef aldı. Ankara, PKK'nin Mahmur Kampı'nı bir "kuluçka merkezi" gibi eğitim alanı olarak kullandığını savunuyor.
