Kurdistan Peşmergesi Genel Komutanlığı tarafından bugün resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada Peşmerge Güçlerinin, Kürdistan halkını ve topraklarını savunmak ve olası tüm tehditler ve saldırılara karşı cevap verebilmek için hazırlıklarını ve tedbirlerini en üst seviyeye yükseltmesi gerektiği dile getirildi.
Dün gece Haşdi Şabi güçleri ve Irak Kuvvetlerinin dün gece başta Kerkük bölgesinde olmak üzere konuşlanan Peşmerge güçlerine saldırılar düzenlemek üzere harekete geçildiği hatırlatılan açıklama, saldırı girişiminin Iraklı askeri ve siyasi figürler tarafından Kurdistan halkına yönelik provokatif, tahrik edici ve tehdit içeren ifadelerin ardından gelmesine dikkat çekildi.
Uluslararası Toplumun ve Koalisyonun mevcut durumun son derece trajik sonuçlara yol açacağını anlaması gerektiği uyarısında bulunulan açıklamada, Kürt halkının şiddete, kan dökülmesine ve savaşa karşı olduğu vurgulandı.
Irak Hükümetine, bölgeye askeri birlik sevketmekten ve iradesini dayatmaktan vazgeçerek, farklılıkları özümsemek için diyalog ve barışçıl yollara geri dönme çağrısında bulunan açıklamada, tehdit, saldırı ve tahriklerin kabul edilemez olduğu ve sorunların çözümüne katkıda bulunmayacağı uyarısında bulunuldu.
Genel Komutanlığın açıklamasında, Peşmerge’nin, Kürdistan halkını güçlü bir şekilde savunacağı ve savaş dilini durdurarak, Kurdistan halkına dayatılmaya çalışılan iradenin bertaraf edileceği vurgulandı.
Güvenlik Konseyi hangi konuda uyarmıştı
Peşmerge Komutanlığı tarafından dün yapılan açıklamada “Aralarında Haşdi Şabi ve Federal Polis olmak üzere Irak Kuvvetlerinden, Güney / Batı Kerkük ve Kuzey Musul\'da Kürdistan’ı hedefleyen büyük bir saldırı hazırlığı içinde oldukları” şeklinde tehdit içeren mesajlar aldıkları dile getirildi.
Irak Ordusu ile Haşdi Şabi’nin, Güney Kerkük’teki Başir ve Taz bölgelerinde tanklar, toplar, havanlar ve humvee zırhlı araçlarını içeren büyük bir askeri yığınak yapmaları üzerine alarma geçildiği belirtilen açıklamada, istihbarat sonucu elde edilen veriler neticesinde, Peşmerge mevzilerinden yaklaşık 3 km mesafede bulunan bu güçlerin, yakınlardaki petrol bölgelerini, havaalanı ve askeri üsleri ele geçirme niyetinde olduklarının anlaşıldığına dikkat çekildi.