HAK-PAR: Halepçe katliamı bir insanlık dramıdır

Güney Kürdistan’ın Halepçe kentinde 16 Mart 1988\'de insanlık bayrağının yere indiği bir katliam yaşandı. Zehirli gaz bombaları ile yüklü uçaklar, Halepçe kentini bombaladı.

15.03.2015, Paz - 10:14

 HAK-PAR: Halepçe katliamı bir insanlık dramıdır
Haberi Paylaş
Güney Kürdistan’ın Halepçe kentinde 16 Mart 1988\'de insanlık bayrağının yere indiği bir katliam yaşandı. Zehirli gaz bombaları ile yüklü uçaklar, Halepçe kentini bombaladı. Saddam’ın savaş uçakları üç günlük bombardımanlar sonucunda, geride yedi bin ölü, on binden fazla yaralı ve yanmış-yıkılmış bir kent bıraktı. Tarihe ‘Halepçe Katliamı’ olarak geçen bu insanlık dışı soykırım, Kürtlerin tüm taleplerini kanla bastırmayı alışkanlık haline getirmiş olan Saddam Hüseyin’in özel talimatları ile gerçekleştirildi.

İran devleti ile savaş halinde bulunan Saddam, içte de giderek baskılarını arttırarak Kürt halkına karşı Enfal adını verdiği bir yok etme hareketine girişmişti. Baas rejiminin şiddete dayalı ırkçı-faşist politikaları militarist çarkı güçlendirmiş ve zorba rejim hem kendi halkının hem de tüm bölge haklarının başına bela olmuştu.

Saddam rejiminin bu katliamlar sırasında, Kürtlere yönelik kanlı saldırılar yalnızca bununla da sınırlı kalmamış, yaklaşık dört yıl boyunca Kürdistanda toplam 182 bin kişi öldürmüş, 5000 den fazla ev yıkılmış, onlarca köy haritadan silinmiştir. Sadece Barzani ailesine mensup 8000 kişi, sağ olarak Basra Vahalarında toprağa gömülmüştür.

İnsanlığın sükun ettiği 1988 yılında, Halepçede, yaşanan soykırım bir insanlık dramıdır.

Hatırlanacağı gibi, Türkiyede de,1938 yılında Dersimde benzer bir tedip hareketi yaşanmış, Türk savaş uçakları Mustafa Kemalin talimatları ile Dersimi bombalamış, on binlerce Kürt insanı katledilmişti. Dersimde de anne ve babaları katledilmiş öksüz Kürt kızları toplanarak haraç-mezat satılmıştı. Dersimin “ etek altı kızları”nın dramı Enfal sırasında “Mısıra satılmış Kürt kızları” nın dramından farklı değildir.

Kürt sorunu İran, Suriye ve Türkiye’de de devam eden orta doğunun en temel sorunlardan biridir. Kürt sorunu şiddetle değil ama uygarca, barış içinde ve demokratik yollarla çözüme kavuşmadan orta doğuda barıştan söz edilemez.

Bu gün bölgede İŞİD terör örgütünün insanlık dışı vahşet ve katliamlarına karşı Güney Kürdistanda, Rojavada, Irak ve Suriyenin bir çok yerinde onurluca direnen Kürt savunma güçleri, insanlık onurunu korumak için yiğitçe savaşmaktadırlar. Geçmişte birlikte yaşadıkları ulusların egemenleri tarafından defalarca soykırım ve toplu katliamlara maruz kalmış olan Kürt halkının evlatları, bu gün, dün kendi halkını yok etmeyi planlayan sömürgeci rejimlerin egemen uluslarının da güvenliğini sağlamak için bölgede canla başla direnmektedirler.

Bu soylu davranış, Kürt halkının ne denli onurlu bir halk olduğunun göstergesidir.

Kürt halkı orta doğuda barış ve güvenliğin biricik güvencesidir.

Yıllardır Türkiye’de çözüm bekleyen bir Kürt sorunu var. Geçmişte izlenen inkarcı, militarist, katliamcı ve asimilasyoncu politikalar sorunun barışçıl çözümünü engelledi. Kürt sorunu geçmişte Dersim ve Zilan katliamları; son otuz yıldan beri de, Kasaplar Deresi ve pek çok toplu imha olayları ile büyüyerek günümüze ulaştı.

Tüm bu kanlı süreçler sonunda ne Kürt halkı özgürlük taleplerinden vazgeçti, ne de çok uluslu bir coğrafyada zorla tek ulus yaratmaya çalışan Türkçü-Irkçı zihniyet başarıya ulaşabildi. Keza son otuz yıl içindeki şiddet politikaları Kütdistanı kan revan içinde bırakarak yangın yerine çevirdi. Buna karşın Kürt halkı hala bir çok temel insan haklarından yoksun yaşamaktadır. Bundan da anlaşılan o ki, şiddet politikaları çözüm değildir. Bu nedenle barışı sürdürülebilir kılmak her insanın temel görevidir.

Baskı ve zulüm ilelebet süremez. Her kanlı rejim gibi BAAS rejimi de son buldu. Kurdistanın güneyinde özgür ve demokratik bir özyönetim kuruldu. Saddam Hüseyin ve Kimyasal Ali başta olmak üzere, eli kanlı katiller yargılanıp idam edildi.

Hak ve Özgürlükler Partisi olarak, başta Halepçe olmak üzere insan soyunun kırımına yönelik tüm vahşi ve zalim uygulamaları şiddetle kınıyor ve Halepçe Katliamı’nda yaşamını yitirenleri rahmetle anıyoruz.

Halepçe’yi unutma, unutama ve unutturma.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 2497 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:21:04:27
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x