İngiliz The Guardian Gazetesi\'ne geçen hafta konuşan Barzani, 1916 yılında imzalanan ve Ortadoğu\'daki sınırları belirleyen Sykes-Picot anlaşmasının hükmünü yitirdiğini, bölgede artık yeni bir uluslararası anlaşmaya ihtiyaç olduğunu söyledi.
İran devlet radyosu, Sykes-Picot\'un 1\'inci Dünya Savaşı sırasında 1916 yılında Osmanlı İmparatorluğu\'nun Ortadoğu\'daki topraklarını paylaşmak amacıyla İngiltere ve Fransa arasında gizli olarak imzalandığını vurguladı.
Radyo, Irak ve Suriye\'de oluşturulan krizin, Sykes-Picot anlaşması amacına uygun yeni sınırların oluşturulması ve bölgenin çatışma ortamına sürüklenmesi için sultacıların yeni komplolarının bir parçası olduğunu savundu.
Yorumda birleşik Irak devleti düşmanlarının IŞİD\'in ülkeye egemen mezhebi ve etnik ayrışımların bir sonucu olarak ortaya çıktığını iddia ettiği belirtilirken şu görüşler ileri sürüldü:
\"Irak\'ta etnik ve mezhebi tüm gruplar; Sünniler, Şialar, Kürtler, Ezidiler\'in tümü IŞİD teröründen çok ağır darbeler almışlardır. Irak\'ın etnik yapısı ise Irak düşmanları ve sultacılar için bir bahane olmuştur. Hatta bugün Mesut Barzani tarafından dillendirilmekte olan Irak\'ın parçalanması ve ilk etapta bir Kürt devletinin oluşması bile yine ilk etapta Barzani ve Kürt kavminin kendi zararına tamam olacaktır.
Barzani bilerek veya bilmeyerek düşmanları ve sultacıların ayak yerlerine adım atmış bulunmaktadır. Bu fikir ulusal boyutta, bölgesel ve bölge dışı boyutta bir desteğe sahip değil. Barzani öyle bir ortamda Kürt kavmi adına bağımsız bir Kürt devletini savunmaktadır ki Irak Kürdistan bölgesinde bile artık sevimli bir yanı kalmamış ve halk desteğini kaybetmiş durumdadır.
Barzani\'nin başkanlık süresinin devam etmesi aleyhinde yapılan eylem ve protestolar bunun açık bir göstergesidir. Irak milli egemenlik hakkı ve toprak bütünlüğüne saygı göstermek, tek bir çatı ve bayrak altında tüm Irak halkının huzur, güven ve istikrarını, ortak dayanışmasını garanti etmektedir.\"
Yorumun son bölümünde Barzani\'nin IŞİD\'e karşı savaşta ve teröristlerden kurtarılmış bölgelerin kontrolünü eline geçirmesi gibi tek yönlü girişiminin Kürt liderin \'arzularının tahakkuku\' için bir dayanak oluşturmayacağı belirtilirken, \"Tüm bu davranışlar Irak Kürdistanı\'nı istikrar merkezi nitelendiren Barzani\'nin iddiasının aksine Irak ve bölgenin istikrar ve güvenliğinin yararına değildir\" görüşü dile getirildi.