Türkiye’nin S400 alma kararı ve Rusya ile yakınlaşmasından rahatsız olan Amerikan yönetimi, Ankara’ya Suriye’de taviz vererek krizi çözüme kavuşturmayı amaçlıyor. Amberin Zaman\'ın yazdığına göre, Amerikan planı hayata geçerse Türk birlikleri sınırın Suriye tarafında geçecek ve önerilen ‘güvenli bölgede’ görev yapan birliklerin bir parçası olacak.
Suriye’de görev yapması planlanan Türk askeri sayısının sınırlı olacağı ve Suriye sınırı boyunca Fırat\'ın doğusundan Irak sınırına kadar konuşlandırılacağı iddia ediliyor. Böylece Türkiye sınır boyunda Kürtlerin varlığına izin vermemiş ve bu bölgeyi Sünni Araplaştırma politikasını gerçekleştirmiş olacak.
Trump yönetiminin Suriye Özel Temsilcisi Jim Jeffrey’in bu amaçla önümüzdeki günlerde Suriye’ye gideceği ve Türk birliklerinin Suriye’ye girmesine izin verilmesi talebini yenileyeceği belirtiliyor.
Suriye Demokratik Güçleri’nin komutanı Mazlum Kobane, Amerika ile yakın işbirliğinden yana olan ancak Türkiye’nin Suriye’ye girmesine kesinlikle karşı çıkan bir Kürt yönetici olarak tanınıyor. Ancak SDG yönetiminin bu teklifi kabul etmesinin mümkün olmayacağı belirtiliyor.
IŞİD’e karşı savaşı yürüten Kürt güçler, Suriye’de binlerce can kaybı vermişti. Amerika’nın Esad ile masaya oturmasına da izin vermediği Kürt yönetimi, Şam’dan özerklik talep ediyor.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar Türk-Amerikan Konseyi toplantılarına katılmak üzere Washington’da bulunuyor. Konsey’in toplantısında konuşan Akar, bu konudaki talebini yeniledi ve Amerikalılara şu mesajı verdi:
‘‘YPG\'yi Kürtlerle bir tutma yaklaşımı yanlış. Bir terör örgütü, Kürt kardeşlerimizi temsil edemez. ABD’nin Suriye\'den çekilmesi sonrası sonrası güvenlik boşluğu olmamalı. Suriye\'de kurulacak güvenli bölge Türkiye\'nin güvenlik kaygılarını gidermeli. Türkiye bu bölgede askeri varlık göstermeli.\"
Akar’ın ardından söz alan Jeffrey de Türkiye’nin güvenlik kaygılarını anladığını ve ortak bir çözüm için çalışmaların devam ettiğini belirtti.
Amberin Zaman, Washington’ın Kürtlere yeni bir şey önermeden sadece Türkiye’yi memnun etmeye çalıştığı yorumları olduğuna dikkat çekti ve Mazlum Kobane’nin ‘Türkiye hiçbir zaman memnun olmuyor, hep daha fazlasını istiyor’’ sözlerini hatırlattı.
