Dört yıl önce yüksek lisans için gittiği Polonya’da Poznan Teknoloji Üniversitesi’ni bitiren Hasan Sultan, doktora tezini de okuduğu bölüm olan “inşaat mühendisliği” üzerine verdi.
Polonya’yı eğitim kalitesinin yüksek olması nedeniyle seçtiğini dile getiren Sultan, doktora çalışmasının da uzun süredir üzerinde çalıştığı bir konu olduğunu belirtiyor.
Enerji ve basıncı emen binalar
Şehircilik ve modern imar konuları üzerine yoğunlaştığını ifade eden Hasan Sultan, “Kerkük’te ve Irak’ın diğer kentlerinde yaşanan saldırı ve patlamalarda bir çok kişi binaların sağlam olmaması nedeniyle hayatını kaybediyordu. Ben de mühendislik sistemimizi yeniden gözden geçirme üzerine yoğunlaştım. Şehirlerde yaşanan terör saldırıları, patlamalar ve doğal afetlere karşı nasıl daha sağlam binalar inşa edilir konusunu mercek altına aldım. Benim keşfettiğim sistem binalara patlama nedeniyle oluşan enerji ve basıncı emme özelliği kazandırıyor. Dolayısıyla binaları daha fazla korunır hale getiriyor” diyor.
Şehircilik ve imar konularını incelemek için dünyanın çeşitli kentlerini ziyaret ettiğini vurgulayan Sultan, önümüzdeki yıllarda keşfettiği bu yeni sistemin dünya genelinde “kaçınılmaz ve mecburi” hale geleceğini savunuyor.
Sultan, “2000 yılına kadar sağlam binalar daha çok askeri alanı ilgilendiren bir konuydu. Ancak şehirlerde de terör ve şiddet olaylarının artması bu ihtiyacı genelleştirdi. Askeri binalar kadar şehirlerde halka açık yerlerin de korunması bir gereksinim oldu” diyor.
Hasan Sultan’a göre, bu yeni dizayn biçimi şehirlerin simasını bozmuyor, aksine koruyor. Çünkü kullanılacak malzame üzerineden değişik tasarımlara da imkan tanıyor.
Kürt öğrencinin doktora tezi, üniversitenin professor ve uzmanları tarafından da “parlak bir fikir” olarak değerlendirildi. Uzmanlara göre Hasan Sultan ihtiyaç duyulan ve geleceği olan bir konuya dikkat çekti.
Dünyada benzeri yok
Hasan Sultan, doktora tezinde bahsettiği sistemin dünyanın hiçbir yerinde bir benzerinin olmadığını belirterek, “Gelişmiş ülkeler sürekli binaların güçlendirilmesi üzerine çalışıyorlar. Her bir ülke de farklı bir madde kullanımı üzerinde çalışıyor. Ama ben, okuduğum üniversitede, bölüm profesörleri ve akademisyenlerin de katkısıyla yeni bir yöntem ve malzeme keşfettiğim. Bunun dünyada bir benzeri yok” diyor.
Doktora tezinde bahsedilen proje Polonyalı şirketlerin dikkatini çekmiş bulunuyor. Şu an iki şirket bu icadı başka alanlarda da denemek için kolları sıvamış durumda.
Sultan, “Kapı ve pencereler binaların en zayıf halkalarıdırlar. Patlama, saldırı ve doğal afetlere karşı korunaksızdırlar. Dolayısıyla ilerde bu yeni sistemle binaların inşası daha mecburi hale gelecektir” görüşünü savunuyor.
Kürdistan için fabrika lazım
Projenin uygulanmasının zor olmadığını dile getiren Sultan, en büyük hayalinin bu yapıları Kürdistan’da inşa etmek olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Fakat projede kullanılacak malzemelerin üretilmesi için Kürdistan’da fabrikalar açmak gerekiyor.”
Kürdistan Bölgesi Hükümet Varşova Temsilcisi Ziyad Rauf başarılı Kürt gencini kutlayarak kendisine “Hükümet Temsilciliği” ödülü verdi.