Kürt Ulusal Birliği Partileri (PYNK) ve Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), geçtiğimiz hafta yapılan ortak bir açıklama ile Kürt ulusal birliği ile ilgili ‘temel konularda anlaşmaya varıldığını’ belirtti.
Suriye'nin kuzeyinde (Rojava), 2012’den bu yana, YPG ve onun siyasi kanadı olan PYD’nin denetimindeydi. YPG, ABD’nin destek verdiği Suriye Demokratik Güçleri’nin (DSG) ana omurgasını oluşturuyor.
DSG, Suriye’de IŞİD’le mücadelede ABD’nin önde gelen ortağıydı.
Bu güçlere ek olarak, Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) çeşitli siyasi partileri kapsayan bir başka önemli blok. ENKS, PYD’ye ve onun Suriye’nin kuzeydoğusunda kurduğu özerk yönetime karşı çıktı.
ABD’li yetkililer iki tarafın görüş ayrılıklarını bir kenara bırakarak savaşın paramparça ettiği ülkede yerel yönetimin iyileştirilmesine odaklanmalarını umuyor.
IŞİD’in Yenilgiye Uğratılmasına Yönelik Küresel Koalisyon’un özel temsilcisinin yardımcısı Büyükelçi William Roebuck, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke kentinde basın mensuplarına, ‘’Sağlanan bu önemli ilerlemeyi kutlamak üzere bu gece burada toplandık’’ dedi.
ABD aylardır Suriye’nin kuzeydoğusunda ortak bir yönetimi mümkün kılacak siyasi bir çerçevede uzlaşma sağlanabilmesi amacıyla iki Kürt grup arasındaki müzakerelere arabuluculuk yapıyor.
ABD’li temsilcinin bu açıklamasının ardından Suriye’deki ABD Büyükelçiliği yazılı bir açıklama yaparak, anlaşmanın ilk aşamasının yönetişim, idari işbirliği ve güvenliği kapsayacağını belirtti.
Açıklamada ‘’ABD olarak bu gelişmeyi hem Suriyeli Kürtler hem de tüm Suriyeli grupların yararına olacak daha iyi bir anlayış ve uygulamaya dönük daha iyi bir işbirliğinin önünü açacak önemli bir adım olarak görüyor ve memnuniyetle karşılıyoruz’’ denildi.
Suriye’nin başkenti Şam’daki ABD Büyükelçiliği 2012 yılında ülkedeki iç savaşın ilk günlerinde protestoculara yönelik sert müdahalenin ardından faaliyetlerini askıya almıştı. Ancak büyükelçilik Suriye kamuoyuyla sosyal medya aracılığıyla temasını sürdürüyor.
Merkezi Washington’da bulunan Savaş Araştırmaları Enstitüsü’nden Ortadoğu uzmanı Nicholas Heras, ABD’nin bir yandan IŞİD’le mücadeleyi sürdürürken diğer yandan da Suriye’nin kuzeydoğusunda istikrarın sağlanması amacıyla Suriyeli Kürt tarafları bir araya getirmek istediğini söylüyor.
Heras, ‘’ABD’nin buradaki önemli hedeflerinden birisi Suriye’nin kuzeydoğusundaki siyasi aktörleri çeşitlendirmek ve bu bölgenin yönetimine ve güvenliğine katılma fırsatı tanıyacak Türkiye’nin de onayladığı bir Suriyeli Kürt partisi oluşturmak’’ diyor.
Nicholas Heras’a göre, ‘’Suriyeli Kürt grupların birleşmesi, ABD’nin Suriye’deki politikası ve ABD liderliğindeki IŞİD’le mücadele operasyonlarının uygulanması açısından jeopolitik yansımaları olacak yerel bir hamle.’’
Türkiye’ye yakın bir grup olarak değerlendirilen Kürt Ulusal Konseyi, PYD tarafından kurulacak yerel bir yönetime katılma konusunda istekli olduğunu ifade etti.
Suriye Kürt Ulusal Konseyi liderlerinden Süleyman Oso, ‘’Bu anlaşmanın başarılı olup olmayacağı, ABD’nin bölgemize siyasi olarak yatırım yaparken bu anlaşmaya ne kadar destek verebileceğine bağlı’’ diyor.
Diğer Kürt yetkililer, birlik çabalarının Suriye iç savaşı boyunca IŞİD ve diğer militan örgütlere karşı elde edilen kazanımların korunması açısından önemli olduğunu vurguluyor.
DSG Komutanı Mazlum Abdi yaptığı açıklamada, ‘’Türkiye ve Suriye rejimi kazanımlarımıza zarar vermeye çalışıyor ancak biz kendi aramızda mutabakat oluşturmayı başardık. Bu da bu aktörlerin aramızdaki görüş ayrılıklarını suistimal etmesini engelleyecek’’ dedi.
Nicholas Heras, ‘’ABD’nin Suriyeli Kürtler’in birleşmesine yönelik çabası, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda PYD’nin baskın olduğu bir düzen konusundaki endişelerini, DSG’ye karşı Türk ordusunun olası bir askeri operasyonunun önüne geçebilecek düzeyde giderebilir’’ diyor.
Türkiye YPG ve PYD’yi Türk silahlı kuvvetleriyle uzun süredir savaşan PKK’nın Suriye’deki uzantıları olarak görüyor.
Son iki yıl içinde Türkiye ve onun desteklediği Suriyeli muhalif gruplar Suriye’nin kuzeyinde daha önce YPG’nin elinde bulunan bazı Kürt kasabaları ele geçirdi.
Türk yetkililer, Suriyeli Kürtler arasındaki son görüşmelere bir cevap olarak değerlendirilen açıklamalarda, Suriye Kürt Ulusal Konseyi dahil olmak üzere PKK ile çalışan her örgütün meşru hedef olarak değerlendirileceğini söyledi.
Geçtiğimiz hafta CNN Türk televizyonuna konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ‘’Adları ne olursa olsun, YPG-PKK ile birlikte olanların bizim gözümüzde YPG-PKK’den farkı yoktur. Meşru hedeflerdir’’ dedi.
Suriyeli Kürt gruplar arasındaki mutabakat açıklamasından iki gün sonra Türk ordusu Türkiye’nin Irak’ın kuzeyindeki Kürt bölgesinde PKK unsurları olarak nitelediği hedeflere karşı operasyon başlattı.
Ahval editörü İlhan Tanır ise, Türkiye’nin Suriyeli Kürt gruplar arasındaki mutabakat görüşmelerini bozmaya odaklanacağı kanısında.
Tanır, ‘’Ankara’nın hem Suriye Kürt Ulusal Konseyi’ni tehdit ederek hem de Irak Kürdistan’ını bombalayarak, görüşmelerden memnun olmadığını ve böyle bir ortak yönetimi durdurmak için daha fazla çaba göstereceğini görmüş olduk’’ diyor.
Kürt yetkililerse Suriye’de farklı gruplar arasında oluşturulacak sağlam bir ortaklığın bölgesel düzeyde siyasi statülerini güçlendireceği kanısında.
Suriye Kürt Ulusal Konseyi liderlerinden Oso, ‘’Böyle bir ortaklık bölgemizi PYD’yi PKK’nin bir kolu olmakla suçlayan diğer devletlerin tehditlerinden koruyacaktır’’ diyor.