Kürdistan Bölgesi Hükümeti ABD Temsilciliği, Halepçe Katliamının 35’inci yıldönümü vesilesi ile düzenlediği panele, Kürdistan Bölgesi'nin ABD Temsilcisi Beyan Sami Abdurrahman, Şehitler ve Enfal Kurbanları Bakanı Abdullah Mahmud, ABD Dışişleri Bakanlığı İran ve Irak İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Jennifer Gavito, ABD’li senatör Chris Van Hollen, Washington'daki Irak Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Salwan Şengali, uluslararası insan hakları avukatı Gavriel Mayron, Vanderbilt Üniversitesi'nde hukuk profesörü olan Michael Newton ve Halepçe soykırımından sağ kurtulan Zimnako Ahmed de konuşmacı olarak katıldı.
Rudaw'ın panele ilişkin yer verdiği haberinde, "Irak'ın kurtuluşundan 20 yıl sonra soykırım için adalet ve hesap verebilirlik" başlıklı seminerde konuşan Jennifer Gavito, geçen yıl Halepçe Katliamı anmalarında yaptığı konuşmayı hatırlatarak, “Hepimizin işimizi bırakıp, hatırlamak, düşünmek ve Halepçe sakinlerine karşı işlenen korkunç zulümlerin tekrar edilmesini önleme görevine kendimizi adamamız hayati önem taşıyor” dedi.
“Halepçe katliamı sadece geçmişte kalmış tarihi bir olay değildir” diyen Gavito, şu sözleri sarf etti:
“İnsanlık hala Saddam Hüseyin'in vahşetinin bedelini ödüyor. Halepçe saldırılarından sağ kurtulan 10 binden fazla kişinin, bugüne kadar devam eden önemli tıbbi ihtiyaçları var.
Bu nedenle Halepçe katliamının 35’inci yıl dönümünde bir kez daha özel taziyelerimi sunuyorum. ABD Hükümeti adına, kurbanların ailelerine en derin başsağlığı dileklerimi iletmek ve ABD'nin Irak Kürdistan Bölgesi ile devam eden ortaklığını yeniden teyit etmek istiyorum.
Bugün Halepçe'nin artık sadece bir yas ve kayıplar yerinden çok daha fazlası olduğunu belirtmekte fayda var diye düşünüyorum. Bu nedenle geçen yıl orada birkaç diplomatik, kalkınma ve kültürel girişim başlattık. Özellikle, 18 Ocak'ta ABD Başkonsolosu Irv Hicks başkanlığında Halepçe'ye giden ve valiliğin ekonomiyi canlandırma, tarımsal ve akademik potansiyeline ışık tutan brifingine vurgulamak istiyorum. Irak'ın değişen hikayesinde oynadığı önemli rolün bilincinde olarak Halepçe ile ilişkimizi sürdürmek niyetindeyiz.”
Jennifer Gavito, “Ancak Irak'ta Enfal gibi vahşetlerin tekrarlandığının da fazlasıyla farkındayız. On yıldan daha kısa bir süre önce IŞİD, kontrolü altındaki bölgelerde soykırım ve insanlığa karşı suçlar işledi. Yüz binlerce kişi Kürdistan Bölgesi'ne sığındı. ABD, Irak'ta zulüm gören ve IŞİD'den kaçan dini ve etnik toplulukların ihtiyaçlarını karşılama çağrısını yanıtladı ve 2017'den beri bu topluluklara yardım etmek için 500 milyon doların üzerinde fon sağladı. Kürdistan Bölgesi Hükümeti, Irak Hükümeti, uluslararası örgütler ve yerel Iraklı ortaklarımız olarak, bu toplulukların soykırım da dahil olmak üzere zulümlerden kurtulmalarına ve güvenli bir şekilde evlerine dönmelerine yardımcı oluyoruz” ifadesini kullandı.
Yakın zamanda bir röportajda kensinden Kürdistan Bölgesi'ni tanımlayan tek bir kelime belirtilmesinin istendiğini aktaran Gavito, “Ben de ‘parlak’ diye yanıtladım. Bu etkinliğin düzenlendiği durum göz önüne alındığında, bu tanım uygun olmayabilir, ancak tanımımın doğru olduğunu düşünüyorum. Karşılaştığı dehşete rağmen, Kürdistan Bölgesi’nin geleceği parlaktır ve bu, Kürdistan Bölgesi halkının direniş ve potansiyelinin bir göstergesidir” dedi.
Jennifer Gavito, sözlerini, “Pozitif ve ileriye dönük bir ortaklık sayesinde, Irak ve Irak Kürdistan Bölgesi için daha istikrarlı ve güvenli bir gelecek sağlayabiliriz” diyerek noktaladı.
16 Mart 1988’de Baas rejimi Halepçe'yi kimyasal silahlarla bombaladı. Halepçe Katliamında en az 5 bin kişi hayatını kaybetti, 10 binden fazla kişi de zehirli gazların uzun vadeli etkilerine maruz kaldı.