Rûdaw’a konuşan Kemal Kerkuki, “Nuri Maliki’nin Peşmerge Güçleri 2003 öncesi sınırlarına geri dönmesi gerekiyor sözleri, aslında Bağdat’takilerin düşündüklerinin dışa yansımasıdır. Bu açıklama uyuyan Kürtleri uyandırmalı çünkü bağımsızlık elde edemezsek, gün gelir bu gibi sorunlar başımıza toplanır, çatışma ve savaş başlar” ifadesini kulandı.
Kerkuki, “Irak Ordusu ve Heşdi Şabi güçleri Sykes–Picot antlaşması öncesindeki sınırlarına geri dönmelidirler. Yani Hemrin Dağı'nın sonuna kadar çekilmelidirler. Hit ve Tikrit bölgelerinin güneyini de boşaltmalılar. Oraları da alacağız. Ya güzellikle ya da başka türlü” şeklinde konuştu.
Kerkuki sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürdistan topraklarını başarısız, kaybetmiş, elinden hiçbir şey gelmeyen ve kaçan bir Irak Ordusu'na asla teslim etmeyeceğiz. Irak Ordusu halkın boğazını IŞİD’in bıçağı önünde bıraktı. Bu nedenle kafaları kesildi ya da köle oldular. Geleceğimizi onların eline bir daha teslim etmemizin imkanı yok. Kürdistan’ın sınırları bellidir. Kürdistan halkı kendi evlerinden çıkıp nereye gitsinler?”
Musul Operasyonu başlamadan önce Erbil ve Bağdat arasında gerçekleşen ittifak hakkında ise Kerkuki, “Mesele ittifak falan değil, Kürdistan toprağı Kürdistan toprağıdır ve Kürdistan halkına teslim edilmelidir. Eğer adalet varsa, eğer uluslararası yasalara bağlı olunuyorsa, eğer Birleşmiş Milletler yasalarına uyuluyorsa Kürdistan halkına sormaları gerekiyor; nasıl yaşamak istiyorsunuz diye” diye belirtti.
Bu sorunun nasıl giderilebileceği hakkında ise Kemal Kerkuki şunları söyledi: “Bunun çaresi akıllı olmaktan geçer. Ya da akıllandırılmaları gerekiyor. Biz onların diyalog yoluyla kendi evlerine çekilmelerini istiyoruz ve kendilerine mübarek olsun o topraklar. Kürdistan'nın hiç kimsenin evinde, toprağında gözü yoktur. Irak Ordusu kaçtığında, peşmerge din dil ırk ayırmaksızın herkesi korudu. Biz bu şekilde olunmasını istiyoruz. Kürtlere zulmedilmesin istiyoruz..”
Irak Ordusu içerisinde bulunan Kürtlerin sayısı ile ilgili Kerkuki, “Irak Ordusu yeniden oluşturulduğunda Kürtlerin büyük rolü vardı ve sayımız ordu içerisinde çoktu ancak kapıdan pencereden kova kova, sayıları o kadar azaldı ki söylemekten utanıyorum. Şimdi Kürtlerin Irak Ordusu içerisinde hiçbir rolü yoktur. Orada hala devam edenler ise sadece maaşlarını almak için duruyorlar” dedi.
