K24’de konuşan Pêşverû Politbüro üyesi Ahmed Süleyman, Rojava’nın Türkiye’nin güvenliği için herhangi bir tehdit oluşturmadığını belirterek, ancak Türkiye’nin ‘güvenli bölge’yi kurmadaki amacının siyasi olduğunu söyledi. Ehmed Silêman, Efrin’de Kürt kimliğini ortadan kaldırdığı gibi Fırat’ın doğusunda aynı amaçla hareket ettiğini Suriye’deki Kürtlerin statü sahibi olmasını engellemeye çalıştığını dile getirdi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fırat’ın doğusuna Suriyeli göçmenleri yerleştieceklerine ilişkin açıklamasına da değinen Ahmed Süleyman, “Eger Türkiye bir milyon Suriyeli’yi güvenli bölgeye yerleştirmesindeki amaç bölge demografyasını değiştirme planı vardır. Eğer ABD bu planı desteklerse bir felaket yaşanır. Göçmen dalgası bölgede büyük çatışma ve kargaşaya yol açar” uyarısında bulundu.
Rojavalı siyasetçi ‘güvenli bölge’ konusunda Demokratik Suriye Güçleri(DSG) konusunda adım attığı ancak Türkiye’nin ‘güvenli bölgeyi genişletimek için AB ve ABD’ye baskı uyguladığını sözlerine ekledi.
Suriye’de üzerine anlaşmaya varılan İdlib, Menbic ve diğer bölgelerde kalıcı çözm geliştirmeyeceğini ve sadece sorunları bir süreliğine erteleyeceğini Suriye siyasi çözümüne bir katkısı olmayacağını dile getirerek Suriye’de siyasi sürecin kalıcılaşması için ABD ile Rusya’nın ortak bir görüşe varması gerektiğinin altını çizdi.
Kürtlerin birlik olmasına ilişkin ise Süleyman şunları dile getirdi: “Kürtlerin birlik olması demek bölgede yürütülen planlar karşısında Kürtlerin güçlenmesi demektir. Maalesef Kürt siyasi tarafları bu konuda ciddi bir adım atmış değil. Ancak ABD Kürtleri bir araya getirebilir, ama bu konuda ABD isteksiz görünüyor. Çünkü ABD’nin Suriye’deki Kürtlere ilişkin herhangi bir projesi bulunmamaktadır, sadece Kürtlere askeri anlamda ihtiyaç duymaktadır.”