Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Başkanı Bayram Bozyel ve beraberindeki heyet, temaslarda bulunmak üzere Kürdistan Bölgesi’ne geldi.
Heyet, başkent Erbil’de Başkan Mesud Barzani ile bir araya gelmişti.
Rûdaw’ın bültenine katılan PSK lideri Bozyel, ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Kürtler mayınlı arazide yürüyor”
Son gelişmelerle birlikte Kürtlerin zor bir süreçten geçtiğini anımsatan Bozyel, şunları dile getirdi:
“Kürtler şu anda dört parçada da mayınlı arazide yürüyor. Türkiye’de saldırılar sürüyor. Bağdat, Kürdistan Bölgesi’ne haksızlık etmeye devam ediyor. İran, Kürdistan Bölgesi’ne baskı yapıyor. Rojava’da problemler var. Böyle bir süreci doğru anlamak ve birbirimize yönelik tavrımızı yakınlaştırmak adına buradayız.
Kak Mesud’la görüşmek istedik, zira uzun erimli tecrübeleri var. Hem Kürdistan Bölgesi’nde hem de Kürdistan’ın diğer parçalarında önemli bir rolü var. Biz her tarafla bir araya geldik ve konuştuk.
“Sayın Barzani Kürtlerin birlik olması gerektiğini dillendirdi”
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) ve diğer başlıca partilerle... Özellikle de Kak Mesud Barzani ile konuştuk. Hem Türkiye’deki gelişmeleri hem de buradaki gelişmeleri konuşmak istedik. Bu görüşmelerden çok istifade ettik.
Sayın Barzani de Kuzey’de Kürtlerin birlik olması gerektiğini dillendirdi.
Yeni bir çözüm süreci için arayışların devam etmesi gerektiğini vurguladı. Umudu kesmememiz gerektiğini kaydetti. Bu anlamda bizim görüşmeler oldukça faydalı ve iyi oldu. Kürtlerde tarafların yakınlaşmasını konuştuk.”
“Türkiye’nin geliri savaş bütçesine ayrılıyor”
Türkiye’de Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlere ve şu anda üzerinde tartışma yürütülen yeni anayasa yazım çalışmalarına ilişkin soruyu yanıtlayan Bozyel, şöyle konuştu:
“Türkiye’deki mevcut anayasa 12 Eylül 1980’de faşist generaller tarafından hazırlandı. Sonrasında gelen hükümetler hep yeni anayasa yazma konusunu dile getirdi. Özal, Demirel ve benzeri... AKP de 20 yıldır iktidarda ve maalesef anayasa halen yürürlükte. Bu, Türkiye siyaseti için çok büyük bir ayıp.
2011’de çözüm sürecinde o dönemde partilerin bir araya gelmesiyle anayasanın değişmesi için bir komisyon kuruldu. O dönemde biz de önerilerimizi meclise sunduk. O dönem Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e fikrimizi belirttik. O dönemde partiler nitekim anlaştı, fakat sonra süreç tıkandı.
Şu anda artık hükümetin yeni bir anayasa hazırlaması farz oldu. Çok büyük bir ekonomik kriz var, halk inanılmaz yoksul. Bunun da sebebi Kürt meselesidir. Türkiye’nin geliri savaş bütçesine ayrılıyor.
“Erdoğan da gördü”
Bunlar birbirine bağlı şeylerdir. AKP’nin ilk olarak oyu yüzde 56 iken, sonrasında 33’e inmiş ve şimdi de MHP’ye, Yeniden Refah’a mahkum olmuş durumda.
Artık Sayın Erdoğan da Türkiye’nin bu şekilde idare edilemeyeceğini gördü. Bu gidişle hem AKP sıfıra inecek hem de Türkiye yıkılacak.
Biz sürekli olarak bazı şeylerin değişmesi gerektiğini söylüyoruz.
Biz Kürtler birlikte rapor hazırladık. Ben 2012’de HAK-PAR başkanıyken bir Cemil Çiçek’e bir rapor sunmuştuk. Sonra Kürt partiler de bir araya gelmiştik. ‘Bir anayasa hazırlanırsa önerilerimiz ne olacak’ diye.
Şimdi de PSK olarak bir anayasa değişikliği olursa bizim teklifimiz hazır olsun diyoruz. Hazırladığımız şeyler de çok radikal şeyler değil. Devrim olsun demiyoruz. Kürtlerin kendini ifade edebilmesi için bir zemin olsun istiyoruz.”
“Kürtler her yerde kendi başına seçime girmelidir”
Kürtlerin yerel seçimlere hazır olup olmadığına dönük soruya da Bozyel, şu yanıtı verdi:
“Önümdeki seçimle ilgili iki husus var.
Birincisi, iktidar değişmeyecek. Biz ille de ‘Şunu destekliyoruz’ demek zorunda değiliz. 14 Mayıs seçimlerinde böyle bir durum vardı.
İkincisi ise kurulan ittifaklar yerel seçimde işlemeyecek. Çünkü çok sayıda şehir var. Burada Millet ya da Cumhur İttifakı olarak seçimlere girme diye bir durum yok.
Ayrıca Erdoğan, İstanbul’a çok önem veriyordu. Kürtler orada kilit rolde. AKP, Kürtler oy vermediği için kaybetti. İmamoğlu, Kürtlerin oylarıyla kazandı.
Kürtler bu seçimde bu iki ittifak arasında bir tercih yapmak zorunda değil. Kürtler her yerde kendi başına seçime girmelidir.
“Kürtler İmamoğlu’na kazandırdı ama Kürtler için hiçbir şey yapmadı”
Madem iktidarın değişmesi gibi bir durumla karşı karşıya değiliz, Kürtler kendi gündemiyle varlık göstersinler. Taleplerini dile getirsinler, Kürtçe için isteklerini belirtsinler.
Kürtler kimseyi desteklemek zorunda değil.
2019’da Kürtler, İstanbul’da İmamoğlu’na kazandırdı ve Kürtler için hiçbir adım atmadı. Kürtçe için hiçbir şey yapmadı. AKP korkusundan.
“Kürdistan’da belediyeleri alınca bu, de facto olarak ‘özerkliktir’”
Biz PSK olarak genel bir ittifak oluşması için gayret göstereceğiz ki Kürdistan’daki tüm belediyeler alınabilsin.
Kürdistan’da belediyeleri alınca bu bir şekilde de facto olarak bir ‘özerkliktir’. Kürtçeyi bu şehirlerde kullanabilirsin, toplumsal ilişkilerde kullanabilirsin. Bu bir siyasi konu da değildir.
Devlet memuru, kayyum gelip bizi idare edeceğine biz idare edelim.”
