Konuyla ilgili açıklama yapan Irak Yüksek Bağımsız İnsan Hakları Komiserliği Üyesi Fazıl el-Gırari, Diyala'nın Xaneqin ilçesine bağlı bazı köylerde ikamet eden 250 ailenin IŞİD teröristlerinin tehdidi nedeniyle evlerini terk ettiğini belirtti.
Terör örgütü IŞİD’in artan tehditleri nedeniyle daha önce de 920 ailenin bölgeden ayrılarak kamplarda yaşamaya başladığını kaydeden Gırari, aldıkları tehditler yüzünden bölgeden ayrılmak isteyen 250 kişinin de Diyala'da oluşturulan güvenli kamplarda yaşamaya başladığını söyledi.
Köy sakinlerinin Diyala'nın güvenli bölgelerinde inşa edilen 3 sığınmacı kampına yerleştiğini belirten Gırari, halihazırda mezhep çatışmaları nedeniyle bulundukları yerleri terk eden 920 ailenin de aynı kamplarda yaşadığını kaydetti.
Aşiret anlaşmazlıkları ve mezhepsel gerginliklerin de yaşandığı bölge 140’ıncı madde kapsamında bulunan Kürdistani bölgeler içerisinde kalmasına karşın halen Irak merkezi hükümeti idaresi altında bulunmakta.
Bölgenin dağlık ve kırsal alanlarında faaliyet gösteren IŞİD teröristleri sık sık adam kaçırma eylemlerine başvurmakta ve bölgede yaşayanlardan zorla yaşam malzemesi tedarik etmekte oldukları bildiriliyor.
Xaneqin il sınırlarında IŞİD hareketliliğinin fazlalaştığına dikkat çeken Diyala İl Meclis Üyesi Hoşyar İsmail, daha önce yaptığı açıklamada Irak güvenlik birimlerinin duyarsız davrandığını belirterek 16 Ekim İhaneti sonrası Peşmerge güçlerinin sınırdan çekilmelerinin ardından IŞİD teröristlerinin bölgede konuşlanma fırsatı bulduğuna dikkat çekmişti.
IŞİD hareketliliğinin Selahedin kentine sınır Xalsewe tarafından başlayarak, Gulale, Seidiye, Hemrin dağları ve Petrol rafinerilerinin olduğu bölgeye kadar devam ettiğini, bu yerlerde varolan köylerin sürekli olarak IŞİD tehditi altında bulunduklarını dile getiren Hoşyar İsmail şu görüşleri paylaşmıştı:
"16 Ekim 2017'den sonra Peşmerge güçlerinin Diyala il sınırlarından, özellikle Xaneqin'den çekilmesi ile buradaki güvenliği yerel halktan olmayan Irak güçleri sağlamak istedi. Bölgeye ve yerel halka yabancı olan güvenlik güçlerinin duyarsız ve alakasız tavırlarından faydalanan IŞİD'liler, her geçen gün bölgede daha fazla aktif hale gelmeye başladı.
16 Ekim öncesi Peşmerge güçleri bölgeyi koruyordu. Peşmergeler bölgeye sahip çıkıyorlardı. Ama şu an durum o zamanki gibi değil. Güvenlikten sorumlu olanlar bölgeye sahip çıkmak istemiyorlar. En büyük problemde bu. Bölgeyi korumakla mükellef olan Irak güvenlik birimlerinin, bölgenin her tarafına yeteri düzeyde önem vermemesi nedeniyle, boşluklar doğuyor ve IŞİD bu boşluklardan faydalanarak, hareketliliğini fazlalaştırıyor."