Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, 31 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, ülkenin kuzeyini kontrol eden Kürt güçlere diyalog çağrısında bulunmuştu.
Esad, "Eğer müzakereler sonuç vermezse bu bölgeleri güç kullanarak özgürleştireceğiz" demişti.
DSM, tarafından yapılan açıklamada, "Suriye'de tarafların artık askeri bir yöntemin ve ara bulucu güçler eliyle yapılan pazarlıkların çözüm olmayacağını anladığı" belirtildi.
Yeni Anayasa Çağrısı
DSM'nin açıklamasında yeni bir anayasa çağrısı da yapıldı:
"Suriye hükümeti görüşme kapılarını açma açıklamasını yapınca, biz tereddütsüzce bu yaklaşımı kabul ettik. Yeni bir imkanın sağlanması, Suriye'de akan kanın durdurulması, huzur ortamının sağlanması ve yeniden inşa çalışmalarının başlaması için Suriye hükümetinin Suriye'de taraflar arasında gerçekleşmesi öngörülen görüşmeler hakkındaki açıklamalarını olumlu bulduk.
"Halkın tüm temsilcilerinin bir araya gelmesi, tek taraflı ve imha siyasetinin son bulması için anlaşma yoluna girilmesinden umutluyuz. Demokratik bir Suriye ve tüm kesimlerin eşitçe temsil edildiği bir anayasanın oluşması için tüm tarafların ortaklaşması gerçekleşmeden Suriye'de çözümün mümkün olmayacağını belirtmek isteriz."
SDG, IŞİD'e karşı yürütülen operasyonlarda ABD'nin desteğini alıyor.
Haseke, Kobani ve Menbic gibi bölgelerde ABD'nin özel harekat birlikleri de bulunuyor.
Esad yönetimi ile Suriyeli Kürtlerin temsilcileri arasındaki müzakerelerde, ABD'li güçlerin bölgedeki geleceğinin önemli bir müzakere maddesi olacağı düşünülüyor.
Türkiye SDG'nin ana gövdesini oluşturan YPG'yi ‘terör’ örgütü olarak tanımlıyor.
ABD ve Türkiye, geçtiğimiz hafta Menbiç'ten YPG'nin çekilmesiyle ilgili yol haritasında anlaştıklarını açıklamıştı.